7. Bölüm

629 71 22
                                    

  Ufak bilgiler!
-Kurtluk eğer bir insana kandan geliyorsa, o kişi birisini öldürmeden kurta dönüşemez. Kurt lameti böyle işler.
-Vanessa ismi, "Kelebeklerin Kraliçesi" Anlamını taşır.
Başka bir minik bölümlerde görüşmek üzere!

V

anessa, Alec'in yanıne attı kendisini. Alec herkesten erken geliyordu, ve bugün Vanessa'da erken gelmişti. "Ay yoruldum be!" Alec kıkırdadı. "Neden?" Vanessa dudaklarını büzdü. "Annem ve üvey babamı tek bırakmak için erkenden çıktım, ve onlara kahvaltı hazırladım." Derken zor bela yatıştırdığı saçlarını geriye atmıştı.

Alec güldü. "İyi yapmışsın." Sonra ona baktı. "Çalıştın mı sınava?" Vanessa kaşlarını havaya kaldırdı. "Hassiktir!" Elini alnına vurdu. "Ben onu unuttum..."

"Olsun, sen yaparsın. Zekisin bir kere." Vanessa ofladı. "Yaparım da... Çalışacaktım ne olur ne olmaz diye, çalıştın mı sen?" Alec kafasını aşağı yukarı salladı. "Evet, çalıştım. Teneffüste seni çalıştırayım mı?" Vanessa gülümsedi. "Bakarız." İç çekti. "Bu hafta sonu annende kalman gerekiyordu, almaya gelecek mi seni?"

"Gelecek sanırım." diye mırıldandı. "Umarım yani..." Vanessa iç çekti ve onun omzuna elini koydu. "Senin gibi bir çocuğu kaybettiğinin farkında değil Alec, sen mükemmel birisin." Alec gülümsedi. "Sağ ol, prenses."

Vanessa elini çekti ve kollarını sıraya yasladı. "Baban, yine içti mi dün gece?" Alec bakışlarını kaçırdı. "Hm hm..." Vanessa iç çekti ve dudaklarını ıslattı. "Sarılmak ister misin?" Dedi kollarını iki yana açarken. Babası sarılmanın en iyi ilaç olduğunu söylerdi. Alec ona baktı. Dudaklarını büzüp ona sarıldı. "İyi ki arkadaşımsın, Essa."

Vanessa gülümsedi ve Alec'in saçlarını okşadı hafifçe. Çocuğun sevgiye ihtiyacı olduğunu görebiliyordu, ve bunun ne kadar berbat bir his olduğunu yıllar boyunca tatmıştı. "Sende öyle Alec, ilk, tek ve en yakın arkadaşımsın." Alec gülümsedi ve geri çekildi. "Şey... Sana bir şey verecektim."

Vanessa kaşlarını havaya kaldırdı. "Ne vereceksin?", "O zamanlar yakın olmadığımız için bilmiyordum." Çantasından bir hediye paketi çıkardı. "Geçmiş doğum günün kutlu olsun." Vanessa içten şekilde gülümsedi. "Teşekkürler Alec... Hiç gerek yoktu, yanımda olman hediye sayılır zaten." Alec omuz silkti. "Olsun, belki ayrı düşeriz. Benden bir hatıra olsun."

Vanessa hediye paketini aldı ve açtı. Hediyeyle beraber daha çok gülümsedi. Tekrar Alec'e sarıldı. "Çok teşekkür ederim, bunu asla çıkarmayacağım." Alec, gülümsedi tekrar. "Takayım mı?" Vanessa kolyenin ucunu inceledi. Beyaz renkli, kristallerden oluşan bir kelebekti. "Tak."

Alec nazikçe kolyeyi onun boynuna taktı. "Beğendin mi?" Vanessa'nın parmakları kolyeyi buldu. "Çok beğendim! Asla çıkarmayacağım." Alec onun yanağını öptü hızlıca. "Sevindim." Vanessa'nın gülümsemesi büyüdü ve yanağını tuttu hafifçe. "Bende sana doğum gününde hediye vereceğim, hatta şuandan itibaren çalışmalara başlayacağım."

Sınıfın dolmaya başlamasıyla Vanessa önüne döndü ve çıkışta okulun bahçesine Alec'le beraber çıktılar. Vanessa, Alec'e döndü. "Hediye için tekrar teşekkür ederim. Yarın görüşürüz."

"Görüşürüz, prenses."

Vanessa, Alec'in yanağına hızlı bir öpücük bırakıp kendisini bekleyen arabaya ilerledi hızlı adımlarla. Arabaya binip derin bir nefes verdi. "Alec beni öptü!" Dedi heyecanla. Yüzünde büyük bir gülümseme vardı. Andrea gülümseyerek kızına döndü. "Biraz önce sen de onu öptün." Klaus konuştuğu telefonu aceleyle kapatıp Vanessa'ya döndü. "Yanlış duydum değil mi?" Vanessa omuz silkti. "Bende onu öptüm. Ve bana kolye hediye etti, geçmiş doğum günü hediyesi olarak!" Derken kolyesine hayranlıkla bakıyordu.

Story Of Vanessa Rogers - Steve Rogers DaughterHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin