Sarışın her şeyin bir illüzyondan ibaret olduğunu anlamıştı.
Mayura bir his canavarı göndermemişti. Herşey normaldi.
Ama... Neden?
Lila!
Kara kedi koşarak geri döndü.
Bunu yapmış olamazdı değil mi Lila?
Bu kadar kötü... Olamazdı.Usta Fu'nun evine geri döndüğünde
Lila'yı Marinette'e yaklaşırken gördü.
Volpina kostümündeydi ve onu bu sayede görebiliyordu. Usta Fu ise...
Kelebek mucizesinin sahibi tarafından etkisiz hale getirilmişti.
Sarışın genç Lila 'ya yaklaşıp onu durdurmaya çalıştı.
"Lila - hayır dur ! Bunu yapamazsın!"
Tilki kostümlü kız ellerini Marinette'e uzattı.
Kara kedi onu durdurmak istediğinde ise Kelebek mucizesinin sahibi onu durdurdu.
Sarışın genç şimdi kurtulmak için çırpınıyordu.
Ama ....
Artık çok geçti...
Kızın ruhu gökyüzüne yükselirken orta yaşlı adamın gözleri parladı.
"Sonunda!"
Etrafı saran parlak bir ışık Hawk moth'un gülümsemesine neden olmuştu.Flashback
Orta yaşlı adam , karısının camdan tabutunun önünde elindeki bir kitapla duruyordu.
"Bir can için , ona denk bir ruha ihtiyaç vardir , belki de daha fazlası."
Karısını geri getirmek için herşeyi yapabilirdi o.
Elini cebine attı. Küçük kutuyu açtığında ortaya çıkan küçük kwamiye korkutucu bir şekilde gülümsedi.
"Mucizeyi kötüye kullanmak zorundayım sevgili Noroo."Flashback end
Sarışın genç olduğu yerde çırpınırken,
kendi ismini duymanın verdiği şaşkınlık ile duraksadı. Hawk moth dudaklarını aralamıştı.
"Dur artık Adrien! Bunu annen için yaptım . Senin için!"
Adrien'ın kanı donmuştu.
Bu o olabilir miydi? Babası... Onu yıllar önce terk edip giden adamın sesi olabilir miydi?..
"Sen kimsin?"...
Sarışın genç , mezarın üzerine bıraktı kırmızı gülleri.
Göz yaşları ile ayağa kalktı.
Tikki sahibinin mezar taşına sarılıp ağlıyordu. Adrien gitme zamanı geldiğinde ayağa kalktı. Tikki , Plagg'ın yanındaki yerine geçti.
Plagg , Tikki'ye sarılıp onu teselli etmeye çalıştı.Sarışın genç burnunu çekip arkasındaki sarışın kadına doğru ilerledi.
Bebekken ayrılmıştı annesinden .
Babası ona bakamayıp, bir kenara bırakıp gitmişti.
Şimdi ise annesi buradaydı.
Annesine doğru ilerledi. Mezarlıktan çıkıp arabaya doğru ilerledi.
Son kez arkasındaki mezara doğru bakıp arabaya girdi.
Annesinin öksürük sesleri ile gözlerini ona çevirdi.
Annesi geri dönmüştü dönmesine ama o bu dünyaya ait değildi.
Ve bu onun vücuduna zarar vermişti.
Akciğer kanseri olan annesinin tedavisi için Londra'ya gidiceklerdi.
Paris'ten ayrılacaktı. Giderken Tikki ve Plagg'ı da Usta Fu'ya geri verecek , Paris'i Mayura'dan koruyacak yeni Uğur böceği ve Kara kedi seçilecekti.
Babası ve Lila'ya gelince ise ....
İkisi de büyük Usta Su-han tarafından kimliklerinin ortaya çıkmasıyla cezalandırıldırıldılar.....
"Adrien hadi tatlım ! Tren kalkmak üzere!"
"Geliyorum anne!"
Sarışın genç elindeki bavulu sürükleyerek trene doğru ilerledi.
Tikki ve Plagg'ı ustaya vereli 1 hafta oluyordu. Tren istasyonu'nun tepesinde gezinen yeni kahramanları görünce burukça gülümsedi.
Trene doğru ilerlerken burnuna konan Uğur böceği ile duraksadı.
Bilir misiniz?
Bir inanış vardır. İnanışa göre ölen kişinin ruhu bir hayvanın şekline bürünür ve karşımıza çıkarmış...
Adrien gülümseyip Uğur böceği'ni eline aldı.
Bilindik şarkıyı söyleyince Uğur böceği kanatlarını açtı, gökyüzüne doğru uçup gözden kayboldu.
Adrien küçük Uğur böceği siyah bir nokta gibi görünene kadar onu izledi."Hoşçakal leydim... Hoşçakal Paris..."
Ne diyeceğimi bilmiyorum.
Kitabı böyle bitirmek aklımın ucundan geçmiyordu aslında.
Kitap hakkında sorularınız varsa yorumlara yazabilirsiniz .
Bir sonraki kitapta görüşmek üzere
🐾🐞
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KANADINDAKİ LANET (✔️)
CasualeDilediğiniz her dileğin bir bedeli vardır. Bunu bilmeden dilediği dilekle belki de Marinette hayatının hatasını yapmıştır.