minho sana bakmak için dönüyor, gözlerindeki açgözlülük kıvılcımının kaynağı. sanki dikilmiş gibi dudaklarına yapışmış bir sırıtış var. güvenli bip sesinin kapısı açıldı ve içine dünyanın en pahalı yakutu oturdu.
odanın kehribar rengi aydınlatması altında kan kırmızısı kristal parlıyor ve yeterince yakından bakarsanız, çizgilerinde kendi çarpık yansımalarınızı görebilirdiniz. minho onu bir oyuncakmış gibi iyice ölçmek için havaya fırlatır ve sen onu havada yakalarsın, gözlerin ona dik dik bakar.
sırtını sana bakacak şekilde omuzlarını itersen, çantasının fermuarını omuzlarının etrafından çekip açarsın. "Buradan çıktığımızda istediğin kadar yapabilirsin."
fermuarını çektikten sonra çantayı patlatıyorsun, hatta minho boynunu yana uzatıp bir yerdeki kemiği kırarken kasayı kapatmaya zahmet ediyorsun.
"Ah, ama buradan çıktığımızda yapacak daha iyi işlerim var," diyerek belindeki bir kemer köprüsüne uzanıyor ve seni dikkatle içeri çekiyor. onu, yatın kenarının ötesinde.
"Biz sadece bunu yapman için bu yata baskın yapmaya gelmedik, lee minho," parmağını göğsüne sokarken bakışın dudaklarından onun karanlık, parıldayan kürelerine doğru yükseliyor.
"Yapmak istediğim her şeyi yapacağım," diye karşılık vermene fırsat vermeden başını eğerek dudaklarını seninkilerin arasına sıkıştırdı. isteğinize karşı boğazınızdan yumuşak bir inilti çıkar ve dudaklarının sinsi bir gülümsemeyle kıvrıldığını hissedebilirsiniz.
ama bu adrenalin yüklü öpücük uzun sürmez, çünkü bağırışlar ve ayak sesleri ana odaya - içinde bulunduğunuz odaya - aceleyle duyulur.
minho aniden geri çekilir, seni arkasına saklamak için kolunu uzatır, boşta kalan kolu tabancayı gömleğinin altından çıkarır ve tam iki kafa vuruşu yapar. koridorlar boyunca uzanan duvarlar, halıyı lekelemek için akan kırmızılıklarla kaplanmış.
"Bunu kesinlikle duyacaklar," parmaklarınız sıkıca kolunun etrafına dolanmış, tabanca hâlâ odanın girişine doğrultulmuş durumda. bir yerlerde bir alarm çalar ve pa sistemi kıkırdar.
"Dikkat: Ana odada gemide davetsiz misafirler var."
"o zaman sanırım bu bizim ipucumuz," diye yan gözle sana döndü. Kolunuzu yakalayarak sizi önüne itiyor, koridordan aşağı ve güverteye doğru koşmanız için nazikçe sizi ikna ediyor.
yatın etrafındaki su, ufukta güneş batarken muhteşem bir kırmızı ve turuncu karışımıdır. alarmın keskin zili hala kafanızda yankılanıyor, ancak pitoresk manzara size bir an için biraz mutluluk vermeye yetti. minho sizi güvertenin kenarında, iskeleye inen merdivenin yanında bırakır ve daha önce bıraktığı iki kutuyu alır.
Gazyağının boğucu kokusu dikkatinizi güneşten ayırmaya başlar ve güvertenin her tarafına bıraktığı döküntüye geri döner, döşemenin kahverengisi yakıtı emdikçe koyulaşır.
"orada dur-"
silah sesi.
ağır bir ağırlık yere çarpıyor ve minho bir atış daha yaparken görüş alanınıza giriyor.
"daha hafif!" sana bağırıyor. ceplerinizi karıştırırken terlemediğinize şaşırıyorsunuz. neredeyse eğlenceli ve bunu onunla yaptığın için şanslısın.
Cihazı cebinizden çıkarıyorsunuz, havaya atıyorsunuz ve hemen iniyor... onunki. avuç içi.
önünde aniden duran ayak seslerini duyabilir ve hatta yandan bile gülümsemesini tüm görkemiyle görebilirsiniz.
"çakmağı bırak. sana ne istersen veririz, sadece bize geri ver-"
"Hayır."
Başını sallıyor ve çakmağın üstünü açıp, görüşünüzü engelleyen bir gazyağı birikintisine bırakıyor. minho topuklarının üzerinde dönerek turuncu alevler havaya yükselirken size doğru koşarken ateş canlanır.
Kaldırımın uzunluğu boyunca hızla ilerleyen yat, belirli alanlarda patlamaya başlar - özellikle motor. Muhafızlar kendilerini güverteden aşağı atarken çığlıklar uzaktan yankılanır ve üst ranzanın sığınağı kendi içine çökmeye başlar.
Minho'nun çantasında görebileceğiniz ağırlıkla kalbiniz hızlanıyor, gözleriniz alev alev yanıyor. bacaklarının onu taşıyabileceği kadar hızlı koşuyor ve yüzündeki geniş cheshire sırıtışını görmek, sizi sanki bir saklambaç oyunuymuş gibi peşinden koşmaya motive etmekten başka bir şey yapmıyor.
"Bugünün haberi: Daha bu akşam, iki akıncı armayı işgal etti. bu, mürettebatın bu haftaki üçüncü saldırısı oldu ve bu sefer başarılı bir şekilde kan yakutunu çaldılar. hükümetler artık ulusal hazineleri daha yüksek ve daha iyi bir güvenliğe yerleştirmek için acil durum toplantılarındalar. mürettebat, dünyanın her yerinden ulusal hazineleri ve paha biçilmez öğeleri kodamanlardan çaldığı bildirilen akıncılardan oluşan uluslararası bir ekiptir. almanya, rusya, hindistan ve kore gibi ülkeler çok sayıda tablo, eser ve hatta çalınan fosil vakası bildirdi.
"Bu, kapitalizme karşı bir eylem mi, yoksa bu bir vahşet eylemi mi?"
![♚ uyarılar : müstehcen materyal, ölümden bahsetme [şiddet/vahşet]](https://img.wattpad.com/3c06e0cd545f00555505dd49b5a9ec092ca2e43f/68747470733a2f2f73332e616d617a6f6e6177732e636f6d2f776174747061642d6d656469612d736572766963652f53746f7279496d6167652f797659356844397839326b6831513d3d2d313131373932393539342e313639636337646565333464666165623131373737393338343437322e706e67?s=fit&w=720&h=720)
