23|Eskişehir

6.2K 381 35
                                    


Eflahtan...

Koltukta uyuyan Dilhan'a baktığımda bir tavşana benzediğini fark ettim, dişleri nedeniyle böyle düşünüyordum galiba. İstanbuldan çıkmamızdan bir saat sonra uykuya dalmış ve hala uyuyordu ! Yorgun olduğunu ve psikolojik olarak iyi olmadığını biliyordum. Dün Mahkemeden sonra ağlamayacağım deyip bir kaç dakika sonra ağlamıştı. Onunla tanışalı bir hafta bile olmamıştı fakat onu kendime çok yakın görmeye başlamıştım. 

Dilhan'ın ablası evlilikleri konusunda biraz bir şeyler söylemişti. Dilhan'ın Alpaslanı sevdiğini, onun için bir bir şeyler vazgeçtiğinden bile bahsetmişti. Benim yanımda ondan değil Ailesinden bahsediyordu sürekli onlara çok güvendiği ! böyle bir şey yapacaklarını asla aklına gelmeyeceğinden bahsetmişti.

Yaşadığı bu duruma ne söylenirdi bilmiyordum fakat Dilhan'ın sadece bebeğini düşünmesini istiyordum açıkçası. Doktorun bahsettiği düşük konusunu öğrendiğinde yüzündeki endişeyi fark etmiştim.

Yaklaşık 2 saatin sonunda Eskişehir'e girmiştik, Koltuktaki bedene baktığımda gözleri açık bir şekilde camdan dışarı izliyordu.

"Bu şehir bana iyi gelir mi bilmem ama, çocuğum için bu şehirde sakin ve stresten uzak durmaya çalışacağım." Camdan dışarı bakarak konuştuğunda ona baktım. 

"Sen kendini bırakırsan çok iyi bile gelir." Yola bakarak konuştuğumda yüzü bana dönmüştü.

"Canın sıkılmıştır, şarkı falan açsaydın." Evet canım sıkılmıştı fakat gerek duymamıştım şarkıya da.

"Uyuyordun." Tekrar camdan dışarı bakmaya döndüğünde beden yola dönmüş şu yorucu yolculuğun bir an önce bitmesini istemiştim.

"Ablam seni nasıl ikna etti ?" 

"İş teklifinde bulundu, bende kabul ettim." Gerçekten işsizdim ve önüme sunulan para konusu bunu ret edemeyecek kadar iyiydi.

"Bizi daha tanıyalı ne kadar oldu ! Dahası biz seni tanımıyoruz nasıl kabul ettin." Burasını bende kendime sorguluyordum !

"Ablan iş konusunda cömert davranınca ve vereceği maaş aklımı çeldi." Sorularına cevap verdikten sonra ona tekrar baktığımda telefonu ile uğraştığını gördüm.

"Kaç aylık." Telefonundan uzaklaştırıp bakışlarını beni bulduğunda "1.Ay 3 Hafta." Kafamı sallayıp tekrar yola döndüm.

Telefonu bırakıp koltuğa yaslandı, midesini tutuğunu gördüğümde biraz yavaşladım. Salak gibi unutmuştum midesinin bulanabileceğini ! Hay ben aklımı  

"Şarkı açıyorum." Dilhan'a bakarak söylediğim söze karşılık sadece kafasını sallamıştı. 

Gül renginde gün doğarken 

Boğazdan gemiler usulca geçerken

 Gel çıkalım bu şehirdenAğaçlar gökyüzü ve toprak uyurken 

Dolaşalım kumsallardaÇılgın kalabalık artık uzaklarda 

Yorulursan yaslan banaSarılıp uyuyalım gün batımında 

 Belki üstümüzden bir kuş geçer 

Kanadından bir tüy düşer


27.04.2022

Not Weilan..


Uzun zaman sonra  ilk defa uykulu bir halde uyanıyım bu saatlerde, neyse şunu söyleyeyim Eflah gerçekten işsiz ve Ablasının sunuduğu teklifi o yüzden kabul etti. Yani para olmasydı etmezdi kabul... sonra sonra aralarında bir şeyler başlar işte.. ilk önce yerleşelim... sonra yakınlaşırız sonra ise seviş- işte neyse

Trovuaille-[ B x B Mpreg ]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin