Yankı: Ya anlamıyorsun ki yanındaydı işte abi
Dedi yankı, telefonu suratına kapatsam çok mu ayıp olur?
Belfü: Yankı merak etme onların aralarında bir şey olamaaz, Can ne yapsın Oğuzu?
Yankı: Off ya belki bir şeyler oldu aralarında, aynı üniversitede olmamıza rağmen Oğuz karşıma çok az çıkıyordu ama onu Can'la konuşurken yakaladım.
Belfü: Tamam tamam, ben Can'la komuşurum oldu mu?
Yankı: Hemen şimdi
Belfü: Tamam Yankı hemen şimdi
Yankı: Peki, görüşürüz.
Diyip telefonu kapattı.
Can'ın numarasını kişilerimde bulup onu aradım.
Can -liseden-: efendim Belfü?
Belfü: Merhaba Can, beni hatırlıyorsun değil mi? Aynı lisedeydik, pek aramıyorum seni kusura bakma.
Can -liseden-: Hatırlamaz olur muyum ya Oğuz'un arkadaşı Belfü değil mi?
Belfü: hı hı, bir şey diyecektim.
Can -liseden-: tabii
Belfü: Yankı seni Oğuzla konuşurken görmüşte.
Can -liseden-: Yanlış anladı kesin, değil mi
Belfü: Bak Can, umarım sadece bir yanlış anlaşılmadır gerçekten.
Can -liseden-: Belfü şu an ne kastettiğinin farkında mısın?
Belfü: Evet, farkındayım.
Can -liseden-: Bak Belfü ben asla Yankıyı üzecek bir harekette bulunmam, eskiden aldatıldı bunu biliyorum, ama ben aynısını yapmam Belfü bundan emin ol.
Belfü: Peki, ne konuşuyordunuz öyleyse?
Can -liseden-: Oğuz bana Yankıyla ilgili bir şeyler söyledi, yalan olduğunun farkındayım.
Belfü: Nasıl şeyler söyledi Yankıyla ilgili?
Can -liseden-: Söylemek istemiyorum
Belfü: Soruma cevap verir misin lütfen
Can -liseden-: Bunu söylemeye birazcık utanıyorum ama Yankı herkesle yatıyor dedi
Belfü: Bunu yumuşatıp mı söylüyorsun? Oğuzun dediği şeylerin aynısını istiyorum.
Can -liseden-: Tamam, şey dedi.
Can -liseden-: Yankı şeyin teki herkese veriyor, dedi.
Belfü: neyin teki?
Can -liseden-: Ya anladın işte belfü.
Belfü: Tamam, teşekkürler Can, ama yalan söylüyorsan sana yemin ederim ki doğduğuna pişman ederim seni.
Can -liseden-: Yalan söylemiyorum Belfü.
Belfü: Tamam görüşürüz .
Telefonu kapattım ve derin bir nefes verip koltuğa yaslandım, bunu Yankı'ya nasıl söyleyecektim?
Oğuzunda eski sevgilisinin arkasından böyle konuşmazsa geberirdi yani.
WhatsAppa girip Yankıya mesaj attım.
-Yankı-
Belfü: Oğuz senin arkandan konuşuyormuş.
Yankı: Ne diyormuş ki?
Belfü: Oğuz, Can'a Yankı herkese veriyor şeyin teki demiş.
Yankı: Gerçekten mi?
Belfü: Sanırım evet.
Yankı: Ama ben onun, hem eski sevgilisi hemde çocukluk arkadaşıyım nasıl arkamdan böyle şeyler söyleyebilir?..
Belfü: Oğuzu yanlış tanımışız Yankı ):
-Yankı Çevrimdışı-
Off, Allahım ya.
Kapı çalıyor..
Aman çalar çalar gider, hiç halim yok şu an.
"Belfüüü açsana kızım kapıyı" diyen Ezherin sesini duydum.
Yavaşça koltuktan kalkıp kapıyı açtım.
"Hoş geldin Ezher" dedim, Ezher tebessüm edip yanına baktı.
"Sana bir sürprizim varr" dedi ve sağ eliyle bir ipi çekiştirdi "aa niye gelmiyorsun oğlum" dedi ezher, kaşlarımı çattım.
Ezher duvarın yanına gidip kucağında yavru bir köpekle döndüğünde kocaman gülümsedim.
"Hiii bu çok tatlıııı" diyip köpeği kucağıma aldım.
"Abimin köpeği, bir kaç günlüğüne bana bıraktı" dediğinde gülümsememi devam ettirdim.
"İsmi ne?" Diye sordum.
Ezher dudağını kemirip konuştu "yüce honos" dediğinde kahkahayı patlattım.
İçeri geçip kapıyı kapattık Ezher ve ben koltuğa oturduk, köpeği dizlerime yatırıp sevmeye devam ettim
"Yüce honos ismi nereden çıktı?" Dedim.
"Abim tam bir selena hayranı da, kedisinin ismide Hades" dediğinde güldüm.
Kaliteli abiymiş.
