| 1.7

714 24 0
                                    

---

"Efendim?"

Berat telefonu kulağına koyarken dolaptan bir bardak çıkardı. "Nasılsın oğlum, iyi misin?"

"İyiyim annem," diye yalan söylerken sürahiden su doldurmaya çalışıyordu fakat fazla halsizdi. "sen nasılsın?"

"İyiyim, baban görüntülü konuşmak istiyordu da önce bir normalden arayayım dedim... antrenmandaysan diye."

Berat boğazını yakan su ile yüzünü buruşturdu ve annesine ne cevap vereceğini düşündü. Berbat gözüktüğüne emindi, üstelik bu hâline bir bahanesi de yoktu.

"Berat'ım? Sesim geliyor mu?" Annesi telefonu kulağından çekip hafifçe aramayı kontrol etti. "Geliyor annecim. Yorgunum biraz, dalgınım."

"İdmanların çok yoğundur şimdi senin. Yemeklerini güzelce yiyorsun değil mi?" diye sorunca Berat tezgaha yaslanıp mutfağa göz gezdirdi ve yalandan olumlu mırıltılar çıkardı.

"Benim güzelliğim bakıyordur sana zaten, aklım hiç kalmıyor sende." Annesinin cümlesi göğsüne bir ağırlık bırakıp gitti. Bir şey söylemek istedi ama boğazına bir şey takılmış gibi hissediyordu.

"O ne yapıyor? Geçen gün aradım senin sesin kötü gelince. O da yorgundu herhalde."

"Uyuyor yukarıda." diyen Berat şakaklarını ovalarken annesine yalan söylemekten nefret ettiğini bir kez daha anladı. Ama şu an yapacak hiçbir şeyi yoktu, annesi öğrenirse çok üzülürdü.

Keşke gerçekten yukarıda uyuyor olsaydı.

"Öp onu benim yerime. Çok özledim Beren'i de, en yakın tatilde gelin buralara." dedi sevecen bir ses tonuyla. Berat verdiği cevaplarla umursamaz gözüküyordu fakat aslında gerçek bu değildi, olayları ortaya çıkarmaktan korkuyordu.

"Olur."

Bu kısa ve öz cevaptan sonra görüşürüz faslına geçilmiş, arama Berat tarafından sonlandırılmıştı.

call out my name | özdemir Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin