Sabah uyandığımda üzerimde bir şey hissetmiştim gözlerimi tam anlamıyla açtığımda etrafa bir göz attım. Sonrada üstümdeki Nazlıyı kaldırmaya çalıştım.
Altımdaki kolunu çektim ve bacağımı onun bacağından çektim, Nazlıyı üstümden ittiğimde o da uyanmıştı.
"Ben acıktım" ilk söylediği şey buydu, gözlerimi bir kaç kez daha kırpıştırarak esnedim "HADİ KALKIN" diye bağıran Nazlıya baktım, herkes uyanmıştı Ezher "Of ne oluyor ya uykum var saat daha kaç" dediğinde duvarda asılı olan saate baktım.
10, saat tam 10'du "Saat 10" dediğimde Ezher gözlerini açmıştı "Şaka?" Dedi "Değil" dediğimde Ezher Nazlıya kötü bir bakış atıp kafasını yastığa gömdü, sonrasında o da ayağa kalkıp lavaboya girdi Atlas çok enerjik görünüyordu Umutta öyle ikisi birlikte şarkı söylemeye başladılar.
"Gelin olmuş düğünüde bu gece" dedi Atlas elimle alnıma vurup kafamı geriye attım, çıldıracaktım güne muhteşem bir giriş yapmamış mıydık?
"Kefenimi hazır et gidiyorum ecele"
"Anne yardım et benliğime onun yüzünden ağlıyom anne" diye devam ettiklerinde intihara doğru gidiyordum.
Ayağa kalkıp pencerenin yanına gidip pencereyi açtım ve bir bacağımı pencereden sarkıttım, Ezher lavabodan çıktı ve yeniden bu odaya geldi Atlas ve Umutu görünce derin bir nefes alıp verdi, gözleri etrafta dolandı ve beni görünce "BELFÜ" dediğinde Hilal, Nazlı Ümit, Umut ve Atlas bana dönmüştü.
Bacağımı içeri geri soktum.
Nazlı "Şair burda ne anlatmak istemiş" diyip beni inceledi.
"Şair burda diyorki Atlas ve Umut bir daha şarkı söylerse Belfü kendini pencereden atacak" dediğimde Hilal, Nazlı, Ümit ve Ezher gülmüştü.
Atlas somurtup "Öyle mi Belfü?" Dediğinde onaylar bir biçimde başımı salladım.
Atlas kafasını başka bir yöne çevirip benimle konuşmadı.
Ezher ve Hilal mutfağa gittiğinde Ümitte gitmişti muhtemelen kahvaltı hazırlayacaklardı, Nazlıda "çişim var" diyip zar zor odadan çıktı Umut ise "Ya ben giricem lavaboya Nazlı! Çık çabuk" diyip arkasından gitti.
Atlasa baktım bana bakmıyordu, yanına yaklaşıp oturdum "Oy sen bana küstün mü senn" dediğimde hâlâ bana bakmıyordu Atlas'ın siyah saçlarına daldırdım elimi "Atlas, küstün mü?" Dediğimde cevap vermedi, siyah saçlarını karıştırıp elimi çektim.
Elimi yanaklarına koydum "E hani şu muhteşem gamzelerin? Gülümse biraz" dediğimde yine cevap vermemişti, ona uzandım ona çok fazla yaklaştığımda Atlas'ın nefes alış verişlerinin hızlandığını anladım yanağını öptüm ve geri çekildim, göz ucuyla bana baktı.
"Bende eve gidiyorum o zaman ben den bu kadar Atlasım hadi görüşürüz"
Diyip ayağa kalktım, tam gidecekken Atlasın eli bileğimi kavradı, bileğimdeki eline baktım sonrada gözlerine baktım.
"Tamam" diyip ayağa kalktı.
"Gitme" dedi ve beni mutfağa götürdü eli hâlâ bileğimdeydi.
