Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
zorbalığa uğruyorsunuz
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
chan
Chan, kapının açılma sesiyle sandalyesinde döndü ve neşelendi. çok özlediği sıcak gülümsemeni ve sarılmanı bekledi, bunun yerine, çökmüş omuzlarınız masasının yanındaki şilteye düştü.
"y/n?" diye sordu chan, sessiz hıçkırıklarla giderek daha fazla endişeleniyor ve senin yanına koşuyordu.
ama o gece onun kollarında, en sevdiğiniz filmleri izledikten ve en sevdiğiniz atıştırmalıkları yedikten sonra uyuyakaldığınızda, chan sizi yatağa yatırır ve sizi rahatsız etmemeye özen göstererek sessizce evden çıkar. Ancak o gece birden fazla kişinin uykusunu bozardı.
chan nadiren cinayete başvurmayı severdi ama onun kırılma noktası senin bu şekilde ağladığını görmekti. sadece o kızın değersiz boğazını kesmek bile onun için güzel bir düşünceydi.
bu onun öldürme çılgınlığının sadece başlangıcıydı. seni bir daha rahatsız etmelerinden asla endişelenmene gerek kalmayacaktı.
minho
Bildiğini düşünmedin ve zorbaların esenliğinden korktuğun için ona söylemeyi asla planlamadın. Sen onlardan, onların senden nefret ettiklerini iddia ettikleri kadar nefret ederken, onları sadist erkek arkadaşına tabi tutmanın hiçbir yolu yoktu. bunu yapmak seni bir canavar yapar. bunun yerine, asla öğrenmemesi umuduyla size atılan acımasız sözlerle uğraşmayı seçtiniz.
Açıkçası, Minho'nun senin hakkında ne kadar şey bildiğini tam olarak hafife almışsın, ki bu oldukça fazlaydı, özellikle de boş zamanını yüzünde küçük bir gülümsemeyle amaçsızca seni takip ederek geçirdiğinde.
Gerçek şu ki, minho bu zorbalarınla sorunların olduğunu başından beri biliyordu. eve döndüğünde gülümsediğini ve günün o kısmını atlarken yalan söylediğini biliyordu.
minho, sana ellerini sürdükleri güne kadar hiç müdahale etme ihtiyacı hissetmedi. İtiş hem seni hem de onu şaşırttı, içinde henüz serbest bırakamadığı öfke köpürüyordu.
