Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Üzerinde bir çift boxer dışında hiçbir şey olmayan Chan, vücudunu küçük bir battaniyeyle örtmüş, yastıklarından birini çekiştirerek mışıl mışıl uyuyordu; daha dün yorucu bir iş gününden dinlenmeye çalışırken sırt üstü yatarken.
Chan yastığı başarılı bir şekilde kavradığında, aranızdaki ısıyı korumak için vücudunu size daha çok yaklaştırdı, sadece yavaş yavaş uyanmanız için, sert olduğunu fark ederek tam bir kafa karışıklığı içinde gözünüzü açmanıza neden oldu. Onu uyandırmamak için nazikçe arkanı döndün, yastığı yavaşça bırakıp yorganın altında kaybolmaya başladın. Bacağınızı bacaklarının üzerinden sallayarak, yüzünüzü kısıtlayıcı siyah kumaşın tam önüne yerleştirirken, yüzünüzde sinsi bir sırıtış belirdi. O böyleyken Chan'a yapmak istediğin çok şey vardı ama bir plana ihtiyacın vardı ve yakalanmak istemiyorsan hızlı davranman gerekiyordu. Boxerına tutunarak, çarşafın altına nereye atıldığına aldırmadan kıyafetleri yavaşça aşağı çekmeye başladın.
Bir el, sana en çok ihtiyaç duyduğu yere doğru hafifçe ilerliyordu, tek bir elini onun horozunun etrafına sardığın gibi, elinden geldiğince örtmeye çalışıyordu. Chan, başını onun horozuna doğru indirirken, külotun alt bacağına sürtünerek, cildini biraz ıslak hale getirirken, çevresinden habersiz kalmaya devam etti. Gece boyunca farkına bile varmadan ona sürtünmenin sonucuydu bu. Boş eliniz battaniyeleri kavradı ve gıpta edildiğinden emin olmak için üzerine doğru hareket ettirdi. Sizi uzak tutmak için olası herhangi bir sürtünmeyi kazanmak için kendinizi Chan'ın bacağına oturdunuz.
Chan'ın ağzından zevkle çıkan bilinçsiz yüksek sesli inlemeler duyulabiliyordu, efektler tam istediğiniz gibi oluyordu.
Onun inlemelerine kendi kendine gülümsedin, herkesin duyabileceği kadar yüksek sesle. Derin bir nefes alarak, ucu boyunca bir şerit yalayarak derin bir nefes aldınız, dilinizi kullanarak penisinin dibine ulaşmak için onu emerken, daha fazla baskı yaratmak için yanaklarınızı oyuklandırmaya başladınız. Şaşırtıcı bir şekilde, kurtarma hareketlerini yaparken sıkılmaya başladınız, bu yüzden ağzınızı daha fazla açarak gözünüzün kenarında oluşmaya başlayan yaşları sildiniz. Daha sert emmeye devam ederek bir elinizi alıp tabana yaklaştırarak ellerinizi ulaşamadığınız yerlerde kullanmaya başladınız. Öksürmemek ve sizi uyandırmamak için elinizden gelenin en iyisini yapmaya çalışırken ağzınızdan küçük tıkaçlar çıkmaya başladı.
Chan'ın gözleri kısıldı, iniltili bir inilti çıkardı, rüyalarında savunmasız bir tonda isimlerinizi fısıldadı. Onun bir kamyon gibi olduğunu fark eden Chan'ın gözleri anında açıldı, şaşkınlıkla seni böyle görünce tüm bunların sadece bir rüya olduğunu düşündü; uyurken onu çıkarmaya çalışıyordu. Chan'ın kafasında tek düşünebildiği, onun aletini ağzına sokmak için mücadele etmeni izlemek gibi bir şey olmadığıydı. ellerin ulaşamadığın şeyleri örtmek için, çok susamış görünüyorsun, babanın dokunuşlarını arzuluyor.
Chan sonunda ağzını açmadan önce sana doğru bir bakış attı. "N-ne..." Chan bir an konuşmayı kesti. "Zaten muhtaç mısın? Ah, seni tatlı küçük orospu." Dedi alaycı bir şekilde, bir gülümsemeyle birlikte, kalbine karıncalanmalar gönderen rasgele bir sabah sesiyle. Gözleri aniden yorgun uykulu gözlerden dönerken, birkaç saniye içinde şehvet doluydu, bakışları tek başına yüzünün her tarafına amansızca boşalana kadar onun horoz aç kız çocuğunu ne kadar derinden becermek istediğini yansıtabilirdi.
Uyluklarınızı birbirine bastırarak, Chan'a masum bir şekilde bakarken, bacağına taşan isim üzerine bir inilti çıkardınız, ama yine de böylesine sikeyim gözleri, yumuşak bir şekilde başını salladı. Chan'ı biraz hazırlıksız yakalamadan önce dudaklarınızdan küçük bir "Mhmn" çıktı, küçük bir surat asarak ağzınızı daha da aşağı hareket ettirmeye başladınız. Onun ihtiyaçlarına odaklanarak geriye doğru baktığınızda, elinizi daha yavaş bir düzende hareket ettirmeye başladınız, sık sık farklı hareketler yaratmak için burada ve orada hafifçe döndürdünüz. Birkaç dakika sonra, salyalarını onun horozundan döktün, Chan'a sıcak bir gülümseme gönderdin ve boğazını temizleyip konuştun. "Her şey senin için babacığım" bir fikir edinmek için aşağı baktın. Ağzından dökülen salyayı yaladın, horozunun ucuna tükürdün, salyaya nazikçe masaj yaptın.
