Her zamanki gibi Tony Stark barda uzun zaman görüşmediği arkadaşlarıyla oturuyordu.Havadan sudan söhbet ediyorlar, arada da Tonynin çekilmez hallerine tahammül etmeye çalışıyorlardı.Konuları bittikden sonra Steve sessizliği bozdu:
"Tony, sen hiç oto...
Neredeyse yol boyu sessiz gecmişti. Oturduklarında Tony iki tane cheeseburger söyleyip etrafa bakınmaya başladı. Restoranda bi tek onlar vardı. Tonynin gözleri Mathildayı buldu. Ne çok çirkin ne de fazla güzeldi ona göre. Ama onda bi şey vardı. Tonynin içini ısıtan bi şey...
"Eğer daha fazla bakmaya başlarsan sapık diye bağırırım*- dedi Mathilda.
"Ne bakması sadece.. komik gözüküyorsun."
"Nasıl komik?"
"Üzerindeki herşey sana çok büyük ve buda seni komik yapıyor"-hoodiesinş işaret ederek.
Gerçektendr komik gözüküyordu.Gri eşofmanı ve hoodiesi ona çok büyük oluyordu. Saçları dağınıkdı.
"Asıl sen kendine bak. Sanki saçını inek yalamış"
"Pardon?? Sen benim saçlarımamı laf etdin? Sen şükür et ki saçlarım ve ben seninle aynı masada oturuyoruz Mathilda hanım"
"Öyle mi? O zaman ben gideyim."-yalandan ayaklanacakken Tony kolunu nazikçe tutar.
"Ya şakadan anlamıyor musun tatlım?"-der Tony son sözüne dikkat etmeden.
"Zaten gitmicekdim açım. Ve bi daha bana öyle seslenme"-der Mathilda ve oturur.
"Ne demeyeyim?"
"Tatlım"
"Gerçekten tatlın mıyım?"- der Tony sırıtarak. Mathildafda ona göz devirir. Sonraysa gülümser.
Cheeseburgerlerini yedikden sonra ayaklanırlar ve ısrarlar sonucu Tony öder hesabı.
"Neyse artık ben de gideyim. Bi daha büyük ihtimalle buluşmayacağız .Teşekkür ederim dünyada bi günde yaşamama izin verdiğin için . İyi geceler Tony."
"Ne demek. İyi geceler"
Mathilda gözden kaybolana dek Tony onu izler. Sonraysa oda evine doğru yürür...
————————————————————————
Yine Tony erkenden kalkmış işe gitmek için hazırlanıyordu. Saate baktı. 9 buçuk . Dünde bu saatde otobüse binmişti ve Mathildayla bu saatde karşılaşmışdı. Bu sefer takım değilde rahat bir şeyler giymeyi seçmişdi.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Evden çıkarken aynaya bakdı. Genelde bu aynayı kullanmazdı ama yinede saçına bi bakmak istedi.. Saçını düzeltip evden çıkdı . Durağa geldiği gibi otobüsde gelmişdi. Akbili bu sefer doğru yere vurdu ve içeri geçti.Gözü Mathildayı aradı. Ama bulamadı... İçine endişe doldu. Çok fazla ayakta durmadan geçip arkda bi yerlerde oturdu.Neden gelmemişdi ki?Bi şey mi olmuşdu? Ya yine intihara kalkışsaydı ve yanında kimse olmasaydı? Neden onu yalnız gitmeye izin verdi ki? Ah bu sorulqr Tonyi deli edecekdi. Mathildayı düşünüp ne ara şirkete vardığını hatırlamamışdı bile.Hemen inip şirkete- Bruceun yanına gitdi. "Hoşgeldin otobüs aşığı"
"Siktir git"-der Tony sinirli bi sesle.
"Nerede anahtarlarım hı? Anahtarlarımı ver"-der içkilerin olduğu dolabı açarak.
"Hop bu ne sinir Tony bey sakin olun. Ne o sabah sabah içki mi içeceksin?"
"İçersem içerim senden izin mi alacağım?"-Tony ilk viski bardağınn tek seferde bitirir.Yenisini doldurmak isterken Bruce elindeki şişey alır ve Tonynin kendisine bakmasını sağlar.
"İyi misin Tony?"
"Evet eğer şişeyi vermezsen Steveyi çağırırm seni döver"
"Tony ne olduğunu anlatmazsan şişeyi ne sana ne de Steve veririm"
Tony derin bi nefes alır ve oturur.
"Benim hatam yüzünden biri öldü galiba.."
"Hey Tony"-elini omzuna koyar." Ne oldu bilmiyorum ama anlatırsan sana yardımcı ola bilirim"
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Ton dün yaşadığı her şeyi anlatır sonda derin bi nefes vererek.
"Tony belki hala yaşıyordur yani otobüsden 1 tane değil biri gelip biri gider belki öbürüne binmişdir. Hem senin suçun değil bu."
"Bi dakika aynı otobüsden kaç tane ola bilir?"
"Bilmem 6-7 tane ya da daha fazla"
"Yani yaşıyor ola bilir."
"Evet Tony."
"Neyse ben işlerimle ilgileneceğim."- der ve ayaklanıp kendi işleriyle uğraşmaya gider....
İçime sinmedi bölüm.
Neyse idare edin artık. Gelecekde neler görmek istiyorsunuz?
