Babamın cenazesinden 2 hafta geçmişti Alaz sürekli etrafımdaydı. Psikolojik destek almaya başlamış okula gitmeyi kesmiştim. Enes bana daha yumuşak ve iyi davranıyordu. Aziz Ağca babamın gösteremediği şevkati ve sevgiyi gösteriyordu. Babamın mezarını anneminkinin yanına koymuştuk. En sonunda bugün okula gelmiştim. Cam kenarından dışarıyı izliyorken Alaz sınıfa geldi. Herkes beden dersindeydi ve ben nöbetçi olarak kalmak istedim. Alaz hemen yanıma oturdu.
"Hatırlıyor musun seni sevmekten vazgeçmiycem dediğim günü?!? "
"Ayaz?!?" Alaz Ayaz olamazdı 8 ayda bu kadar değişemezdi.
"Ta kendisi minik kuşum. Herzaman yanındayım!!!"
"Seni seviyorum hemde çok benden asla vazgeçme!!!"
"Senden ancak öldüğüm gün vazgeçerim!!!" sarıldık, sarıldık, ve daha çok sarıldık öyle kalakaldık. Sanki dünya durmuş ve sadece biz yaşıyormuşuz gibiydi. Kokusu hiç değişmemişti. Samimiyeti hiç değişmemiş. Ve yine beni gıdıklayan gıcık Ayaz.
"Ayaz başlama yine yaaa çok gıdıklanıyorum yapma ama"
"Tamam tamam meleğim bu anı bozamam!!!" ama bu anı Dirim bozabilirdi.
"Şşşş noluyo lan orda benim hatuna mı göz diktin Alaz sikerim ikinizide bu dünyayı başınıza yıkarım!!"
"Kimi sikiyon lan sen Devrim hep benimdi. Hep benim olcak gelde yık başıma dünyayı!!" derken birbirilerine yumruk yumruğa daldılar. Onları ayırmaya çalıştım ama beceremedim. Dirim yanlışlıkla bana yumruğu geçirdi ve burnumu kanattı. Acayip kanıyordu. Ve ben kanı çok sever korkmazdım. Bu yüzden onları ayırmaya devam ettim. İçeri Pamir Heves ve Enes daldı. Heves hemen yanımda geldi çantasından peçete çıkardı ve burnuma tuttu.
"İyi misin canım kim yaptı bunu?!?"
"Dirim yaptı ama yanlışlıkla" Pamir konuşmalarımızı duymuşcasına,
"Alaz Dirim yumruk atmış Devrim'e hadi becer onu bebeğim sana güveniyorum." demesiyle Alaz'ın yani Ayaz'ın öfkesi arttı ve Dirim'e daha çok ve hızlı vurmaya başladı. Pamir sıraya oturmuş inek gibi sırıtıyordu. Enes ve Heves'te onları zar zor ayırdı ve ikisinide farklı bir sıraya oturttu. Pamir Ayaz'la birşeyler konuşuyordu. Sürekli uyartırcasına parmağını sallıyordu. Dirim'de Enes'le birşeyler konuşuyordu. Dirim bi anda kükreyerek,
"SINIFA Bİ GELDİM ALAZ DEVRİM'E SARILMIŞ GIDIKLIYORDU SİKSEYDİ TAM OLURDU!!!"
"Dirim o benim ilk aşkım Ayaz her zaman yanımdaydı ve sen hiç gelmedin hep gittin gelen hep ben oldum. Şimdi git ve birdaha ne bana ne de Ayaz'a dokunma!!!!!" hiçbişey demeden arkasına döndü ve gitti.Okul bitmişti ve Alaz'la plan yapmıştık kumsalda buluşup eski zamanlardan sohbet edicektik. Ancak Pamir peşime takılmış sıra arkadaşım Sima hakkında birşeyler öğrenmek istiyordu.
"Tanımıyorum pek sohbetimiz yok Pamir artık peşimi bırak eve gitcem hazırlanmam lazım!!"
"Adını söyle bari yaa nolur sevgilisi var mı öğren bi yaaa."
"Adı Sima babası ve annesi ayrı bidee haa evet sevgilisi yok. O konularda pek cesur değilim derdi."
"Süpersin kardeşim çok seviyorum seni iyki varsın oyy yerim seni." yüzümü mıncırmaya başlamıştı ki Alaz arkadan yakaldı Pamir'i ve,
"Lan sikerim elini kolunu çabuk ikile bak yoksa tavuk kovalar gibi kovalarım seni!!!" hemen arkasını döndü ve güle güle oynayarak gitti. "Eve gidemedim direk kumsala gidelim." tamam anlamında başımı salladım sessiz sedasız kumsala kadar yürüdük ilerdeki banklara oturcaktık. Elini sürekli elime değdirip çekiyordu. Ve çaktırmadan bana bakıyordu. Dayanamadım "Tutcaksan tut şu elimi", dememle elime yapışması bir oldu. İnek gibi sırıtıyordu.
"Ne var?!?"
"Hiç özlemişim sadece!" yaa ben yerim seni.
"Bende"
"Ben daha çok" yine başladık.
"Hayır ben" bu sırada banka oturmuştuk. Bağdaş kurup bana döndü bende ona.
"Asıl ben!!" ve bu cümlelerden sonra dudaklarını dudaklarımla ödüllendirdi. Bende ona karşılık vermeye başladım. Öpüşmemiz daha çok ateşlendi. Dilini ağzımda ileri geri giderken hissediyordum. Bu ana bayılıyorum. Eli belimden yavaşca kalçalarıma doğru indi. Bu anı milyonlarca kez yaşadık ve sonunda yatakta son buluyordu. Çoğu kez onun altında inledim ve bu durum kendimi sürtük gibi hissetmeme neden olmuştu. Psikolojim alt üst olmuştu. Ancak düşüncek bir ailem kalmadığı için bu olayı o kadar sorun etmiyordum. Alaz bir hamleyle beni kucağına aldı. Dudaklarımı dişlemeye başlamıştı. Kasıklarımda müthiş bir alevlenme oluşmuştu. Ve küçük Ayaz'ı bacak aramda şiş bir halde hissediyordum.
"Devamı parmaktan sonra!" dedim ve tekrar banka oturdum. Ne yani kumsalda altına yatıcak değildim. Bana yıkılmış gibi bakıyordu. Sonra dilimi çıkarıp önüme döndüm. Kahkaha atmaya başladık. Bu an bitmemeli.Konuşmamız bitmişti. Eve gidiyordum ama Alaz'ın ısrarı üzerine eve beni o getirdi. Kapının önünde vedalaşıyorduk. Kulağıma eğilip.
"Çok iyi geldin yarın sabah gelicem seni almaya minik kuşum!!" çekildi ve dudağıma masum ama bi o kadar anlamlı bi öpücük bıraktı. Sanırım Aziz Ağca bizi görmüştü. Boğazını temizler gibi yaptı. Biz birbirimizi bıraktık ama Alaz elimi bırakmıyordu.
"Dirim'den daha akıllıca birisini seçtin aferim kızıma hadi Alaz akşam yemeği hazır yemek ye ondan sonra gidersin!" Alaz "Peki efendim" deyip elimden sürükleyerek eve soktu beni. Bu nasıl bir baba yaa. Oldu bide boş ev ver bebek yapak. Gerizekalı. Arkasına döndü ve, "Evet gençler lise bitsin nişan yaparız üniversiteden sonrada düğün hhahahahahahha!" komik mi?!? Diye sorasım geldi ama töbe Bismillah deyip sustum. Eve geldiğimde harika fasulye kokusu burnuma geldi. Yeşil fasulyeye bayılırım. Alaz kulağıma eğilip "En sevdiğinden" dedi Alaz benimle ilgili herşeyi bilirdi. İyi kötü sevdiğim ya da sevmediğim. Ama bilirdi hepsini. Bu yüzden seviyordum bu öküzü. Yukarı çıktım ve üzerimi değiştirdim arkamı döndüğümde Alaz beni izliyordu. Hiç utanmadım beni çıplak görmeye alışkındı. Yanından geçicektim ki kolumdan tutup yatağa fırlattı. Üzerime çıktı. Elbisemin kolunu aşşağı indirdi ve kolumu emmeye başladı. Tüm hücrelerimle ona aittim. Ancak ev çok kalabalıktı ve bu yüzden onu ittim. Sinirli bir şekilde, "Azdır azdır ittir amk!!" dedi sesinden sinirli olduğu belliydi. "Ev kalabalık biri görür Alaz olmaz!!" töbe töbe çekerek odadan çıkmaya hazırlandı. Elbisemi düzelttim ve yanına doğru ilerledim. "Ben seni boş ve yalnız olduğun bir yerde yakalarım ama o zaman 8 ayın acısı çıkıcak yavru kuş!" bunları söyledikten sonra kahkaha atarak aşşağı indik.Çoktan sabah olmuştu. Evden gelen patates kokusuyla uyandım. Yanımda biri beni izliyordu. "Günaydın minik kuş!" kesinlikle Alaz'dı bu. "Günaydın" alnıma minik bir öpücük kondurdu. "Hadi kahvaltı yapalım sonrada okula gidelim" hemen yataktan kalktım ve banyoya doğru ilerlemeye başlarken aşşağı bir damla kan düştü. Yine başlıyoruz. Krizim mi tuttu yine. Alaz panikle yanıma geldi ve "Yine mi ilacını içmiyor musun?!? Allah kahretsin çabuk banyoya!!" hızla beni banyoya ittirdi kıyafetlerimi çıkardı. Sadece iç çamaşırım kalmıştı. Kendiside soyundu. Ve su dolunca beni kucağına alarak suyun içine girdi. Kulağıma sakin olmam için birşeyler fısıldıyordu. Su buz gibiydi. Gözlerimde ki kan akmayı kestiğinde beni kendine çevirip yüzümü yıkadı. Alnımı öpüp "SENİ SEVİYORUM!!" dedi. Bu anın bozulmaması için herşeyi yapardım. Ancak okul aklıma geldiği için toparlanıp hızla okula gittik. Sima Dirim ile sohbet ediyorlardı. Bu gayet normal ama fazlaca kahkaha sesleri geliyordu ve Pamir çok sinirili bir şekilde yumruğunu sıkarak yanımıza geldi.
"Ben bu amk dölünü sikerim Alaz benim olana göz dikiyor!!" Alaz Pamir'i kenara çekip birşeyler konuştular. Bende hızla Sima'nın yanında bittim.
"Ne konuştun Dirim ile!!"
"Sanane!!!" sinirle bağırmaya başladım.
"EĞER PAMİR SENİN YÜZÜNDEN HAPSE GİRERSE ÖLDÜRÜRÜM SENİ ANLADIN MI GERİZEKALI!!" o kadar çok bağırmıştım ki tüm okul bana bakıyordu. Pamir iyi çocuk severim onu ve Alaz'ın en yakın arkadaşı. Kıyamadım ona napıyım. Sınıfa çıktığımda Alaz benim yanımda oturuyordu. Sima ise Dirim'in. Bu durum git gide kötüleşiyordu. Alaz yanına oturmamla beni belimden çekiştirmesi bir oldu. Kulağıma eğilip "Seni kendimden bile çok seviyorum" bu konuşması bana huzur verdi. Derste sürekli elimi zorla penisine götürüyordu ve her seferinde okul başkanı Güney Özalp görüyordu. "Alaz yeter artık kes şunu!" beni aldırış etmeden devam etti en sonunda zil çaldı Alaz Pamir'in yanına gitti. Bende kantine birşeyler almaya indim. Güney beni kantin kapsının önünde bekliyordu sanırım yanına gidince bizim Alaz'la dersten kalan resimlerimizi gösterdi ve "Bunları yaymamı istemiyorsan benimkini de ellersin!!" tabiki de yapmıycaktım. Böyle bişey asla olmuycaktı. Ben Alaz'a aittim ve sadece onun olmalıydım. Napıcam ben?!?Bölümleri 2 günde bir paylaşıcam umarım beğenirsiniz :-)
Multide Pamir :-)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Baba Şevkati!!!(+18)
Teen FictionSabahtan beri beni izliyordu ona bakmıyordum ama gözlerini üzerimde hissedebiliyordum. O çocuk beni evimin önünden beri takip ediyordu. Ve son bir haftadır nerdeyse hergün peşimdeydi. Acaba sorun neydi neden beni takip ediyordu.Bir dakika ya neden g...