𝓝𝓞𝓑𝓛𝓔𝓢𝓢𝓔

5.Bölüm: ''Konsey Toplantısı''

*Medya: Zheleng Haoxi

''Konsey Toplantısı''

Jungkook rahatsız olmuş bir şekilde mermer koridorda uzun adımlar atarak yürüyordu. Taht odasına ulaşmasına bir kaç uzun kolon kalmıştı. Bulunduğu bu koridorun tavanı, zemini ve duvarları tamamen beyaz mermerdendi. Ve koridorun iki yanında boydan boya aralıklarla kolonlar dizilmişti. Aşırı yüksek olan tavanda mermerden oyulmuş melek figürleri vardı.

Bu fikir onun değildi ama kendisini de rahatsız etmiyordu. Aslına bakarsan umurunda bile değildi. Bu koridor onun taht odasına giden son koridordu. Taht odası burasından çok daha fazla gösterişliydi ve Jungkook gösterişi seven biri değildi; ama Craivonia Krallığını simgelediği için bundan söz etmemişti.

Konsey üyelerinin çoktan toplandığını ve kendisini beklediğini biliyordu. Bu toplantının amacını merak ettiği bir gerçekti. Klan liderlerinin bile çözemediği ve kendisine danışacakları bu kadar önemli konu ne olabilirdi ki?

Şimdi odaya açılan büyük heybetli kapının tam önünde duruyordu. Kapı yaklaşık üç metre boyundaydı ve tamamen altındandı. Üzerindeki süslemeler klanlara ait sembolleri temsil ediyordu ve tam ortada kendi ailesinin sembolü vardı. Kollarını öne doğru uzattı ve hiç güç harcamadan kapıyı iki yana doğru açtı. Klan liderleri tahtın iki tarafında yan yana duruyorlar ve Jungkook'u bekliyorlardı. Kapıdan içeri giren ışık fark edilince herkes başını Jungkook'a çevirdi.

Jungkook ise tahtın önünde ki kırmızı halı da ağır adımlarla odanın sonuna doğru yürüyordu. Hiç kimseye bakmadan direkt tahtın önünde durdu ve arkasını dönerek tahta oturdu. Şimdi ortama tamamen sessizlik hakim olmuştu.

"Pekala, konuya girelim, bu kadar önemli olan mesele nedir?"

Jungkook ciddi bakışlarını klan liderlerinin üzerinde gezdirmeye başladı. İçlerinden birinin konuşmasını bekliyordu. İlk konuşan Piao Klanının lideri oldu.

"Majesteleri, izinsiz sınırı geçen insanlar olmuş ve bu kişiler yasak bölgeye girmiş bulunmakta."

Jungkook'un şaşkın bakışlarını Zhimin'in üzerinden alması bir kaç dakika sürdü. Gözleri merakla parladı. Bu çok ilginç bir olaydı.

"İnsanların bizim topraklarımızdan haberi olmaması gerekmiyor mu? Bu ülkeye nasıl olur da girebilirler. Kalkan işe yaramıyor mu? Bu nasıl mümkün, bana cevap verin!"

Jungkook az da olsa sesini yükseltmişti, sakinliğini korumakta güçlük çekiyordu. Oysaki sinirli değildi, yüzyılı aşkındır böyle ilginç bir olayla karşılaşmamıştı ve heyecanlanmıştı. Niculaie Klanının lideri Dae Chen konuşmaya katıldı ve Jungkook'un sorularına karşılık verdi.

"Elbette ki insanların bizim topraklarımızdan haberleri yok Majesteleri. Kalkanı da kendim kontrol ettim ve hiçbir şekilde zorlanma ya da bozulma söz konusu değil. Sınırların yakınına gelen insanlar kendileri farkında olmadan yönlerini değiştirip farklı yönlere gidiyorlar. Ayrıca eğer sınırdan bir insan geçseydi kalkan sayesinde haberimiz olurdu. Bu yü- "

Chen sözünü bitiremeden Zheleng Klanının lideri Haoxi konuşmaya karıştı.

"Demek istediğin sınırdan geçen kişiler insan değil mi?"

"Ben.. bilmiyorum. Eğer yasak bölgeye girmeselerdi onlardan haberimiz bile olmayacaktı." sıkıntılı bir ifadeyle konuşmuştu Chen. Ortam giderek gerginleşiyordu. Min Ye Klanının Lideri Yunqi sinirlenmişti.

''Bu nasıl sorumluluk böyle. Ülke sınırlarını böyle mi koruyorsun? Sınır muhafızları ne halt yiyordu o sırada?" Yunqi' nin sesi oldukça sert çıkmıştı.