ωyirmi birinci bölümω

365 13 6
                                    

-Aylin'in hamileliği hastanede geçmeye devam ediyordu. Hakan, Aylin'in yanından hiç ayrılmıyordu ancak Aylin'in ruh hali son günlerde hiç iyi değildi. Kabusları sinirlerini sürekli bozuyordu ve bu yüzden istemeden de olsa Hakanla atışıyorlardı. Yine küçük bir tartışma sonrası Hakan odadan çıkmıştı.
Hakan:(kapıdan bakarak) Tavır almayacaksan gelicem içeri yoksa almayayım hiç.
Aylin:Sinir bozucu oluyorum değil mi? Çok kızıyorsun bana.
Hakan:Hayır. Ama tartışırken yanında da kalamam yoksa sakinleşmezsin biliyorum.
-Hakan sandalyeye oturur.
Aylin:Özür dilerim, hormonlar da değil artık hepsi kabuslar yüzünden biliyorsun.
Hakan:Biliyorum o yüzden özür dilemene de gerek yok. Bu gecemiz sakin geçsin yeter.
Aylin:(gülümser) Geçer geçer.
-Geceye kadar birlikte bilgisayardan film izlerler. Gece olunca Hakan yine bir köşede uyur ancak Aylin'in sayıklamasına uyanır ve yanına gelir.
Aylin:Bırakın bebeğimi, almayın onları..
Hakan:Aylin!?
-Hakan ağlayarak sayıklayan Aylin'i uyandırmaya çalışır ancak Aylin uyanmaz ve Hakan, Aylin'i sarsar.
Hakan:Aylin uyan hayatım, kabus görüyorsun yine. Aylin!
-Aylin derin nefes alarak uyanır. Hakan, Aylin'e su içirir.
Aylin:Hakan!
Hakan:Sakin ol sevgilim, geçti kabustu.
Aylin:Çok kötüydü Hakan. Gerçek gibiydi çok kötü.
Hakan:Geçti canımın içi geçti.
Aylin:Almasınlar onları Hakan, onlara bir şey olmasın.
Hakan:Onlar çok iyi Aylin, kimse alamaz bizden onları.
-Hakan, Aylin'in elini karnına koyar,kendi elini de üstüne koyar.
Hakan:Bak hisset burada onlar, izin vermem asla izin vermem.
-Aylin kafasını Hakan'a yaslar ve öylece durur. Hakan, Aylin'in saçlarını sever ve kokusunu içine çekerek öper.
Hakan:Hadi rahatla artık aşkım, rahatla.
...
|Ertesi Sabah|
-Hakan elinde kahvaltı tepsisi odaya gelir.
Hakan:Hadi bakalım kahvaltı vakti.
Aylin:Canım istemiyor.
Hakan:Olmaz ufaklıklar acıkmıştır.
Aylin:İstemiyorum Hakan, aç değilim.
Hakan:Ama Aylin.
Aylin:(yüksek sesle) İstemiyorum Hakan!
-Hakan tepsiyi masaya bırakır.
Hakan:Aylin anlıyorum moralin bozuk gördüğün rüya yüzünden ama bu şekilde devam mı edecek? Yemeden içmeden olur mu hayatım üstelik hamileyken?
Aylin:İstemiyor canım istemiyor Hakan. Sıkıldım her şeyden. Haftalardır şu hastanede odasındayım. Hemşire ve doktorlardan başka kimseyi gördüğüm yok. Ha birde arada bahçeye çıkınca gördüğümüz hasta ve hasta yakınları. Haftalardır hayatım şu dört duvar. Bir de kabuslar bütün her şeyi bitiriyor.
-Hakan, Aylin'in yanına oturur elini tutar.
Hakan:Senin için ne kadar zor olduğunu biliyorum, asla anlayamam ama anlamaya çalışıyorum. Ama az kaldı güzelim. Bak bu kadar dayandık iki mucizeyi kucağımıza almak için az daha dayanacağız. Senin için zorluğunu biliyorum ama sabretmek zorundayız güzelim. Bebeklerimiz için..
-Aylin, Hakan'a sarılır.
Aylin:Bebeklerimiz için...
-Hakan, Aylin'in yüzünü sever.
Hakan:Psikolog gelecek bugün biliyorsun değil mi?
Aylin:Hı hı..
Hakan:İstemediğini biliyorum ama sana iyi gelecek.
Aylin:Biliyorum.
...
-Psikolog gelince Hakan hastaneden ayrılmıştır. Önce eve uğrayıp duş alır ardından aklındakileri almak için alışverişe gider.
Hakan:Buraya seninle gelmeyi çok isterdim sevgilim ama keşke mümkün olsa..
-Hakan alabildiklerini alır ve arabaya koyar ardından diğer gideceği yere gider.
...
|Akşam/Hastane|
-Hakan hala gelmemiştir. Aylin can sıkıntısından telefonda Selinle konuşuyordur.
Selin:Sıkma canını bu kadar kuzum. Az kaldı biraz daha sabret.
Aylin:Ya evet ama işte kaç hafta geçti.
Selin:Minikleri kucağına alacağın anı düşün Aylin. O zaman geçecek tüm sıkıntın, sıkkınlığın. Onların minik minik elleri, burunları bir gözünün önüne getirsene.
Aylin:Alacağım değil mi sağ salim onları kucağıma Selin?
Selin:Alacaksın tabiki de kuzum. Çoğu zoru gitti bitti bile... Ee Hakan nasıl? Atışıyoruz arada diyordun.
Aylin:İyi o da. Katlanmaya çalışıyor bana. Çok boğuyorum bu ara onu.
Selin:O ne demek öyle Aylin? Katlanmaya çalışıyor falan.. Hakan hiç öyle düşünür mü sence? Senin için canını verebilecek biri o.
Aylin:Evet ama baksana şu halime. Kim ister böyle hastane köşelerinde bir kadını beklemek? Hem şimdiye kadar çektirdiklerim de cabası.
Selin:Aylin kızıyorum ama.. Nerde şimdi Hakan?
Aylin:Ben psikologla görüşürken çıktı işim var diye gelmedi daha. İlk defa bu kadar ayrı kaldı yanımdan. Diyorum işte sana sıkıldı artık adam nefes almaya gitti.
-Hakan kapının önünde Aylin'i duymuştur. Yavaşça kapıyı açıp içeri girer.
Hakan:Benim nefes aldığım yer senin yanınken başka yerde nasıl nefes alayım? Aşk olsun..
Aylin:Hakan, geldin mi?
Selin:Ben kapatıyorum kuzum, bakın keyfinize.
Aylin:Tamam canım, sağol..
-Aylin telefonu kapatır.
Hakan:Geç mi kaldım?
Aylin:Yoo, canım sıkıldı Selin aradı da konuşuyorduk öyle.
-Hakan arkasındaki çiçek buketini çıkarır ve Aylin'e uzatır.
Hakan:Bunlar güzeller güzeli karıma.
Aylin:Hakan yaa..
-Hakan sandalyeyi çeker ve Aylin'in yanına oturur.
Hakan:Nasıl geçti seans?
Aylin:İyiydi.
-Hakan, Aylin'in saçlarını geriye atar.
Hakan:Canın mı sıkkın senin?
Aylin:Hayır.
Hakan:Hadi ama Aylin, anlıyorum şu yüzünden halini.
Aylin:Seni çok üzüyorum, sıkıyorum değil mi?
Hakan:O nerden çıktı?
Aylin:Hayal etmemişsindir hiç evliliğimizin böyle olacağını. Gerçi kim hayal eder, aklına getirir ki? Haftalardır benimle kapandın şu dört duvara. Pişmansın değil mi benimle yeniden evlendiğine?
Hakan:Yıllar önce ilk ayrılığımızda sana bir kayıt göndermiştim hatırlıyor musun? "Evlendiğime bir an bile pişman olmadım hatta bugüne kadar yaptığım en güzel iş" demiştim. Benim bu hayattaki en güzel iyikim sensin Aylin. Sen benim şansım, kaderimsin güzelim ne pişmanlığı? Ben sensiz tutunamayıp sana geldim sen nasıl böyle düşünürsün?
Aylin:Bilmiyorum Hakan baksana hayatımız ne halde.
Hakan:Yapma böyle güzelim, geçecek çok az kaldı.
-Hakan, Aylin'in elinden öper. Aylin, Hakan'a sarılır. Hakan o sırada yere koyduğu poşeti alır, içinden iki tulum çıkarır.
Hakan:Bu arada bir sürprizim daha var.
Aylin:Hakan?
Hakan:Dayanamadım aldım özür dilerim.
Aylin:Ama bunlar..
Hakan:Çok güzeller değil mi? Düşünsene bunların içinde bizim miniklerimizi.. O yumuk yumuk elleri, ayakları.
Aylin:Düşünmesi, hayal etmesi bile o kadar güzel ki.
Hakan:Az kaldı sevgilim, hayallerimizin gerçek olmasına çok az kaldı.
...
-Günler Aylinle Hakan için yine hastanede geçmeye devam ediyordu. Aylin artık sıkıldığını pek dile getirmese de Hakan biliyordu. Aylin yeni uyanmıştı ki önünde tekerlekli sandalye ile geldi odaya.
Hakan:Hadi bakalım gidiyoruz.
Aylin:Nereye?
Hakan:Sıkıldım diyordun bende aldım izin biraz gezip tozup öyle gelelim.
Aylin:Nereye peki?
Hakan:Sahil havası iyi gelir diye düşünüyorum.
Aylin:Çok iyi gelir hemde.
-Aylin tekerlekli sandalye yerine ayağa kalkar.
Hakan:Şş otur bakalım şuraya.
Aylin:Ya yürümek istiyorum biraz. İyiyim işte bak.
Hakan:Sahile gidelim orda yürürsün biraz. Şimdi buna biniyorsun Aylin hanım.
Aylin:Off!
Hakan:Of yok Aylin, kocaya oflanmaz çarpılırsın bak.
Aylin:Of of of!
-Hakan kahkaha atar. Aylin'i tekerlekli sandalyeye bindirir ve hastaneden çıkarlar.
...
|Sahil|
-AyHak sahile gelince önce bir şeyler yemeye gelmiştir.
Aylin:Çok özlemişim şu köfte ekmeği bile inanır mısın ya?
Hakan:İnanırım hayatım, çünkü bende seninle böyle dışarıda bir şeyler yemeyi özledim.
-Aylin gülümser, ancak sonra dudak büzer.
Hakan:Noldu yine?
Aylin:Bari burda oturmasam şunda.
Hakan:Olmaz öyle şey.. Kalkıcaz zaten birazdan..
-Yemekten sonra Hakanla Aylin sahil boyu dolaşırlar.
Hakan:Tut bakalım elimden.
-Aylin, Hakan'ın elinden tutup ayağa kalkar.
Hakan:Yavaş hareket et, yavaş yavaş yürüyelim.
Aylin:Tamam Hakan, çocuk yok karşında.
Hakan:Söylüyorum sadece hayatım.
Aylin:Tamam tamam.
-El ele biraz yürürler. Hakan'ın bir eli Aylin'in elini tutarken bir elini de Aylin'in karnına koyup durur.
Hakan:Şu manzarayı gördüm ya daha ne isterim şu hayatta? Sen gidince hayalini bile kuramaz olmuştum ama yıllar geçti üstünden şimdi elim elinde, karnında çocuklarımız.
Aylin:Ya ben Hakan? Gittiğim günden beri perişandım ama seni de mutsuz edemezdim. Evet birbirimiz olmadan mutluluk imkansız ama o an ki ruh halim.. Şimdi bakınca iyiki geride kaldı o günler diyorum. Yaşananlardan sonra hayali bile imkansızdı şu durumun ama sen iyi ki varsın sevgilim.
-Aylin yaklaşır ve Hakan'ı öpmeye başlar. Ancak şiddetli bir sancıyla yere çöker.
Aylin:Aghhh!
Hakan:Aylin! Aylin ne oluyor?
-Hakan hemen tekerlekli sandalyeyi çekip Aylin'i oturtur.
Aylin:Hakan çok kötüyüm bir şey yap.
Hakan:Ne ne oluyor?
Aylin:Ge-geliyorlar galiba.
Hakan:Hayır hayır çok erken daha.
Aylin:Hakan zamanımız yok acele et.
-Hızlıca ama dikkatli arabanın oraya giderler. Hakan, Aylin'i arka koltuğa yatırır ve son hız sürmeye başlar.
Hakan:Allah kahretsin ya Allah kahretsin! Çıkmayacaktık dışarı benim suçum.
Aylin:Hakan yetişelim yalvarırım. Bak ben dayanamam. Bu kez olmaz. Aghh!
Hakan:Yetişeceğiz Aylin, dayan sevgilim, dayanın bebeklerim.
-Hakan'ın bir eli direksiyondayken bir eli Aylin'in elindedir.
Hakan:Bu kez kaybetmeye razı gelemem sevgilim.
-Hastaneye gelir gelmez Hakan bağırarak arabadan iner. Yolda doktoru aradığı için hazır bekliyorlardır. Aylin hemen içeriye götürülür.
Aylin:Aghhh!
Doktor:Hakan noldu?
Hakan:Yere yığıldı bir anda. Geliyorlar galiba. Yardım et bir şeyler yap Özkan.
Doktor:Elimden geleni yapıcam. Burda kal.
Hakan:Aylin'i yalnız bırakamam Özkan.
Doktor:Burda kalman lazım Hakan.
Hakan:Sağ salim üçünü de bana getir olur mu.
-Doktor gider, Hakan yere çöküp beklemeye başlar. O esnada telefonu çalar. Arayan Ali'dir. Hakan gözleri yaşlı telefonu açar.
Hakan:Alo.
Ali:Kardeşim.. Kaçıncı oldu neredesiniz siz ya?
Hakan:Duymadım.
Ali:Noldu senin sesin niye öyle? Bir şey mi oldu? Aylin iyi mi?
Hakan:Doğuma aldılar Aylin'i, Ali.
Ali:Doğuma mı?
Hakan:Hı hı.. Benim yüzümden oldu.. Geç kaldık.
Ali:Hakan..?

                               ✧✧✧

Seninle Yeniden Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin