Kuyruklu Yıldız

Şeytan

o ses bir insana ait değildi... Sanırım okulun lanetli oldugu söylentilerine inanmaya başlamıştım. İçeri girdim, yürümeye başladım kapı kandiliğinden kapanıverdi. İçimden ceryan yapmıştır diyerek kendimi rahatlatmaya çalıştım ve basaramadım. Artık amacım sadece gezmek degıl aynı zamanda bır cıkış yolu bulmaktı. Havada tanıdık bir koku vardı kokuyu nerden hatırladığımı düşünürken birden aklıma geldi. Büyük babamın cenazesındendi . Nasıl yanı ? burası cesetmi kokuyodu? birden bir çıglık geldi. Çıglıgın oldugu yere dogru koştum yerde bır kadın yatıyordu!

-İyimisiniz ?

Diye sordum endişeli bir sekilde. Yanıt alamayınca, fazla şaşırmadım. Aslında kendimi tatmin etmek için sormuştum bu soruyu nedeni de kadının midesinin oyulup bağırsaklarının çıkarılmasıydı. Yaşıyo olması imkansız gibi görünüyordu . Mide bulandırıcıydı istifrar etmemek için kendimi zor tuttum. Bunu kim yapabilirdi ? Hangi insan ? Kimin ruhu buna el verebilirdi? Psikolojim bozulmuştu, Kalktım ve yürümeye başladım. Çığlık seslerinin ardı arkası kesılmıyordu.Ne zaman o kurban ben Olacağım ? diye düşünürken, yerde kanlı bir Bıçak buldum. Bu normaldi, cinayet yerindeydim fakat kanın yeşil Olmasına anlam verememiştim. Yeşil bir kan görmemistim hayatımda. bıçağı elime aldım ve kana dokundum yapışkandı ve rahatsız edici bir dokusu vardı. Elimden çıkarmaya çalıştım, birden cebimdeki peçete geldi aklıma. Aldım ve temizlemeye çalıştım olmadı . Hep elimdemi kalıcak bu yeşil şey diye kendimi demolize etmedim değil...temizleme işini bir kenara bırakıp yürümeye devam ettim ta ki o kapıyı görene kadar!