Gözlerimi odaya sızan Güneş ışığı ile birlikte yavaşça açtım. Yatakta esnedim ve kendime gelmeye çalıştım.
İlaçlardan dolayı şapşal'a dönüyordum genellikle. Desteksizce ayağa kalkmaya çalıştım ve başarmıştım, bir adım atmaya çalıştım, çok yavaş kaldırdım ayağımı ve adım atmıştım...
Tek başıma adım atabiliyordum.sevinçten ağlıyordum. Yavaşça banyoya gittim.
Dişlerimi fırçalayıp, elimi yüzümü yıkadım ve kendime gelmeye çalıştım.
Sonrasında bir an aklıma dün gece uyurken gelen ses geldi.
Hemen gidip yabancı sesin bahsettiği kolyeye bakacaktım.Yavaş adımlarla komodine doğru ilerledim, ama orada hiç bir şey yoktu.
Dün gece gelen tanıdık ses, tanıdık his rüya mıydı?Birden yerde bir kağıt parçası gördüm.
Eğilip onu alacağım esnada kapıdan içeriye Eda hemşire girdi."Sonunda uyandın Benancığım" dedi sahte gülümsemesi ve yüzünde oluşan şok ifadesi ile, ayakta durmama şaşırmıştı.
"Evet, uyandım." dedim lafı uzatmadan.
"Saat 10'a geliyor, iyi misin? Normalde en erken sen uyanırdın ve sen nasıl ayakta durabiliyorsun." dedi, bir yandan da ilaçları ayarlarken.
"Uyanıp, uyuduğum saat sizi ilgilendiriyor mu hemşire hanım?"
Ayrıca fizik tedavi hareketlerini sürekli yapıp çabaladım ve oldu."dedim sinirle.
Çünkü bir an önce odadan çıkması gerekiyordu. Benim yerde duran kağıdı almam lazımdı.
"Sonuçta hastamızsın Benancığım. Tabi ki senin iyi olup olmadığın bizi ilgilendirir, doktora haber vermeye gideyim ben.
Dedi sahte bir biçimde söylediği çok belliydi. Teşekkür edip odadan çıkmasını istedim.Bugün Fizik tedavim yoktu .
Bu yüzden böyle rahat davranıyordum.
Eda hemşire odadan çıkınca hemen yatağın altındaki açık mavi kağıdı elime aldım.Üzerinde büyük harfler ile yazan yazıya baktım.
"KEHRİBAR'IN YEŞİL'E KARIŞTIĞI YERDE, ANAHTAR İLE..."
Yazıyordu kağıtta.Kehribar neydi?
Yeşil ile nasıl karışırdı?
Anahtar neydi?
Dün gelen sesin sahibi olabilir mi diye geçirdim içimden. Anahtar da verdim dediği kolye olabilir miydi?
İyi de kolye neredeydi?
Eğer kurtuluşum olacaksa, hafızam yerine gelecekse, o anahtarı ölme pahasına da olsa bulacaktım.Yavaş adımlar ile koridorda ilerliyordum. Yürüyebiliyordım ama durup durup oturuyordum. Bugün odama gelen kişiyi bulmam gerekiyordu.
Kattaki hemşire odasına doğru ilerledim, kapıyı çaldım ve o esnada tüm hemşir ve hemşireler bana döndü büyük bir şok ile...
Hepsinin bir ağızdan konuşması yüzünden hiç bir şey anlamamıştım.
Adının Batuhan olduğunu öğrendiğim stajyer doktor bana doğru neredeyse koştu ve koluma girerek
"İyi misin Benan? Ne oldu? Nasıl ayağa kalktın?" diyerek ardı ardına hepsinin merak ettiği soruları bir çırpıda sordu.
Utanmıştım.
Sakince " Bugün sabah ayağa kalktım ve destekler ile yavaş yavaş deneme yapmaya çalıştım, oldu. Zaten Terapistim dün çok başarılı olduğumu ve yakında yürüyebileceğimi söylemişti" dedim, nefessiz kalırken."Benancığım emin ol Elif hanım da bu kadar çabuk beklemiyordur" dediler gülerken.
Gizem hemşire "neden düğmeye basarak bizi çağırmadın da geldin" dedi."Ben aslında size bir şey soracaktım" dedim, devam ederek...
"Odalarda güvenlik kamerası var mı acaba?"diye sordum gergince.
Gizem hemen "Malesef , gizlilik ve mahremiyet açısından odalarda kamera yok. Hem kameraları ne yapacaksın bir şey mi oldu?" diye sordu gergince, bir yandan da çayını yudumluyodu.
"Benim odama kimin girdiğini görmem lazım, bir şeyim kayboldu ama hiç odayı gören kamera da mı yok?" diye sordum
" Odaları gören kamera var da hayrola önemli bir şeyin mi kayboldu?"
diye sordu Batuhan.Uzatmamaları için evet dedim ve bana birazdan kamera kayıtlarına bakıp odana kimin girdiğine bakıp söyleriz, dediler.
Yaklaşık on beş dakika sonra odaya adını bilmediğim bir hemşire geldi ve hızlandırılmış bir kayıt gösterdi. Sadece Eda giriyordu odaya, ama bir kez saat yedi gibi , sonrasında on gibi gelmişti odaya.
Kayıdı izleten hemşireye teşekkür ederek odadan çıkmasını sağladım.
Eda odaya girdiyse ondan şüphelenemem gerekirdi.
Zaten hiç ısınmamıştım fakat insanların arkadından iftira atamazdım. Hemen işin aslınını anlamak için düğmeye bastım ve Eda hemşirenin gelmesini söyledim kapıya gelen hemşireye o da Eda çıktı dediğinde çok şaşırdım, çünkü asla Eda hastaneden erken çıkmazdı, 11 aydır hiç erken çıktığını me görmüş ne de duymuştum. İçime düşen kuşku ile düşünmeye başladım.Kolye miydi yoksa bir anahtar mıydı?
Ona göre gidip Eda'nın soyunma odasındaki dolabına falan bakacaktım, fakat dolabına olmayacağını düşünerek sonrasında vazgeçtim.
Çünkü aklı başında olan birisi asla oraya bırakmazdı.
Ya aklı başında değilse Benan dedim. Kendi kendime konuşurken.Bahçeye çıkıp biraz düşünmek ve yürümek istiyordum.
Yavaş adımlar ile odaya çıktım ve odaya gittiğimde minik bir zarf vardı, yine mavi bir kağıt vardı içinde, heyecanlanarak açtım.
"Şüphelendiğin kişide, Benn..."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Unutulmuş Güzeşte
Novela JuvenilBenan' ın mutlu geçmişi bir anda yok olur. Hafızasını kaybeden Benan geçmişi hakkında hiç bir şey hatırlamaz ve kaldığı hastane de bazı gerçekleri gün yüzüne çıkarmaya çalışır. Bir genç ile karşılaşır ve ikisinin de geçmişi birbirine düğümlenir... A...