22.Bölüm: "Hain"

343 58 0
                                    

Hain





Taehyung içeri girer girmez bakışlarını üzerine diken Jungkook'u görmezden gelerek klan liderlerine doğru yürüdü.

"Uyumadınız mı siz, saat çok geç oldu..."

Seokjin ve Yeol birbiri ile bakışırken Hoseok Taehyung'a doğru bir adım atarak cevap verdi.

"Sizin için endişelenmiştik. Bir çok şeyi anlatmasanız da, davetsiz misafirleri biz de sezebiliyoruz sonuçta."

Taehyung üzgün bir bakışla ona baktığında Alexandru arkasından ona doğru yaklaşmıştı.

-Onlara anlatmayacak mısın?

-Onları korumak istiyorum. Bilirlerse daha çok tehlikede olacaklar.

-Bilmedikleri için de tehlikede olacaklar, sonuçta düşmanla herhangi bir karşılaşma da hazırlıklı olmazlarsa daha çok zarar görebilirler.

Taehyung sessizce başını sallamıştı. Bu tepkiye klan liderleri bir anlam veremese de Jungkook, ALex'le Taehyung'un aralarında sessiz bir şekilde konuştuğunun bilincindeydi ve giderek sinirleniyordu. Onların saatler sonra birlikte, evin kapısından girmelerini görmesi bile içinde bir ateşi körüklemişti sanki. Neden böyle hissettiğini anlamasa da Alex'e olan öfkesi giderek artıyordu.

Taehyung ileri doğru ilerleyerek üçlü koltuklardan birine rahatça oturdu. Onun ardından Alexandru'da Taehyung'un öbür yanına temkinli bir şekilde oturmuştu. Jungkook da Alex'in üzerinde tuttuğu öfkeli bakışlarıyla soluyarak Taehyung'un diğer yanına oturdu.

Klan liderleri bu küçük olaya şaşkın bakışlarla bakarken, Taehyung bir Alex'e ardından bir de Jungkook'a baktı. İki uzun ve iri adamın arasında kalmış sevimli bir geyiğe benziyordu. Bu durumu düşünmekten vazgeçip daha önemli olan konuya girmek için ciddi olduğunu düşündüğü bir tonla konuştu.

"Sizde oturun Seokjin, Yeol, Hoseok. Söylemem gereken şeyler var."

Hoseok tekli koltuklardan birine rahatça oturduğunda kalan tek koltuğa da Yeol ve Seokjin birbirine yapışık oturmuşlardı. Yeol'un bir kolu Seokjin'i belinden kavramıştı ve ikisi de ciddi ifadelerle Taehyung'un söyleyeceklerini dinliyorlardı.

"Bundan yaklaşık beş yüz yıl kadar önce, sizden önceki dokuzuncu kuşak nesliniz yani dedeleriniz klan liderliği görevini üstlenmişlerdi." Ardından başını çevirip Jungkook'a baktı ve sözlerine devam etti.

"Jungkook'ta bu zamanı iyi biliyor çünkü o da kral olarak konseyin başındaydı. Bir gün Hoseok'un büyükbabası Jongsung bana bir rapor getirdi ve bu raporda insanların ülkesinde kurtların yeni bir savaş başlattığı ile ilgiliydi. Fakat soyluların gücü bu savaşa müdahale etmeye yetmemişti. Çok fazla masum insan ölmüştü ve ölmeye de devam ediyordu, bu yüzden benden yardım istediler."

O sırada kaşları şaşkınlıkla kalkan Jungkook Taehyung'un sözünü keserek araya girdi.

"Benim böyle bir şeyden niye haberim olmadı? Kimse konseye böyle bir bildiri yollamadı ya da bana rapor verilmedi. Ne demek oluyor bu?"

Hoseok dehşet bir ifadeyle Taehyung'a bakmaya devam ediyordu. Bu konuşmanın varacağı nokta onu korkutmaya başlamıştı.

"Bunu biliyorum Jungkook çünkü bu rapordaki bilgiler gerçek değildi. Jongsung ve yanındaki diğer klan lideri ile birlikte yola çıktım ve bahsettikleri yere gittim ve gittiğim yerde bir örgütle karşılaştım.

Kendilerine Yeryüzü Örgütü diyen bir grup karma topluluktu. Bünyesinde bilim adamları bulunduran ve çalışmalarının çoğunu bilime ve deneylere adayarak melez olan vampir, kurt ve insan karışımı varlıkları yaratmaya çalışan bir topluluktu. Bu uğurda bir araya gelenler arasında kurtlar, soylular ve insanları gördüğümde büyük bir hayal kırıklığına uğradım.

𝓝𝓞𝓑𝓛𝓔𝓢𝓢𝓔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin