bilmem kime gücendin?
•••••
Serdar Zehra'nın kurduğu cümleyle kaşlarını çatarak ona döndü.—s; tanıyor musun? Kim bunlar?
—z; İngiltere görevinde paketlediğim adamın oğlu, diğerleri de onun adamları
—s; niye burdalar?
—z; İnan bilmiyorum ama Mete başkana acil haber vermemiz lazım.
Serdar başını sallayıp telefona yönelecekken, salonun sağındaki camın paramparça olmasıyla birlikte, genç kadını tek kolunun altına alarak eğildi.
—s; bir yerine bir şey oldu mu?
Zehra nefes nefese cevap verdi. Masanın arkasında dip dibe duruyorlardı.
—z; sanırım bileğime bir kaç tane cam battı ama önemli değil
—s; şimdi üç diyince yukarı benim odama çıkacağız tamam mı?
—z; tamam.
"Bir"
"İki"
"Üç"
İkiside hızlıca merdivenlerden çıkarak Serdar'ın odasına girdiler. Genç adam elindeki telefonla hemen Mete başkanı arayarak durumu anlatıp destek isteyip telefonu kapattı.
—z; buraya saldırırlarsa?
—s; bu odanın camı kurşun geçirmiyor bir şey yapamazlar. Destek gelene kadar burdayız mecbur.
Bakışları genç kadının bileğine kaydı. Durumu pek iyi görünmüyordu. Zehra, sırtını duvara yaslamıştı, yaşadıkları adrenalinden dolayı göğsü sık nefeslerle inip kalkıyordu. Serdar dolabından bir tişörtünü çıkartıp idareten zehranın bileğine bastırdı.
—s; başın falan dönüyor mu?
—z; biraz.
—s; destek gelene kadar geç yatağa otur.
Zehra başını sallayarak siyah örtülü yatağa oturdu. Adrenalinden uzaklaşıp sakinleştikçe bileğinin acısı daha da hissediliyordu. "Serdar" diye fısıldadı belli belirsiz bir sesle. Genç adamın bakışları perdenin ardından hızla ona seslenen kadına dönmüştü.
—s; noldu?
—z; desteğin gelmesi en az 10 dakika sürer, toplam görünürde 15 adam vardı acaba-
—s; hayır bu çok riskli. Mete Başkan kesinlikle desteği bekleyin dedi. Üstelik böyle asla çatışmaya giremezsin gözlerin kapanıyor, uyanık kalmaya çalış.
—z; iyiyim ben gerçekten.
—s; uzatma Zehra.
Zehra'nın ağzından bir kaç kelime dökülsede kendi bile anlamamıştı. Bileğine sarılan tişörtü daha sıkı bastırmaya başladı. Şu an olanların genç kadına hatırlattıkları onu daha kötü yapıyordu. Zihninin en kuytu yerlerinde unutulmaya yüz tutmuş anılar yeniden gün yüzüne çıkmak istercesine aklına geliyordu. Düşünceleri atmak ister gibi ayağa kalktı hızla. Serdar'ın yanına gittiğinde ise duvara tutunarak ayakta kalıyordu.
—s; sana otur demedim mi?
—z; senin emirlerini yerine getireceğimi düşündüren nedir?
—s; bayılıp kalacaksın.
—z: o kadar derin kesmedi, dayanabilirim.
Serdar, Zehra'nın ellerinin titrediğini farkederek eliyle tişörtü genç kadının bileğine daha sıkı bastırdı.
—z; kapıyı açarlarsa yukarı çıkacaklar destek yetişmez
—s; kapıda korumalar var eve girmelerini engellerler o zamana kadar da destek gelir, ayakta duramıyorsun bir de çatışmaya mı gireceksin?
Zehra ağzını açıp cevap verecekken gelen seslerle cama baktı genç adam.
—s; bak destek geldi 5 dakikaya bitirirler işlerini bunların
Zehra belli belirsiz başını salladı. Serdar hala tek eliyle tişörtü onun koluna bastırırken bir yandan da Mete başkanı aradı.
—s; başkanım evet destek ekip temizlediler ama Zehra yaralandı. Camı patlattılar bir kaç cam parçası bileğini kesti ve ciddi gözüküyor, ayakta duramıyor.
Karşı tarafı dinlerken zehrayı inceledi.
—s; tamam başkanım.
Telefonu kapattıktan sonra genç kadına döndü.
—s; doktor yolluyor.
—z; tamam ama başım çok dönüyor azıcık oturmam lazım.
Serdar'a tutunarak yatağa doğru ilerledi ve yavaşça oturdu. Bileği uyuşurken gözleri kapanıyordu.
••••••
"Ciddi bir şey yok. Kan kaybından dolayı bayılmış."Zehra duyduğu sesle yavaşça gözünü açtı. Yan tarafında doktor olduğunu tahmin ettiği adam vardı. Serdar ise ayakta durmuş sırtını duvara yaslamıştı. Zehra'nın uyandığını farketsede aynı şekilde kaldı.
—s; tamamdır teşekkür ederiz
"Geçmiş olsun."
"saolun" dedi Zehra kısık bir sesle. Serdar doktoru geçirmek için kapıyı kapatıp aşağı inerken, genç kadın saatlerdir olduğu odaya göz gezdirdi. Normal bir odaydı işte. Yataktan yavaş hareketlerle kalkarak kapıyı açtı. Merdivenlerden inip salona gitti. Gördüğü manzarayla ne kadar süredir uyuduğunu tartmaya çalıştı, yerde cam kırıkları yoktu üstelik yeni bir cam bile takılmıştı. Kapının kapanma sesiyle doktorun gittiğini anladı. Serdar salona girip Zehra'yı görsede bir şey demeden koltuğa oturdu
—z; kaç saattir baygınım?
Serdar omzunu silkti.
—s; çok olmadı, Mete Başkan doktorla birlikte camı yapmaları için bir kaç kişi göndermiş.
—z; anladım.
Saate baktığında gecenin 3ü olduğunu gördü. Bu saatten sonra istesede uyuyamazdı, yine de odasına gidip oturmak ona daha mantıklı geliyordu. Serdar'a bakmadan ve bir şey demeden odasına çıktı. Üşüdüğünü hissederek dolaptan kendine bir hırka alıp üzerine geçirdikten sonra yatağa oturdu. Bileğinin acısı çok fazla olmasada sızlıyordu. Yatağın yanında duran kitabı eline alarak okumaya devam etti.
4 gün sonra
Sonunda 1 haftalık dışarı çıkamama durumu bitmişti. Serdar ve Zehra'nın yapacağı ilk şey düğün ve evlilik teklifi fotoğraflarını hemen çekmekti. Evde oldukları günler boyunca Uzay'ın attığı belgelerdeki her şeyi ezberlemişlerdi. İşleri bittikten sonra ikiside odasına çekiliyor birbirleriyle konuşmuyorlardı.Şimdi ise nikah fotoğraflarının çekileceği yere gidiyorlardı. Arabada yoğun bir sessizlik hakimdi. Bu sessizliği bozan ise çalan telefondu. Serdar Mete başkanın aradığını görünce açıp hoparlöre verdi.
—s; buyurun başkanım.
—m; nerdesiniz Serdar?
—s; nikah fotoğraflarının çekileceği yere gidiyoruz 2-3 dakikamız kaldı
—m; tamam, ben orda olamayacağım size başka biri yardımcı olacak.
—s; tamam başkanım.
Gidecekleri yere vardıklarında arabadan çıktılar. Mekanı kapısında onları bir kadın karşıladı kıvırcık saçlı genç yaşta biriydi. Mete başkanın bahsettiği yardımcı olacak kişi olduğunu düşündüler.
"hoşgeldiniz buyrun size ben yardımcı olacağım."
Serdar derin bir nefes alarak zehraya döndü.
"Başlıyoruz"
•••••
Özlendim mi??
Umarım cevap evettir dösicmsşcm. Yavaş yavaş başlıyoruz artık hadi bakalım.. umarım beğenirsiniz🌸

ŞİMDİ OKUDUĞUN
meyus.
Roman pour Adolescents"beni sen göm"dedi karşısında ona bakan bir çift meraklı göze hitaben. "sevdiğin kişinin ölümünü görmemek için ondan önce ölmeyi istemek.. ya' aburnee, beni sen göm demek."