34. Bölüm

183 11 18
                                    

İki buçuk saat sonra . . .

Naruto . . .

Hastaneye nasıl geldiğim hakkında en ufak bir fikrim yok . Bildiğim tek şey az kalsın yere düşmekten son anda birilerin beni tutması sonucu kurtulup biraz orada kendime gelmemdi. Sonra da Sasuke ve Babamla Hastaneye gidişimizdi.

Tansiyonum düşmüştü . Ama neyseki kendime gelebilmiştim. En azından başım dönmüyordu . O da bir şey . Bu sırada bir ses işittim . Bir ağlama sesi .
"Tamam Hanabi bak iyi olacak . Hinata iyi olacak . "
Sakura?
"Evet Hanabi . Her an çıkabilir . " İno ?

Sinirli bir nefes sesi duydum .
"Beni rahat bırakın . Bunun hiç yardımı olmuyor ." Dedi Hanabi ve yanımdan hızla kahverengi saçlı o kız geçti.
"Hanabi !!" Annem birden yanımda durdu . Ona baktım . Annem başını iki yana salladı .
"Hala ameliyatta. Korkuyor . Hinatayı da gözlerinin önünde kaybetmekten korkuyor ."  Dedi annem . Derin bir nefes aldım . Tek korkan da o değil gerçi .

"Onunla konuşmalısın . Bu hissi hepimizden çok sen anlarsın ." Dedi annem . Ona baktım . Haklıydı . Başımı salladım .
"Bana biraz zaman verin ." Dedim ve yavaş yavaş koridorda ilerlemeye başladım .

Biraz ilerledikten sonra burun çekme sesleri duydum . Köşeyi dönünce de tuvaletlere geldim . Ses burada devam ediyordu. Yavaşça kızlar tuvaletinin kapısını tıklattım .
"Hanabi ?" Dedim . Sesler kesildi . Derin bir nefes aldım.
"Orada olduğumu biliyorum Hanabi . Dışarı çıkar mısın ?" Dedim yine . Gene ses çıkmadı . Derin bir nefes aldım . Başımı salladım . Sırtımı duvara dayadım.

"Pekala . Sen çıkana kadar burada bekliyorum. Hastane ortamı . Umarım uyuya kalıp hasta olmam ." Dedim yavaşça . Biraz daha sessizce bekledim . Ama sonra yavaşça kapı kilidi açıldı ve dışarı gözleri ağlamaktan kızarmış olan Hanabi çıktı . Ona gülümsedim .
"Gel . Seninle biraz konuşalım ." Dedim . Hanabi başını sallamakla yetindi .

Biraz beraber yürüdük . Sonra da terasa çıktık . Oraya varınca manzaraya baktım ve hafifçe gülümsedim .
"Korktuğunu biliyorum . Aklının bir kısmı Hinatada ." Dedim . Hanabi konuşmadı . Ben de devam ettim .
"Ben de zamanında kardeşlerimi böyle beklerdim . Korkuyla . Her an bir şey olacak duygusuyla. " Dedim gülümseyerek. Hanabi bu sefer bana baktı .
"Bu ne demek oluyor ?" Dedi hemen . Ona gülümsedim ve sarıldım . Sıkı sıkı.

"Senin için çabalayanları başından atma . Anlayamazsın deme . Emin ol anlıyorlar . Ama bu saklanmanı gerektirmez. Şu anda istediğin şey sadece sarılmak . Sen istemesen bile birinin sana sıkı sıkı sarılmasını istiyorsun. Çünkü küçükken ablan sana bunu yapardı değil mi ?"

Hanabi bana baktı . Ona gülümsedim.
"Bazen uykusunda konuşur . O zaman söylemişti ." Dedim gülümseyerek. Hanabi de gülümsedi ve yaşlar gözünden aktı . Hıçkıra hıçkıra ağladı. Hiç durmadan ağladı .
Ben ise onu hiç bırakmadım .

"Onu kaybetmek istemiyorum . O da gidemez ." Dedi ağlayarak . Ona daha sıkı sarıldım.
"Gitmeyecek . O güçlü . Bizi bırakmayacak . Bundan eminim ." Dedim hemen . Hanabi biraz sonra beni bıraktı . Başını salladı .
"Hadi geri dönelim . Belki biraz bilgisayarımla oyalanırsam kendime gelirim ." Dedi yavaşça . Ben başımı salladım . Sonra da beraber içeri geçtik .














Yaklaşık olarak dört saat ya da daha fazla saati geride bıraktık. Ama hala bir şey yoktu . Sadece bekliyorduk. En azından Hanabi biraz daha sakindi . Saatlerdir bilgisayarıyla uğraşıyordu . Ama biraz sonra derin bir nefes aldı . Gözleri tekrar dolmuştu. 

Hanabi biraz sonra bana baktı . Sonra da derin bir nefes aldı .
"Hey . Herkes buraya gelebilir mi ?" Dedi birden . Kızlar zaten buradaydı. Erkeklerden ise sadece Sasuke ve Shikamaru vardı . Herkes Hanabi'nin etrafına toplandı. Hanabi bilgisayarına bakarak konuştu .

Yaralı Ruhlar Dünyası . . . {Naruhina}Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin