"Nasıl ve neden bu kadar basitti belfü?.." Nazlı bana tam yarım saattir içinde biriktirdiklerini anlatıyordu.
"Neden bir insana çirkin demek bu kadar kolay?..
Bir insana çirkin demek bir insana güzel demekten kolay olmamalı belfü.."
"Haklısın.." dedim
"Beni hiç mi sevmeyecek sence? Güzel olsaydım sever miydi beni annem?.."
"Bir ebeveyn çocuğunu dış görünüşü yüzünden sevmemeli naz" dedim
"Zorba insanlar geride kalan ne yaşar hiç düşünmezler" dedi
--
Nazlıyla bir restoranta gelmiştik ama o lütfen yemeyeyim diyordu, o sırada yemeklerimiz geldi
"Yesene Naz." Dedim önümdeki yağlı tavuktan alırken
Nazlı yemeğini zar zor bitirmişti hızlıca sandalyeden kalkınca sandalyesi devrildi bende hemen ardından kalktım endişeyle
"Naz ne oluyor?" Dedim
Nazlı karnını tutarak lavaboya koştu bir klozetin önünde çömelip tüm yediklerini kustu, onun saçını tuttum arkadan
Nazlının kusması bittikten sonra nazlı arkasını dönüp klozete yaslandı.
"Neden kustun?"
"Bilirsin, bazı insanlar hesaplarlar, bir kaloriyi bile" dediğinde göz göze geldik
"Çaktırmamaya çalışıyordum" dedi
"Bana neden söylemedin?" Dedim, bu yeme bozukluğu oluyordu sanırım.
"Siktir etsene" diyip hızlıca ayağa kalktı, elini yüzünü yıkadı, aynada yüzüne bakarken buruk bir gülümseme belirdi.
"Yüzüme bakan insanlara acıyorum, bu onlar için acı verici olmalı"
"Öyle değil Naz, sen çok güzelsin" dediğimde hemen ardından cevap verdi.
"Bu durumda bana yalan söyleme Belfü"
"Yalan değil" dediğimde bana inanmıyormuş gibi baktı, birlikte çıktık lavabodan.
Ben hesabı ödedim ve beraber restoranttan çıktık.
"Kumsala gidelim mi?" Dedim ona yandan bir bakış atarak.
"Olur"
--
Kumsala vardığımızda Nazlı bana dönüp gülümsedi, saçları rüzgâr yüzünden uçuşuyordu.
Derin bir nefes alıp gökyuzüne doğru gülümsedi, yere uzandı ve gözlerini açıp yıldızları seyretmeye başladı.
Onun yanına oturdum, bir kaç dakika öylece seyrettik yıldızları.
Nazlı ayağa kalkıp denize doğru koştu.
Bende hemen ayağa kalktım ve nazlıya seslendim.
"NAZLI!" dediğimde çoktan derine gitmişti su boynuna kadardı.
Nazlı suyun dibine girdi ve çıkmadı.
Bir kaç saniye seyrettim fakat uzun süre çıkmayınca endişelendim.
"NAZ ŞAKA YAPIYORSAN HİÇ KOMİK DEĞİL BİLESİN!"
Tanrım, neden gece gece denize giriyordu ki?
Bende koşarak denize girdim.
Nazlının daldığı yere doğru yüzmeye başladım, suyun üstünden Nazlının kahkahasını işittim.
Su yüzeyine çıkıp sinirlice hemen karşımda olan Nazlıya baktım.
"Nasıl da korktun ama benim için" diyip güldü, ellerimle ona su fışkırttım.
"Ama su çok güzeel" dedi Nazlı
"Gece gece korkutucu su" dedim
"Birazcık haklısın" dedi.
--
Denizden çıktığımızda donuyorduk resmen.
Eve doğru yürümeye başladık.
Benim evimin önüne vardığımızda Nazlıyı durdurdum.
"Eve kadar böyle gitme bizde kal bu gece" dedim.
Nazlı başını salladı, sabah muhtemelen ikimizde hasta bir şekilde uyanacaktık.
(Bacağım alçıda ve feci kaşınıyor ya.)
