Namjoon"Gitmiyorum lan! Varmı itirazın gitmiyorum!" Kararlıydım gitmeyecektim. Tam ayağa kalkmışken kapı açıldı Seok Jin'i görür görme üstüne atladım. "Pilachuların gücü adına!" Ona sıkıca sarıldım. "Lan bırak beni!" Ondan ayrıldığım gibi dudaklarına küçük bir öpücük kondurdum. "Eee, nasılsın?" Koltuğa geçip oturdum. O ise put gibi dona kalmış işaret parmağını dudağında gezdiriyordu.
Seok Jin. Sana yapacaklarım için affet tamam mı? Şimdiden özür dilerim. "Seokkie~ nasılsın dedim?" Bana dönerek kafasını salladı. "İyi..." gözleri dolmuştu. Ne oldu ki şimdi? "...değilim Namjoon!" Birden yüselen sesi ile korktum. "Sen nasıl bir orospusun?" Gözlerinden bir kaç damla yaş süzüldü. "Sen hala beni kandırıp tekrar üzme derdindesin! Orospu çocuğu! Çık evimden!" Kapıyı gösterdi parmağıyla. "Git!" Hiç bir şey demeden kalktım ve gittim. Ne oldu ki şimdi?
Bu da çok kısa oldu ama olsun böyle öluyo çünkü akşam yazıyorum o yüzden

ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝓗𝓪𝓽𝓪𝓵𝓪𝓻ı𝓷 𝓽𝓪𝓽𝓵ı 𝓫𝓮𝓭𝓮𝓵𝓲 『𝕹𝖆𝖒𝖏𝖎𝖓』
FanfictionJinnie: Neden gittin Namjoon? Ah! Doğru ya sen bana hiç gelmemiştin zaten. NamNam: Jin Hyung... Lütfen git! Artık beni unut! Eğer böyle yapmaya devam edersen bu hem senin hemde benim içim daha zor olucak... Lütfen git... Jinne: Peki... Ama son olar...