ωon dokuzuncu bölümω

459 12 5
                                    

Aylin:Aghh.. Hakan.
Hakan:Aylin, Aylin noldu? Bak bana ne oldu bitanem?
Aylin:Çok çok sancım var. Olmaz Hakan bu kez olmaz.
Hakan:Abi abi hastaneye.. Hiçbir şey olmayacak Aylin, yetişicez.
Selin:Geldi ambulans geldi, hadi.
-Aylin ambulansa bindirilir. Hakan'ın yanına Selin de biner.
Ali:Bizde gidelim hadi.
Rıza:Kenan burası sizde.
Kenan:Merak etmeyin müdürüm haberdar edin bizi.
Rıza:Hı hı.
...
|Ambulans|
-Hakan, Aylin'in elini tutmuş yüzünü seviyordur.
Hakan:Dayan Aylin, dayanın sevgilim.
Aylin:Hakan çok sancım var.. Gitmesinler nolur.
Hakan:Bir şey yapın hadi.
Doktor:Sakin olun yetişeceğiz. Sizde yaralısınız beyefendi.
Hakan:İyiyim ben, karıma çocuklarıma bak sen.
Aylin:Hakan..
Hakan:İyiyim bitanem ben.
-Selin, Aylin'in elini tutar.
Selin:Az kaldı Aylin, dayan canım. Bak bizde burdayız.
Aylin:Selin.
-Aylinle birlikte Selin'de ağlıyordur. Hakan ise ağlamamak için zor tutar kendini.
...
|Minibüs|
Ali:Abi yetişiriz değil mi? Olmaz değil mi bu kez bir şey.
Hüsnü:Yetişmek zorundayız Ali, kız kaldıramaz bu kez.
Rıza:Hüsnü ne oldu Gökhanla?
Hüsnü:Bir şey olmadı baba, aldık adamı.
Rıza:Sadece aldınız mı?
Mesut:Hesabı kestik aldık baba.. Daha fazlası olacaktı ama Hakan yapamadı.
Rıza:Aslanım benim.
Ali:Emniyette sorgusuna girebilir miyiz biz baba?
Rıza:Zor ama hallederiz. Niye ki?
Ali:Arkadaşla tanışmak isterim de ondan.
...
|Hastane|
Hakan:Burdayım Aylin, burdayız güzelim. Dayanın olur mu?
Doktor:Erken doğum mu?
Hemşire:Galiba.
Aylin:Hayır hayır. Daha çok var.
-Aylin müdahaleye alınır, Hakan bir köşeye çöker. Ekipte hemen gelmiştir.
Ali:Hakan..
Hakan:Ali bitmeyecek mi bu kabus?
Ali:Bitecek kardeşim olmayacak bir şey.
-Aradan biraz zaman geçer, Aylin hala müdahalededir. Hakan ise bir kenarda oturmuş ağlıyordur.
Hüsnü:Perişan oldu çocuk, şu haline bak.
Mesut:Korkuyor usta ilk değil Ki.Günlerdir ne yaşadı... Almışlar merkeze Gökhan'ı.
Hüsnü:Kardeşi Samet?
Ali:O öldü abi.
Hüsnü:Nasıl?
Ali:Ben Aylin'i almaya gittiğimde.. Silah çekmişti kıza. Olur mu bir şey?
Hüsnü:Neyse neyse halledelir..
Hakan:Ben tekrar tekrar aynı korkuları, aynı acıları yaşamaktan çok yoruldum. Her seferinde kaybetmekten yoruldum.
Hüsnü:Kardeşim..
Hakan:Abi dayanamıyorum artık.. Aylin'in böyle perişan olmasına dayanamıyorum. Ben bir kez daha evlatlarımı kaybedemem. Yetmedi mi kaybettiklerimiz? Yetmedi mi çektiğimiz acılar?
-Selin bir köşeye geçmiş, Mesut'a sarılmış ağlıyordur. Selin'in de aklına Umut gelmiştir. Hüsnü Hakan'ın yanına gelir, elini omzuna koyar.
Hüsnü:Kaldır başını Hakan, kaldır bak bana.
-Hakan dolu gözlerle başını kaldırıp Hüsnü'ye bakar.
Hüsnü:Yetti aslanım yetti.. Bedelini ödediniz bu hayatın siz. Hiçbir şey olmayacak ne Aylin'e ne de çocuklarınıza.
Mesut:Hepimiz yaşadık aynı acıyı hepimiz kaybettik canımızdan parçayı ama artık kaybetmek yok Hakan.. Bu kez izin vermeyeceğiz.
-Birkaç dakika sonra doktor çıkar, herkes ayaklanır.
Hakan:Doktor hanım, karım? Çocuklarım?
Doktor:Geldiğinde doğum başlamak üzereydi ama durdurduk neyse ki.. Eğer şu zamanda gerçekleşirse doğum hem annenin hem de bebeklerin hayatı tehlikeye girer.
Hakan:Ne olacak peki? İyi olacaklar değil mi?
Doktor:Şu anlık durum kontrol altında ama her an her şey olabilir. O yüzden sürekli gözetim altında kalması gerekiyor eşinizin. Bir daha başlarsa doğum anında müdahale etmemiz gerekli.
Hakan:Ama iyiler değil mi?
Doktor:İyiler merak etmeyin.
Ali:Görebilir miyiz?
Doktor:Tabiki kendine gelince çok fazla kalmamak kaydıyla girebilirsiniz.
Rıza:Sağolun.
-Doktor gider. Ali, Hakan'a sarılır.
Ali:Bak işte iyiler dedi. Bir şey olmadı işte gördün mü?
Hakan:Çok şükür Ali, çok şükür. Ama erken doğum dedi her an doğabilirler dedi ya yine..
Mesut:Düşünme aslanım bunu şimdi.. Bak karın iyi, çocukların iyi.
Hakan:Abi ben.. Günlerdir o kadar berbat haldeyim ki şu an iyi olduklarını duymak nasıl güzel bir şey.
Hüsnü:İyi olacak her şey iyi olacak aslanım.. Hadi git karının yanında bekle, kendine gelince geliriz bizde yanına.
Hakan:Tamam abi..
-Hakan, Aylin'in yanına girer.
Ali:Nasıl büyük bir şey kalktı üstümden ya.
Rıza:Benim de benimde. Yüreğimiz ağzımızdaydı resmen.
Ali:Çay falan alıp geliyorum ben, bi rahatlayalım.
Hüsnü:Aynen aynen al gel.
...
|HastaneOdası|
-Hakan, Aylin'in başucuna oturmuş öylece bekliyordur. Bir eli Aylin'in elinde diğer eliyle yüzünü, saçlarını seviyordur.
Hakan:Günlerdir canımdan can gitti.. Sen yoktun, sesin kokun yoktu ölüm gibi bir şeydi resmen. Ama şimdi yanımdasın,iyisin.
(Aylin'in karnını sever) İyisiniz...
-Birkaç dakika sonra Aylin kendine gelmeye başlar. Yavaş yavaş etrafa bakındığında Hakan'ın ona gülümsediğini görür. Aylin de ona gülümser.
Hakan:Sevgilim..
Aylin:Hakan.. Sen yanımdasın.
Hakan:Burdayım güzelim, birlikteyiz, iyiyiz.
-Aylin elini karnına Hakan'ın elinin üstüne koyar, gözünün önüne bebeklerini kaybettikleri an gelir, telaşlanır ve ağlamaya başlar.
Aylin:Ha-Hakan bebekler.. Bebeklerimiz. Gittiler mi Hakan? Yine mi kaybettim onları? Hakan bir şey söyle.
-Hakan ağlamaya başlar o haliyle Aylin'i sakinleştirmeye çalışır.
Hakan:Şşt hiçbir şey olmadı Aylin.
Aylin:Hakan bana doğruyu söyle, gittiler mi?
-Aylin şiddetli bir şekilde ağlamaya devam eder.
Hakan:Duy beni Aylin, sakinleş lütfen.
Aylin:Hakan...
Hakan:Gitmediler bitanem, hala seninle, bizimle onlar.
-Hakan elini çekip Aylin'in elini karnına koyar.
Hakan:Sakin ol güzelim, hisset Aylin.
-Aylin derin derin nefes almaya başlar.
Hakan:Bak hisset hala atıyor kalpleri hala bizimle miniklerimiz.
-Aylin biraz duraksar ardından hıçkırarak ağlamaya başlar, Hakan'da tutamaz kendini.
Aylin:Hakan ben çok korktum, yine kaybettik, gittiler diye çok korktum.
Hakan:Gitmediler sevgilim, gitmek bırakmak yok bu kez.
-Hakan başını Aylin'e yaslar, ağlamaya devam ederler. Onlar ağlarken ekip odaya girer.
Ali:(kapıyı çalar) Gelebilir miyiz?
-Hakanla Aylin kendini toparlar.
Hakan:Gelin gelin.
Mesut:Ohoo şu sulu gözlere bak usta ortalık sel olmuş.
Aylin:(gülerek) Abi ya.
-Hüsnü, Aylin'in saçlarını sever.
Hüsnü:Naber kız? İyisin değil mi?
Aylin:İyiyim abi iyiyim.
Mesut:Aklımızı aldın, vericem odunu o olacak.
Aylin:Bilerek mi kaçırttım kendimi abi ya?
Mesut:İyi ol sen iyi.
Rıza:Maşallahı var baksanıza.
-Selin, Aylin'in elini tutar.
Selin:Bebekler de iyiymiş.
Aylin:Çok şükür... Siz de hepiniz gelmişsiniz.
Ali:Gelicez tabi kızım. Sen yoktun ortada biz öyle duracak mıydık İstanbul'da?
Hakan:Sağolun hepiniz.. Siz olmasanız bu kadar dayanamazdım ben.
Mesut:Her zaman aslanım burdayız biz bi telefon yeter.
Rıza:Ayrı şehirlerde ekiplerde olsak da aileyiz sonuçta.
-Aylin gözü yaşlı gülümser.
Selin:Bir dahakine artık miniklerin doğumuna gelelim.
Hüsnü:Bencede böyle kaçırılma, kayıp, telaş olmasın mümkünse.
Hakan:Elimizden geldiğince abi.
Rıza:Hadi dinlenin siz,çok yoruldunuz.
Hakan:Siz?
Rıza:Şimdilik buradayız, emniyete geçiyoruz bizde.
Hakan:Sorgular mı?
Hüsnü:Hı hı.
Hakan:Bende geliyorum o zaman, Selin sen kalır mısın Aylinle?
Rıza:Selin burda zaten ama sende buradasın Hakan. İfadeler bizde.
Hakan:Baba Gökhan...
Rıza:Gökhan bizde dedim Hakan. Sen zaten yeterince konuşmuşsun arkadaşla, biraz da Mesutlar değil mi?
Aylin:Dikkat edin abi, başınıza bela almayın.
Hüsnü:Bir bela olacaksa senden olsun kızım. Takma sen bizi.
Ali:Hakan sende şu koluna adam akıllı baktır, hadi.
Hakan:Yok bir şey ya, sıyırmış dediler sardılar yeter.
Aylin:Ne yeter Hakan, saçmalama. Hadi bak bende iyiyim, sende pansuman yaptır düzgünce.
Selin:Bende buradayım hadi.
Hakan:Tamam, geliyorum hemen.
Rıza:Biz yine uğrarız görüşürüz kızım.
Aylin:Görüşürüz baba, sağolun.
-Ekip ve Hakan çıkar. Selin ve Aylin yalnız kalır.
Selin:Günlerdir aklımızı aldın kızım.
Aylin:Bir de bana sor Selin.. Neler geçti aklımdan neler düşündüm.. Kaç defa sancılandım nasıl korktum biliyor musun? Yine kaybetmekten çok korktum.
Selin:Geçti artık ama rahatla, geride bırak o düşünceleri, günleri.
Aylin:Elimde değil ki Selin, sende biliyorsun. Unutabiliyor mu insan?
-İkisi de duraksar, gözleri dolmuştur.
Selin:Unutmak imkansız imkansız.. Ama o acıların yerini mutlulukla doldurmak elimizde değil mi?
Aylin:(gülümser) Hı hı.
-Selin, Aylin'in karnını okşar.
Selin:Ee cinsiyetler belli değil mi hala?
Aylin:Bilmem ki? Kaçırımadan önce öğrenemedik.
Selin:Şimdi öğreniriz belki gitmeden.
Aylin:İnşallah.. Gerçi sağlıkla gelsinler kız erkek önemli değil.
Selin:Tabi kuzum tabi.. Ama yani bir sürü şey alıcam karar verip alamıyorum.
Aylin:Bir de bana sor, Hakan zaten başa bela.
Selin:Tahmin edebiliyorum.
-Birkaç dakika sonra Hakan gelir.
Hakan:Dedikodu mu var yine kızlar?
Aylin:Evet canım seni çekiştiriyoruz.
-Aylin'in yanına oturur.
Hakan:Bak sen...
Selin:Siz dinlenin bende kantine ineyim gelirim yine.
Aylin:Tamam canım, bak keyfine sen. Burda beklemene gerek yok.
Selin:Sorun yok, dinlenin siz hadi.
-Selin çıkar. Hakan, Aylin'in karnını sever.
Hakan:İyisiniz değil mi?
Aylin:Sen varsın yanımızda nasıl kötü olabiliriz.
Hakan:O kadar çok özledim ki seni.
Aylin:Bende Hakan bende sevgilim.. Seni düşünmediğim bir anım olmadı. Hep dedim kendi kendime gelecek bizi kurtaracaksın diye.
Hakan:Bırakır mıydım hiç?
Aylin:Yaran nasıl?
Hakan:Yok bir şey ya, sıyırmış zaten pansuman yaptılar sardılar işte.
Aylin:Gökhan'a ne yaptın?
Hakan:Hiçbir şey.. Yapacaklarım çok daha ama seni bırakamam.
Aylin:Lütfen Hakan...
Hakan:Tamam, söz.
Aylin:Doktorla konuştun mu? İyiler değil mi?
Hakan:İyiler canım iyiler.. Geldiğimizde doğum başlamak üzereymiş ama durdurduk dedi doktor. Eğer doğum olsaydı hem seni hemde bebekleri... (kafasını sallar) Neyse bir daha düşünmek istemiyorum.
Aylin:Geçti bitti.
Hakan:Çok şükür.
Aylin:Ne kadar burdayız?
Hakan:Aa dur bi Aylin! Daha kaç saat oldu geldik hastaneye? Hem doktor gözetim altında kalacaklar dedi.
Aylin:Anladım burdayız yani.
Hakan:Bir süre evet.
Aylin:Yapacak yok, sen yanımdasın ya yeter.
-Hakan, Aylin'in saçlarını sevip alnından öper ve saçlarını koklar.
Hakan:Çok özledim çok! Şu bakışlarını, kokunu, nefesini, sesini.. Birkaç gün bir asır gibi geldi. Hiç böyle olmamıştım ben.
-Aylin gülümseyip Hakan'ın sakallarını sever.
Aylin:Seni çok seviyorum.
Hakan:Bende seni canımın içi bende seni çok seviyorum.
-Hakan yavaşça Aylin'e yaklaşıp öpmeye başlar, Aylin'de karşılık verir. Ayrıldıklarında ikisi de gülüşür.
Hakan:Burası hiç yeri değil ama dayanamadım daha fazla.
Aylin:Kimseye yakalanmadık sorun yok.
-Biraz sonra kapı çalar, Selin odaya gelir.
Selin:Rahatsız ediyorum ama Aylin şu ifade işi, memur arkadaşlar gelmiş.
Hakan:Şart mı şimdi? Daha yeni..
Aylin:Sorun yok, halledelim.
Hakan:Emin misin güzelim? Biraz toparla kendini.
Selin:Aslında bir an önce halledip bitirse daha iyi bence Hakan. Sonra tekrar hatırlamaktansa.
Aylin:Selin haklı. Gelsin arkadaş söyle Selin.
Selin:Tamam canım...
-Aylin ifadesini verirken zorlansa da halleder.
...
|Emniyet|
-Ekip emniyete gelmiştir.
Kenan:Müdürüm Aylin nasıl?
Rıza:İyi çok şükür iyi, kendine de geldi.
Gökçe:Bebekler? Sorun yok değil mi?
Ali:Yok yok, kontrol altına almışlar gözetim altında tutacaklarmış bir süre.
Deniz:Çok şükür ya.
Rıza:Gökhan burada mı?
Kenan:Evet müdürüm, ifadeye alıcak çocuklar birazdan.
Mesut:Güzel ifade kısmı bizde yorulmayın siz amirim.
Kenan:Müdürüm?
Rıza:Çocuklar ilgilensin bizde seyredelim neler anlatacak ha Kenan?
Kenan:Olur müdürüm, çocuklar sizde seyredin büyükleriniz sorgu teknikleri göstersin size.
Kerem:Nasıl yani?
Hüsnü:Gel aslanım gel, adam akıllı sorgu nasıl alınır göstericem.
...
|Sorgu Odası|
-Gökhan kafasını masaya dayamış öyle duruyodur. Mesut, Hüsnü ve Ali içeriye girdiğinde kafasını kaldırıp onlara bakar. Rıza ve diğerleri de camın arkasında soruyu izlerler.
Ali:Naber Gökhan efendi? Tanışma sırası anca geldi ha?
Gökhan:Ne diyorsun sen be?
Ali:Tanışalım diyorum Gökhan. Ben Komiser Ali mesela, Aylin'in kardeşi.
-diyerek sert bir yumruk atar Gökhan'a. Gökhan kendini yerde bulur, yüzünü tutarak kalkmaya çalışır.
Gökhan:Şikayet edicem hepinizi.
Ali:Et lan etmezsen hatrım kalır.
Mesut:Aa kardeşim öyle tanışma mı olur ya? Yanlış ama.
Ali:Sen göster abi.
Mesut:Biz biraz tanışmıştık arkadaşla ama tamamlayalım şimdi. Bende Komiser Mesut Gökhan kardeşim, memnun oldum.
-Yerden kalkmaya çalışan Gökhan'a bir yumruk da Mesut atar ve adam tekrar yere serilir.
Hüsnü:Ayıp usta ya ayıp.. Dur Gökhan ben kaldım benimle de tanış. Bende Başkomiser Hüsnü Çoban. Bak onlar komiser ben başkomiser üstüne basarak söylüyorum.
Mesut:Her yerde belli edecek kendini, başkomiserimm.
-Hüsnü Gökhan'a daha sert vurur Gökhan yerden kalkamaz. Mesut yakasına yapışıp kaldırır.
Mesut:Hamile kadını, suçsuz kadını intikam diye hangi hakla kaçırırsın lan sen? Hemde kardeşimizi bizim değerlimizi.
Gökhan:Bırakın lan beni.
-Mesut vurduktan sonra Hüsnü eline alır Gökhan'ı.
Hüsnü:Bırakalım mı? Bırakalım bırakalım ama hesap var kesilecek Gökhan... O kadının ne suçu günahı vardı lan? Babasının günahını o niye çekiyor? Hamile haliyle bir de! Biz sesimizi yükseltmeye kıyamazken sen kaçırıyorsun hamile haliyle.
-Hüsnü de vurur ve sıra Ali'ye gelir.
Ali:Sen burdan sağ çıkacaksın Gökhan ama eğer Aylin'e, doğmamış çocuklarına bir şey olsaydı seni var ya bağırta bağırta gebertirdim burda. O şerefsiz kardeşinin yanına giderdin anında.
Mesut:Dua et Hakan yok burda. Yoksa var ya bundan beter olurdun Gökhan beter olurdun.
-Az sonra içeri Rıza gelir, Gökhan yerden kalkamıyordur.
Rıza:Tanışma faslı uzun sürmedi mi çocuklar?
Mesut:Öyle mi oldu baba?
Rıza:Sıra bendedir diye düşünüyorum.
Hüsnü:Buyur baba.
-Rıza yere eğilip Gökhan'ın yüzüne bakar.
Rıza:Arkadaşlar kaba biraz kusurlarına bakma Gökhan.. Hatırladın mı beni? Gerçi nerden hatırlayacaksın? Ama Aylin unutmamıştı biliyor musun? Kim bu adam diyorsun sen değil mi? O gece Aylin'in babası senin babanı vurduğu gece olaya bakan komiserdim, Aylin'in o ağlayan perişan halini ilk gören bendim ve o günden bugüne kadar da yanımdaydı. Hani Aylin'in babası yüzünden Aylin'i suçlu gördün, intikam almak istedin ya inan bana o dünyadaki en suçsuz masum insan Aylin.. Çok büyük hata yaptın Gökhan, çok...
...
|Akşam/Hastane|
Selin:Aylincim bende eve geçip sana birkaç parça eşya getireyim.
Hakan:Doğru, ne lazım ben şimdi bilemem de.
Aylin:Zahmet olmasın sana.
Selin:Hallederim ben, bebeklerin çantasını da getiririm.
Aylin:Çok iyi olur canım, sağol. Şey ama bugün geri gelmene gerek yok bir daha zaten yoruldun yarın uğrarsın, dinlen sende.
Selin:Peki, sizde rahatınıza bakın o zaman.
-Aylin gülümser.
Hakan:Benim arabayı getirmişler onunla git.
Selin:Olur, hadi öptüm görüşürüz.
...
-Gece olmuştur, Hakan Aylin'in başucunda oturmuş sohbet ediyorlardır.
Hakan:Konuştun doktorla rahatladı mı için?
Aylin:Rahatladı rahatladı merak etme ama burda kalacak olmak sıkıyor beni.
Hakan:Yapacak bir şey güzelim, sizin iyiliğiniz için ne gerekirse o olacak.
Aylin:Yarın tekrar kontrol var ya cinsiyetlerini öğrenebiliriz belki.
Hakan:Öğrenelim artık doğru düzgün bir şey alamıyoruz keyfince ya.
Aylin:Şaka mısın Hakan? Nasıl bir şey alamadık? Bebek odası, dolaplar kıyafet dolu.
Hakan:İşte öğrensek daha çok alırız ne güzel.
Aylin:Çocuklar doğana kadar batıcaz böyle giderse.
Hakan:Hiçbir şey olmaz. Hem isim de düşünmedik daha o yüzden göstersinler artık kendilerini. Kızıyorum çocuklar ha!
Aylin:Aa kızma miniklerime! İstedikleri zaman gösterirler kendilerini. Ama şu isim işi iyi aklına geldi hiç düşünmedik biz.
Hakan:Doğana kadar bulmak lazım.
Aylin:Bencede. Var mı aklında bir şey?
-Hakan sırıtır.
Aylin:Hayrullah ya da Rahmi deme boğarım seni burda.
Hakan:Demiyorum canım nerden geldi aklına?
Aylin:Gelir tabi çok uğraştın o isimlerle.
Hakan:Yok yok başka isim bulalım.. Şöyle iç açıcı, modern isimler.
Aylin:Bencede ama düşünürüz uyuyalım şimdi.
Hakan:Olur güzelim, uyu hadi, çok yorgunsun zaten.
Aylin:Sende gel.
Hakan:Nereye?
Aylin:Yanıma Hakan, sarılıp uyuyalım.
Hakan:Sığabilir miyiz?
Aylin:Gel sen gel...
-Hakan, Aylin'in yanına kıvrılıp yatar. Biraz sonra Aylin uyuyakalır ancak Hakan uyuyamamıştır. Aylin'in saçlarını koklayıp öper ve yüzünü sever. O an gözünden bir damla yaş düşer.
Hakan:Gitme bir daha.. Beni sensiz sizsiz sakın bırakma.

✧✧✧

YENİ VE UZUN BİR BÖLÜM SİZLERLE, UMARIM BEĞENİRSİNİZ 💙

Seninle Yeniden Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin