Eve en sonunda eve gelmiştik. Yorucu yol baş ağrısı ve bir ton düşünceyle. Bundan sonra daha mutlu bir hayat yaşamak istiyordum. Yaşanan onca şey çok fazla gelmişti. Artık güçsüz bir kıza dönüşmüştüm. Bunlar benim için fazlaca fazlaydı. Bundan sonra mutlu olmak istiyordum. Buna hakkım vardı. Beni bu düşünceli sesten ingilizce hocası Emel cadsısının iğrenç sesi çıkardı. Bu kadından nefret ediyorum. Sevdiğim dilden nefret etmeme neden olan yaratık.
"Devrim derse katıl!!!"
"Denerim hocam!!!"
"Deneme yap!!!"
"Denemiycem yapmıyom da yaprağım sen hayırdır la sen kim köpek!!!!" ((DiYEMEDİ :))
"Peki hocam!!"
"Gel yap şu soruyu!" bunu demesiyle sıraya çivilediğim kalçamı kaldırıp tahtaya ilerledim. Bildiğim şeyler olduğu için rahatladım. Ancak aklımdaki onca düşünce yüzünden yapamıyordum. İnanmıyorum. Ben ingilizce yapamıyorum. Ve bebek işi şeyler. Bir iğrenç ses sıçramama sebep oldu.
"Seneye yapar mısın?!? Acele etme ya bekleriz!!!" bide dalga geçiyo. Ben bu kadını dikerim!!!!
"Yapamıycam hocam kusura bakmayın!!!"
"Kendine çok güvenin vardı noldu Devrim bir anda söndün?!?"
"Yapamıycam dedim ya neden uzatıyosunuz?!?"
"Sana mı sorcam uzatıp uzatmıycağımı terbiyesiz annen baban sana terbiye vermemiş..." bla bla bla daha uzar bu kavga disiplinde biter en iyisi sınıftan çıkmak. Çantamı aldım ve kapıya doğru ilerledim. Kapıdan çıkmadan önce orta parmağımı hocaya göstermeden çıkmadım. Ha bide dilimi çıkardım. Şımarmayı severim. Evet şimdi babamın yanına gidip öğle yemeği ısmarlatcam kendime hemde zorla!! Yani babam Aziz Ağca'ya."Ben geldiiiim!!!" bunu fazlaca neşeli söyledim. Babam ağzını o şeklinde açtı ilk başta çok şaşırdı sonra çok fazla sevinip kahkaha attı ardından yanıma geldi ve fazlaca sıkı sarıldı. Çok yorulmuştum 24 katlı bir binaya çıkıp babamın yanına geldim sonuçta. Asansöre bilerek binmedim. Nihahahahahahah :-)
"Baba biraz daha sarılırsan açlıktan ölcem!!"
"Peki güzel kızım okuldan kaçman konusunu tartışcaz ve...." babamın sözünü kapıdan gelen kısa siyah saçlı fazlaca seksi bir hatun kesdi.
"Aziz bey biri geldi ve sizi soruyor!"
"Biri kim?!?"
"Adının Mete olduğunu söyleyen bir bey!"
"Gönder gelsin Demet sende bize 3 kahve gönder!!"
"Peki!!" aradan 1 dakika sonra içeri babamın ikizi gibi biri girdi. Yani babama acayip benzeyen fazlaca taş bir abi. Yada aşkım.
"Ahh Aziz dostum çok özlemişim!!"
"Gel kardeşim seni kızımla tanıştırcam!! Bu Devrim kızım bu da benim en yakın arkadaşım ikizim tek dostum Mete!!"
"Memnun oldum Mete?!? Şey yani Mete abimi diyim amcamı?!?"
"Sadece Mete desen de olur kafana göre!!"
"Peki Mete abi. Şey ya baba ben çok acıkdım hadi ya yemeğe gidelim!!"
"Ahh tabi unuttum hadi bakalım yemeğe gidip karnımızı doyuralım." Şimdiden çok heycanlıyım ben aslında hep heycanlıyım :-)"Evet güzelim neden kaçtın okuldan?!?"
"Baba Emel cadısı yüzünden beni ingilizceden soğuttu."
"Aziz hatırladın mı Serpil(ANNEM) için matematikçinin oğlunu dövüp okuldan atışlmıştın!!" bunları söyledikten sonra kişneyerek güldüler. Bende yemekten kafamı kaldırmadım komik mi?!? bakışları atıyordum bu iki salağa.
"Öyle bende sinirlendim senin yanına geldim. Gelmesemiydim?!?"
"Hoşgeldin hayatımdaki tek kadın hoşgeldin güzel kızım iyi ettin beee gelecek önemli olmasa okuma derim!!!"
"Bende okumam!!" masadan kahkahalar arterken farkettim de ben babamı seviyorum.Yaklaşık 1 haftadır biyoloji dönem ödevini yapıyordum. Son rütuşları yapıp ödevi dolabıma yerleştirdim. Koca bedenim yaşlanmmıştı. Yani ders yapmaktan terlemiş yaşlanmıştı. Komikti yaa gülsenize. Bu iğrenç espiriye gülerken telefonuma gelen mesajın sesi beni fazlasıyla korkutmuştu.
Gönderen: Canımın Ardı
Gelen: Hatun?!?
Gönderilen: Canımın Ardı
Giden:Herif?!?
Aradan 1 dakika geçti ve bir mesaj sesi daha. Çok fazla heycanlandım. Beni bilirsiniz hep heycanlıyım.
Gönderen: Canımın Ardı
Gelen: Özledim!!!! Hadi kapının önündeyim aşşağı in. Sarılmak istiyorum. Sana ihtiyacım var!!!!
İnanmıyorum ben bu çocuğa ya tabi bir haftadır nerdeyse hiç konuşmadık sınavlar ödevler derken birbirimize zaman harcayamadık. Mesaja tamam diye cevap verdikten sonra üstüme büstiyerimi giyip altıma baştan aşşağı yırtık kot pantolan onun altınada nikelarımı giyip hemen uçar gibi aşşağı indim tam kapıyı açıcaktım ki babamın o ateşli sesiyle irkildim.
"Nereye güzellik?!?"
"Alaz gelmiş ona gidiyorum geç kalmam yakışıklı!!"
"Alaz ise sorun yok güzel kızım git gez dolaş geç kalma!!" tamam anlamında başımı salladım ve heycanlı bir şekilde kapıyı açtım. Karşımda Alaz arabaya yaslanmış gözünde rayban gözlük altında yırtık kot siyah dar bir t-shirt ve kot ceketle seksi bir halde beni bekliyordu. Bana gülümsedi ve hemen yanıma geldi. Sımsıkı sarıldı saçlarımın arasına burnunu sokup kokumu içine çekti. Öyle bir sarıldı ki kemiklerim kırıldı.
"Özlemişim lan seni hemde çok!!!"
"Aynı dertten muzdaribiz!!"
"Hadi kaçırıyorum seni benim eve gidelim sarılıp uyuyalım buna ihtiyacım var!!!"
"Kaçır beni deli jojuk!!" aramızda kahkahalar koparken elimi sıkıca tuttu ve arabaya doğru ilerledik. Ben çok fazla heycanlıydım. Herzamanki gibi ancak farklı bir duygu daha vardı içimde. Galiba çok mutlu bir gün olucak.Umarım beğenmişsinizdir :-)
İlk cumartesi paylaşımım yeni kitaba başladım. Salgın onu da beğenin lütfen :-)
Multide Demet :-)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Baba Şevkati!!!(+18)
JugendliteraturSabahtan beri beni izliyordu ona bakmıyordum ama gözlerini üzerimde hissedebiliyordum. O çocuk beni evimin önünden beri takip ediyordu. Ve son bir haftadır nerdeyse hergün peşimdeydi. Acaba sorun neydi neden beni takip ediyordu.Bir dakika ya neden g...