18. Bölüm

216 17 8
                                    

Bir hafta sonra . . .

Hinata . . .

Masallarda kaçacak yolları kalmayan prensesler çoğunlukla iki yol seçtiği görülür.
Ya peşlerindeki canavarla yüzleşirler  .
Ya da ölümü kabullendikleri andan son kez acı çığlıklarını atarlar ve prensleri seslerini duyup gelir .

Masallar hep mutlu sonla biter . İki seçenek içinde bu geçerli.
Her zaman sevdikleri adama kavuşurlar ve evlenirler.

Peki ben ne yapacağım ?
Canavarın karşısında mı duracağım ?
Yoksa çığlığımla prensimi mi çağıracağım?
Eğer karşısında durursam onu nasıl yeneceğim ?
Peki çığlık atınca beni duyacak bir prens olacak mı ?

"Evet çocuklar çok dikkatli olmalısınız. Yanlış tek bir kelime başınızı belaya sokabilir." Dedi Asuma sensei .
Herkes kendi işine odaklanmıştı.
Ders özel iş alanıyla alakalıydı. Adını bilmemem dışında sorun yok .

Narutoya şirketin başına geçip babamın yanılacağını kanıtlama amacımı anlattım. O da bana ek ders olarak bunu almamın önemli olduğunu söyledi.
Aslında ders basitti . Herkesin önüne bir evrak veriliyor ve evrağı ingilizceye çevirmemiz lazımdı . Bu konuda fazla zorluk çekmedim aslında . Ne de olsa bir zamanlar bunun için eğitimler almıştım .

Yazımı yazmaya devam ediyordum . Bu sırada bir elin benim kolumu dikkatle dürttüğünü hissettim . Narutoya göz ucuyla baktım . Elindeki yazıyı gördüm .
"Nasılsın?" Yazıyordu . Omuz silktim . Ellerimi kaldırıp sanki ağrımış gibi yaptım ve işaret dili konuştum .
"İşine dön yoksa yakalanacağız. " Dedim ve yazı yazmaya devam ettim . Naruto derin bir nefes aldı ve o da işine geri döndü .

Biraz zaman sonra nihayet ders bitti . Eşyalarımı topladım ve Narutoya baktım . Naruto bana gülümsedi .
"Hadi gidelim ." Dedi ve elini omuzuma attı .
Beraber çıktık . Naruto bana bakmaya devam etti . Ama sonra konuştu .
"Halledebildin mi ?" Dedi Naruto . Neyden bahsettiğini çok ama çok iyi biliyordum .

Başımı umutsuzca iki yana salladım .
"Hayır . Dün konuşmaya çalıştım. Ama bana sadece aptalca bir şey yapmamamı söyledi ve telefonu kapattı ." Dedim hemen . Naruto başını sallamakla yetindi . Babam ondan nefret ediyordu. Bir kaç gündür beni de yanına almaya çalışıyor.  Ama ben oraya annem için gittiğimi söyleyip durdum . Annem olmasa başarılı olacaktı tabi .  Annem babamı aramış ve kızını yanında istediğini bağıra çağıra söylemiş . Bunu Hanabi anlattı.

Derin bir nefes aldım. Narutoya yavaşça sarıldım . Naruto da bana sarıldı .
"Merak etme . Eninde sonunda kabul edecek ." Dedi Naruto . Başımı salladım . Ama gözlerimi kaçırdım . Ah Naruto. Olanları bilmiyorsun . Babamın neler yapabileceğini bilmiyorsun. Minato-san bile bir şey yapamaz .

Beraber kafeteryaya geldik . Biz oraya varınca Sakura ve Sasuke , Temari , Shikamaru , Shion ve Tonerinin olduğu masaya doğru yürüdük .
"Merhaba ." Dedi Naruto el sallayarak . Herkes bize baktı .
"Hey . Nasılsınız ?" Dedi Toneri gülümseyerek ve bana yumruğunu uzatırken.
Yumruk tokuşturduk .
"İyi . Yorucu bir gün daha bitti ." Dedim gülümserken .

Hepsi başlarını salladı . Bütün dersler bitmişti . Ama fazladan kaçırdığımız konular vardı . Ek dersler almıştık . Herkes farklı bir saatte çıkacaktı .
Yani Tenten, Neji-nii ve İnoyu bekliyorduk.
Onların işi yarım saat daha sürerdi .

Bu arada ben Sakura'nın yanına oturdum . Sakura biraz eğildi .
"Annen az önce bana mesaj attı . Diyor ki doktora gitmeden ona uğramayacakmışsın . Ayrıca Hanabi'nin yanında olmanı istiyor ." Dedi Sakura . Ben ona baktım .
"Bunu neden bana söylemedi ki?" Dedim merakla . Sakura omuz silkti .
"Bilmem . Ama haklılık payı var . Seni bildim bileli sadece Hanabi'nin kötü etkilenmemesi için uğraştın. Ama onunla hiç mutlu bir şey yapmadınız . Hazır sen yetişkin gibi düşünebilirken onunla konuşman güzel olur . " Dedi Sakura .

Yaralı Ruhlar Dünyası . . . {Naruhina}Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin