"Saçmalama! Mucizemi sana veremem! Bu ... Bu benim laneti bozmak için tek şansım."
Kahverengi saçlı kız ellerini beline koyup konuştu
"Peki, o zaman bende senin ölüm perisi olduğunu herkese söylerim. "
"Seni kim dinler ki! Deli olduğunu düşünürler. ."
"Güldürme beni ! Buna inanmasalar bile sen kaybedersin. Uğur böceği'nin ölüm perisi olduğuna dair dedikodular her yerde yayılır . Hem mucizenin sana-"
"Lila?"
Alya , arkadaşını merak etmiş olmalı ki gelmişti. Sahi arkadaşı burada tek başına ne yapıyor olabilirdi ki?
"Oh Alya!"
"Sen burada ne yapıyorsun?"
"Ah , ben bilekliğimi kaybettim Alya! Onu bulmak için uğraşıyordum. Şu otların arasına düşürdüğümü sanmıştım ama bak kolumdaymış. Bazen çok dalgın oluyorum."Lila gidip , Alya'nın koluna sarıldı ve onunla beraber uzaklaştı.
Marinette , orada yalnız kalmıştı. Lila , o Volpina'ydı.
Bu onda bir mucize olduğu anlamına geliyordu. İyi de bu kız ne diye Uğur böceği mucizesini istiyordu?
Ayağa kalktı. Bir kaç kez kanatlarını çırpıp Eyfel kulesi'ne doğru ilerledi. Tüm şehrin merkeziydi orası ve gerçekten manzarası çok güzeldi.
Eyfel'in tepesine geldi ve oturdu soğuk demirlerin üzerine.
...Devriye saati gelmişti ve kız bu saate kadar Eyfel 'de oturmuştu.
Sihirli sözcükleri söyleyince kırmızı kostümü üzerini kapladı . Kanatlarıyla havalandı ve buluşma noktası olan , Eyfel'in karşısındaki çatıya doğru ilerledi.
Geldiğinde Volpina ve Kara kedi oradaydı. Volpina'nın bakışlarını kendisinde hissediyordu.
Onu umursamadan Kara kedi'nin yanına ilerledi.
Kara kedi gülümseyerek partnerine baktı.
"Bugün çok daha iyi duruyorsun böcecik."
"E-evet . Daha iyiyim Kara kedi."
"Güzel. O zaman devriyeye başlayabiliriz."
...Kara kedi Uğur böceği'nin yanına geçip oturdu.
Volpina bir işi olduğunu söyleyip devriyenin yarısında gitmişti.
"Sen iyi misin böcecik? Neden bu kadar dalgınsın?"
"Y-yoo . Sana öyle gelmiş . Ben iyiyim."
"İnanmam gerekir mi ?
Genç kız sessiz kaldı. Konuşsa da ne diyecekti ki?
"Biliyorum daha tanışalı bir kaç hafta oldu Uğur böceği ama her zaman yanındayım. Bana güvenebilirsin . "
Genç kızın yüzünde ufak bir gülümseme oluştu.
"Teşekkür ederim Kara kedi."
Kara kedi partnerine gülümsedi.
Gitmek için ayaklandı. Sopasını uzatıp gecede kayboldu.
Genç kız çatıdan inip, kırmızı kostümünden sıyrıldı.
Minik kwamisi genç kızın elindeki kurabiyeyi yerken genç kız da onu izliyordu.
"Seni mutlu görmek güzel Mari-"
"Ah!"
Genç kız başına giren şiddetli acı ile ellerini başına doğru götürdü.
"Marinette!"
Küçük kwami sahibi için endişelenmişti ki elindeki kurabiyeyi bile düşürmüştü.
"Marinette! İyi misin?"
"B-ben iyiyim Tikki . Bir an sadece başıma bir ağrı girdi. İyiyim."
Minik kwami , sahibinin eline sarılıp endişeli gözlerini sahibinde gezdirdi.
Marinette gülümseyip kwamisinin başını okşadı.
Tikki onun için önemliydi . Karanlıkta yanında olan bir dostuydu.
Lakin genç kızın asıl korkusu karanlık değil , karanlığın içinde sakladıkları idi.Bunlar bir yana ;
Onları az ileride izleyen genç kızın yüzündeki gülümseme belki de bu karanlıktaki en tehlikeli şeydi.
"Hem mucizenin sana vereceği zarardansa böyle kalmayı yeğlersin küçük ölüm perisi."Bu bölüm burda biter.
Oy ve yorumlarınızı bekliyorum 🧡
Görüşürüz
🐞🐾
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KANADINDAKİ LANET (✔️)
LosoweDilediğiniz her dileğin bir bedeli vardır. Bunu bilmeden dilediği dilekle belki de Marinette hayatının hatasını yapmıştır.