sol

88 11 1
                                    

Jimin ailesi dışındaki insanların görüşlerini normalde çok önemsemezdi. Ona rağmen birkaç haftadır yan odasında kalan, kendisine veya müziğe inanılmaz bir kin besleyen kişiye fazlasıyla merak duyuyordu. Onun bu öfkesinin sebebini öğrenip ona yardım etmek istiyordu. Ama bunun için görünüşe göre fazlasıyla yanlış bir yönteme başvurmuştu. 

Yalnızca bir saat içinde olanlar Park Jimin'i hayli endişelendirmeye yetmişti. Jimin bir not yazarak Yoongi'nin kapısının altından göndermiş ve ardından saatin de geç olmamasının verdiği rahatlıkla provalarına başlamıştı. Bu sırada Yoongi notla ve hemen ardından gelen yüksek müzik sesiyle sinirlenmiş, kapısını çalarak müziği kısmasını söylemiş ancak Jimin tarafından kale alınmamıştı. Daha sonra odasına dönüp duvara vurmasına rağmen yine değişen bir şey olmamış ve Yoongi de kulaklıklarını kaybetmesi sebebiyle ses yalıtımı çok iyi olmayan duvardan piyano sesinin baskın olduğu şarkıyı dakikalarca dinlemek zorunda kalmıştı. 

Jimin ise bu ısrarının sonunun Yoongi'nin odada baygınken bulacağı olduğunu düşünmemişti. Jungkook'a sorduğunda Yoongi'nin Jungkook'a iyi hissetmediğiyle ilgili mesaj atmış olduğunu ve geldiğinde de onu odada kriz geçirirken görmüş ve ardından bilincini kaybettiğini söylemişti. 

Ambulansı beklerken gerginlikle odanın içinde turluyordu Jimin. Arada dönüp Jungkook'un dizinde yatan Yoongi'ye bakıp pişmanlıkla gözlerini kaçırıyordu. Ellerindeki birkaç tutamla çekiştirdiği belli olan dağılmış saçları, ağlamaktan kızarmış ve şişmiş gözleri, yanakları ve yer yer kabuk tutmuş dudakları görmek Jimin'in kalbinin sızlamasına sebep oluyordu.

'Ne kadar güzel aslında.' diye düşündü. Onu maskesiz ilk görüşüydü. 'Maske takması için bir sebebi yok.

Zaman hızlı geçmiş, sağlık görevlileri hastaneye götürmeye gerek olmadığını söylemiş ve ilaç vererek gitmişlerdi. Şimdi de yatağında uzanan Yoongi'nin uyanmasını bekliyorlardı. Jungkook ile.

Çok geçmeden Yoongi uyanarak olduğu yeri idrak etmeye çalıştı bir süre. Daha sonrasında geçirdiği krizi hatırladı ve etrafa bakınınca yatağının yanında duran Jungkook ile adını dahi anmak istemediği o çocuğu gördü. Kaşlarını çatarak doğruldu ve bu sırada ikili onu fark ederek Jungkook endişeyle yanına geldi. "Hyung iyi misin?" 

Yoongi'nin bakışları ve odağı ise arkasında duvara yaslı duran Park Jimin'deydi. Yüzündeki sert ifade yerini edinirken boğazında hissettiği kurulukla yutkundu. "Neden bunu yapıyorsun?" dedi sadece. Sesi sorgular gibi çıkmıştı ve Jungkook ikili arasında bakışlarını gezdirdi. Jimin cevap vermezken Yoongi öfkeyle devam etti. "Neden benim inadıma yapma dediğim şeyleri yapmaya devam ediyorsun?" diyerek ayağa kalktı ve ona bir adım attı. "Hayatıma burnunu sokmaya kalkma Park Jimin. Ne yaşadığımı bilemezsin." deyince Jimin de yasandığı duvardan ayrılarak ona bir adım attı. "Ya bilmek istiyorsam?" deyince Yoongi afallamıştı. "Seni ilgilendirmez." demişti ama yüzündeki afallamış ifadeyi gören Jimin gülümsedi. 

"Birine ihtiyaç duymadığını söylüyorsun, herkesin senden uzak kalması gerektiğini söylüyor ve sen de buna göre kendini insanlardan soyutluyorsun. Ama ben," diyerek bir adım daha attı. "Senin duvarlarını aşan o kişi olacağım Min." diyerek bir adım daha attı ve ayak parmak uçları birbirlerine değiyordu ve yakın bir mesafedelerdi. "Anladın mı?" diye fısıldadı. 

Yoongi bir adım geri çekildi. "Çık odamdan." dedi. Zihninde beliren ses ondan uzaklaşmasına sebep olmuştu. "Hemen." dedi yere bakarak. "Çıkın odamdan." deyince Jungkook "Hyung, gidiyorum ama bir şey olursa hemen haber et." diyerek Yoongi'nin başıyla gelişigüzel onaylamasını izlemiş ve odadan çıkmıştı. Jimin de bir süre sessizce ona bakmış ve daha sonra kapıya adımlamıştı. Kapıyı ardından kapatmadan önce Yoongi'nin de duyabileceği şekilde söylediği cümle odada yankı etkisi uyandırmıştı.

"Maskesiz daha güzelsin."

dormitory • yoonmin ✔️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin