stray kids reactions

cigarette - Minho

-# . # . #-

aynaya bakıyorsun, sigara içiyormuş gibi yapıyorsun. Görünmez çubuğu parmaklarının arasında tutup dudaklarına götürüyorsun. öpüşme hareketi yaparsın, içine çekersin, dumanı tekrar dışarı üflersin.

aniden, banyo kapısı gürültüyle açılır ve erkek arkadaşınız öfkeli bir şekilde odaya girer. "Duymayacağımı mı sandın?" hırlıyor. Sadece yüzünde bıkkın bir ifadeyle ona bakıyorsun, olmayan sigaranı içme işine devam ediyorsun.

"Ne duydun?" diye soruyorsunuz, ama onun duyduğunu düşündüğü şeylerle gerçekten ilgilenmiyorsunuz. Boktan bir gün geçirdin ve erkek arkadaşınla da boktan bir tartışma yapacak havada değilsin.

"eski sevgilinle arkamdan iş çevirdiğini!" diye bağırır minho, tehditkar bir şekilde yumruğunu kaldırarak. Sana asla vurmayacağını biliyorsun, bu sadece onun hayal kırıklığını ifade etme şekli.

aniden, yüzünüz çok daha az sıkılmış görünüyor. şimdi, sen de minho kadar kızgınsın. ona dönüyorsun, dişlerini gıcırdatıyorsun.

"bunu kim söyledi?" sen dedin. "ve daha da önemlisi, buna neden inanasın ki?"

"Arkadaşlarından biri bana söyledi," diye bağırdı. "Bunun doğru olmadığını mı söylüyorsun?"

"Tabii ki bu doğru değil!" sen bağırdın. Kendini ona atıp kollarını onun ortasına sımsıkı sardığında öfkeli yaşlar gözlerini doldurmaya başlar. kucaklama minho'yu şaşırtıyor. birkaç adım geriye tökezliyor. sonra elleri tereddütle sırtınıza yaslanır ve yavaş daireler çizer. Utanç verici ani hıçkırıklarla titrerken yanağını saçınıza dayamadan önce iç çekiyor.

"bunun doğru olmadığını zaten biliyordum," diye yumuşak bir şekilde itiraf etti. "Ben sadece... çok korktum. Seni kaybetmek istemiyorum."

Şimdi kaşlarını çatıyorsun, gözlerindeki yaşların arasından ona bakıyorsun. "Beni kendin bırakmadığın sürece asla kaybetmeyeceksin," dedin titreyerek. "Belki ilk aşkım değilsin ama kesinlikle son aşkım olacaksın."

Minho bir an için sadece okunamayan bir ifadeyle gözlerinize bakabilir. soğuk parmaklar yüzünüzü kavrayacak şekilde yukarı kalkar ve sonra öne doğru eğilir ve dudaklarınıza kalıcı bir öpücük kondurur. başparmakları gözlerinden damlayan ıslak izleri süpürür.

Pekala, seni hiç bırakmayı düşünmüyorum, diye fısıldadı şefkatle. "sen de benim sonumsun."

çok hoş oldu