Alaz hapisten çıkalı tam 1 ay olmuştu. Aramız çok iyiydi. O gece beni ölümden Pamir kurtarmıştı. Alaz zor zar Pamir'e bu haberi yetiştirmiş beni kurtarmasını istemişti.
Olayın gecesi...
Görüşten çıkarken mektubu eline verdim ve onu son kez sevdiğimi söyledim. Şimdi ise beni, onu, bizi bitirmeye gidiyordum. Ölümüme kendi ayaklarımla gidiyordum. Buna yapmaya mecburum. Bizi ben bitirmesem başkaları bitiricek. Ve ben buna hiç dayanamam. Bir uçurum kenarına geldim ve birazcık düsündüm. Acaba doğru mu yapıyorum. Onu yarı yolda bırakıp gitmek doğru mu?!? Ama ben yapmasam elbet bir gün o gidicek. Onun gitmesi daha çok canımı yakardı. Ayakkabılarımı çıkardım. Yerde kırık camlar vardı. Ayağıma battı. Ama kalbimin acısı kadar çok canımı yakmadı. Birazcık daha düşündüm ve uçurumdan kendimi yavaşca bıraktım. Artık biz bittik. Artık o bitti. Ben bittim. Artık biz yoktuk. Buna mecburduk ve asla unutmayın her hikaye mutlu sonla bitmez. Bizim hikayemiz de mutsuz sonla bitti. Derken arkamdan bir çığlık.
"Devrim delirdin mi sen seni seven onca insanı babanı nasıl bırakıcaksın. Ben inanıyorum sen mutlu olucaksın. Devrim nolur yapma. Benim tek dostum Alaz sen ölürsen Alaz'da ölür nolur bunu bize yapma ben Alaz olmadan yaşıyamam Alaz sen olmadan yaşayamaz...." bu böyle devam edicek gibiydi o kadar gözüm kararmıştı ki kendi tam bıraktım biri beni kolumdan kendine doğru çekti. Kesinlikle bu Pamir'di. Ona doğru sertçe çarptım. Göz yaşlarımı tutamıyordum. Sıkıca sarıldı ve "Ölmene izin veremem ufaklık herşey Alaz için!!!!!" sıkıca sarıldım ve ağlamaya devam ettim.....Günümüz....
"Hadi Alaz okula geç kalıcaz yeni kızı çok merak ettim..."
"Bi insanın başına ya meraktan ya da ya.... Gelir işte bişeyler. Çatladın mı kızım derse yarım saat var daha elbet görcez!!!!" oflayarak beklemeye devam ettim. Ama napıyım çok güzelmiş. Kızı görmem ve ona göre kuaföre alışverişe çıkmam lazım. Çok belalı bi kızmış ve lakabıda sarı belaymış sarışınmış galiba o yüzden yane....
En sonunda okula gelmiştik. Kız cidden güzeldi. Hemde baya güzeldi. Ben çok kıskandım ama. Alaz kızdan gözlerini alamıyordu sanki. Somurttum ve yürümeye devam ettim kesinlikle kuaföre ve alışverişe gidicektim. Yoksa Alaz'ımı kaybederdim. Myy goodnessss....
"Sen daha güzelsin meleğim" bu Alaz'ın sesiydi. Baya etkileyici çıkmıştı. Cidden güzel buluyodu beni. Çok mutluyum çok. "Hem o kızın dudakları fazla büyük ve makyaj güzeli sarı şeytan değil kahve şeytan gibi bide çok kısa. Hayatıma onca kız girebilir ama gönlümün anahtarı sende!!!" bunları söyledikten sonra göz kırptı ve elimi tuttu. Sınıfa doğru ilerledik...Dil anlatım dersinde hoca dönem ödevi için grup kuruyordu.
"Evet arkadaşlar ilk gurubumuzda Ceyda Alaz Pamir Sima ve bideee eeeee... Devrim yavrum sen konunuz ses benzerlikleri!!" bi yandan mutlu bi yandan da mutsuzdum. Çünkü sarı şeytanın adı Ceyda'ydı. Alazı kaybetmek değil daha çok sahip olmak istiyordum. Ne diyorum ben yaa Alaz zaten benim!!!!"Evet çıkışta napıyoruz grup ödevi için?!?" gelen sese doğru döndüğümde bu sarı şeytandı herkes ona bakıyordu o sadece Alaz'a bakıyordu. "Napalım ki" diyen Alaz'a bakıp sırıttı ve "Bence birimizin evinde buluşalım." bi anda atladım ve "Tamam o zaman bizim evdeyiz"
"Ben sizin evi bilmiyorum ama!"
"Alaz'ın arabası var Alaz seni alır!!!" diyen Pamir'e bir geçirmişim dirseğimle öyle bir inlediki anlatamam.
"Olabilir aslında... Ve bence olmalı da.... Evet kesinlikle oluyor.... Süper plan!" ben bu kızı dikerim....Okuldan çıkmış eve çoktan gelmiştim bile. Banyo yapıp üstüme salaş kıyafetler geçirdim. Saçlarımı da maşa yaptım hafif bir makyajla bence harikaydım. Yemek hazırlattım ve Alazgili beklemeye başladım. İlk önce Sima ve Pamir geldi. Çok mutlulardı. Aradan yarım saat sonra da Alaz ve Ceyda geldi. Fazlaca mutlu gözüküyolardı. Somurtup odama çıktım. Yatağıma oturmuş ağlamamak için zor tutyordum kendimi. Odamın kapısı sonuna kadar açıldı ve içeri yeni kız Ceyda girdi. Kaşar!!!!
"Alaz çok iyi çocukmuş canım yaa ve seni cidden çok seviyor böylesine seviyorken seni kaybetme derim yani Allah ayırmasın.... Şey yaa ben sana bişey sorcam Dirimin sevdiği var mı?!?" son söylediği şeylerden sonra biraz utanmış gibiydi yavaşca yanıma oturdu. Bu kız iyi biri belki de ama hemen güvenemem.
"Dirim benim eski sevgilim.. Çıktığı var mı ya da sevdiği bilmiyorum ama iyi çocuk ve severse güzel sever benden de sana bi tavsiye Dirim vıcık vıcık kızları sevmez o sert kızları sever bi de şey azıcık seksi ve açık giyin hemen peşine düşer. Ama iyi çocuktur iyiliğine diyecek yok!" güzel bir şırıtış yaptı tamam anlamında başını salladı bileğimden tuttu ve kocaman sarıldı sonra kapıya doğru yürüdük. Aşağı indiğimde herkes masaya yerleşmişti. Telefonum çalmasıyla korkmam bir oldu. Telefonda ki Dirim'di balkona doğru yürüdüm ve açtım.
"Efendim Dirim?!?"
"Ben senden bişey istiycem son kez bak bana güven Devrim yalvarırım inan onca yaşanmışlığın hatrına inan!!!"
"Dinliyorum?!?"
"Sarı şeytan size oyun oynuyo Alaz'ı elde etmek istiyor seni mutsuz görmek istemiyorum azıcık bana inan ve o kızı uzaklaştır kendinden yoksa sen safsın inanırsın ben seni biliyorum."
"Peki!" diyip telefonu kapattım olanlara karşı baya şaşırmıştım. Acaba gerçek söylüyor muydu?!? Hayatımı mahvetmesine izin veremezdim. Napıcaktım peki?!? Of Allah'ım offf!!!!Ödev bitmişti ve ben çok yorgundum. Herkes gitmişti babam Aziz Ağca ile yalnız kalmıştık. Koltuğa yayılmıştım. Babam gelince toparlandım.
"Ben yatıyorum baba iyi geceler!"
"Seninle önemli birşeyler konuşucam kızım. Oturur musun?!?" karşısındaki koltuğu göstererek bunları söyledi oturdum fazlaca merakla.
"Dinliyorum!"*************
Biraz kısa oldu ama umarım beğenmişsinizdir hepinizi seviyorum. :-)
Multide Sarı Şeytan :-)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Baba Şevkati!!!(+18)
Ficção AdolescenteSabahtan beri beni izliyordu ona bakmıyordum ama gözlerini üzerimde hissedebiliyordum. O çocuk beni evimin önünden beri takip ediyordu. Ve son bir haftadır nerdeyse hergün peşimdeydi. Acaba sorun neydi neden beni takip ediyordu.Bir dakika ya neden g...