Jinne:
Hatırlıyor musun Jonnie?
İlk tanıştığımız gün...
Sen o her zaman gittiğimiz küçük kiraz ağacının altında oturuyodun
Kitap okuyodun
Ben ders çalışmak için gelmiştim
Ama ders çalışmaktansa...
Seni izlemiştimFlashback
'Merhaba' ona seslendim ama o duymadı tekrar seslenmeyi denedim.'Merhaba beni duyuyo musunuz?' İkinci seslenişimde kitabı kapatıp bana döndün. O an farkettin... Gözlerin toprağa benziyordu bi gün ölürsem üstüme senin gözlerindeki topraklardan atsınlar.
'Buyrun' ben gözlerine bakmayı bırakamadım tabii ki kara delik gibiydi gözlerin, baktıkça içine çekiliyorsun. Bu sefer sen ikinci kez seslendin anca o zaman geldim kendime.
'Merhaba beni duyuyo musunuz?' 'Ah... Evet, evet duyuyorum kusura bakmayın. Yanınıza oturabilir miyim diye soracaktım ben.' 'Tabii buyrun'
Biraz sağa kayarak bana yer açtın ve elinle yanını gösterdin. Sonra bana baktın ve gülümsedin yanağında tatlı mı tatlı iki tane çukur belirdi. Vaz geçtim ben! Eğer bir gün ölürsem beni o yanağındaki çukurlara gömsünler ve gözlerindeki topraktan atsınlar.
Ama sen beni göz yeşlarımla beraber yalnızlığa gömdün Namjoon. Bak sadece soruyorum. Hiç mi üzülmedin beni bırakıp giderken? İnsan sevdiğini unutur mu be Namjoon? Söyle sevdiğim söyle! Unutur mu?
Flasbackend
Jinnie:
Sana aşık olduğum gözlerinin içine bakıp o gamzelerinde öldüğüm güne lanet olsun!Namjoon
O kiraz ağacının altına gittiğim seni gördüğüm güne lanet olsun!
Keşke seni hiç tanımasaydım Seok Jin! Keşke.Jinnie:
Şunu anladım ki...
Sana verdiğim bütün değer o götünü kaldırmış.
Hani bi zamanlar bana doğrultup penisini içine sokmamı istediğin götün.
Görüldü*Jinnie:
Görüldüne sokiyim Namjoon.
Görüldü*Taslak olmadığı için garip oldu bi ara düzeltirim fanla işte öpüldünüz aşklar
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝓗𝓪𝓽𝓪𝓵𝓪𝓻ı𝓷 𝓽𝓪𝓽𝓵ı 𝓫𝓮𝓭𝓮𝓵𝓲 『𝕹𝖆𝖒𝖏𝖎𝖓』
FanfictionJinnie: Neden gittin Namjoon? Ah! Doğru ya sen bana hiç gelmemiştin zaten. NamNam: Jin Hyung... Lütfen git! Artık beni unut! Eğer böyle yapmaya devam edersen bu hem senin hemde benim içim daha zor olucak... Lütfen git... Jinne: Peki... Ama son olar...