Benim adım Bebek şu anda 20 yaşında ama hiç büyümemiş büyümesine izin verilmemiş olan Bebek... Bu hikayede canı en çok yanmış geçmişi olmayan geleceğe nasıl yön vereceğine karar verememiş olan Bebek işte o benim. Bebeklik zamanımın nasıl geçtiğini bilmiyorum sadece iki yaşımdan sonrasını bildiğim için size oradan başlayacağım... İki yaşıma geldiğimde annem ile bana bir muhabbet kuşu almak için pet shop'a girdik oldukça heyecanlıydım. Yeşil ve sarı renklerin hakim olduğu bir kuşu çok sevmiştim ve annemin onu bana almasını istedim, tabii ki biricik kızı olduğum için beni kırmadı ve aldık. Adını boncuk koydum çünkü boncuk gibi gözleri vardı ve ben onu çok seviyordum. Durumumuz ne kadar kötü olursa olsun annem dişini tırnağına takıp beni büyütmek için elinden geleni yapıyor beni mutlu etmenin yollarını hep buluyordu. Annemi çok seviyordum,babamla ise pek anlaşamıyorduk. Evin tek çocuğu olduğum için yaramazlıkta üstüme yoktu tabii ki... Fakat boncuk ile ilgilenmekten yaramazlığa vakit ayıramıyordum. Onu çok seviyor ve onunla vakit geçirmek için sürekli fırsat kolluyordum.
İlk sekiz senem çok güzel ve mutlu geçmişti ne zaman kardeşim oldu o zamana kadar kardeşim doğduğunda küçüktüm anlamadım bazı şeyleri annem ona hamile kaldığını öğrendiğinde kapıcı dairesi denilen bir binanın en alt katında iki odalı dar bir evde oturuyorduk. Taşınma kararı aldığımızda bir caminin altını bulmuştuk lojman derler bizim buralarda ezanın sesi evin içinde okunan yatak odasının camı gasıl haneye bakan camları küçücük kalmış üç odalı ama bizim için kocaman bir ev...
Kardeşim doğana kadar annem çok sıkıntı çekti benim gördüğüm ve anladığım kadarıyla tabii ki. Çünkü ben daha sekiz yaşındaydım ne anlardım ki o yaşta bir annenin evladı için çektiği acıları zaten zordu onun için anne olmak ne zaman anne olacağını ögrense ya düşüyordu karnındaki bebekleri yada doğduğunda ölüyorlardı yarım saat sonra. Bildiğim tek bir şey vardı o da annemin bu bebeği çok istemesiydi doğum yapana kadar hastane köşelerinde geçirdik yedi ayı son bir ay ise ahretliğim dediği çok eski bir dostu yardım etmişti. Evet bizim evimizde kalmıyordu annem sebebi ise o evin rutubeti ve camlarının küçüklüğünden dolayı içeri giremeyen güneşti bu yüzden o çok sevdiği ahretliğim dediği arkadaşında kalıyordu bende oradaydım tabii babam çalıştığı için sadece iş çıkışlarında gelirdi ama elleri hep dolu olurdu. Böyle poşet poşet annemin sevdiği çikolatalar dondurmalar ve meyveler olurdu o poşetlerde babam gelirdi annemi ve beni görür bir kaç saat bizimle vakit geçirdikten sonra giderdi evimize. O zamanlar boncuk bizim evimizdeydi babam ise köyden annesini yani babaannemi getirmişti. Sonrasında ise annem gecenin bir vakti doğum sancısı bağırışıyla bütün herkes aniden kalkıp annemin yanına gitmişti sancıları artmıştı kardeşim geliyordu. Apar topar hastaneye kaldırıldı annem, gecenin ikisinde ise o güzel haber geldi kardeşim doğmuştu sağlamdı ve yaşıyordu ama eğer ki annem zamanında yetişmiş olmasaymış hastaneye, belki de her ikisini de kaybedebilirmişiz gecenin bir yarısı evdeki gürültüye uyanmıştım tabii ki ne oluyor diye haberim bile olmamıştı annemin hastaneye gittiğinden. Kardeşimin olduğunu öğrendiğimde ağlamıştım hiç unutmam ne için ağladığımı bile bilmeden belki kardeşim olacağı için sevinçten ya da çocukluk aklı ile gecenin o saatinde aniden gelen haber yüzünden bilemedim hiç bir zaman. O günden sonra hayatımdaki değişiklikleri fark etmeye başlamıştım benimle daha az ilgileniyorlardı kardeşimin üstüne o kadar çok titriyorlardı ki benim varlığımı bile hissetmiyorlardı bazı günler. Aradan bir yıl geçti kardeşimin doğduğu güne bir ay kalmıştı yeniden taşınma kararı aldı annemler çünkü kardeşim orada sürekli rahatsızlanıyordu rutubet yüzünden. Sonrasında normal bir daireye geçtik giriş katta bahçeye bakan geniş bir penceresi olan bir eve burası daha önce ki oturduğumuz dairelerden daha iyiydi benim anımsadığım kadarıyla. Bir nakliye şirketi ile anlaşmıştı babam yeni evimizin tam karşısındaydı dükkanları evi taşıma işi bittikten sonra oradakiler ile samimi olmuştu babam sürekli orada çalışanlardan birisinin ailesi ile birbirimize gidip geliyorduk. Bize geldiklerinde bir sıkıntı yoktu ama onlara gitmekten nefret ediyordum. Çünkü ne zaman onlara gitsek orada ki adam sürekli benimle bakkala gidiyordu her çocuk bakkala gitmeyi sever ben hariç. Neden biliyor musunuz anlatayım biz onlara her gittiğimizde o adam benimle evden çıkar bakkaldan önce kömürlüğe girerdi ve bunu her gittiğimizde yapardı. Ben ise artık dayanamamıştım daha sekiz yaşındaydım ve ne yaptığını bile bilmiyordum aradan biraz zaman geçtikten sonra olayı anneme anlattım olduğu gibi hemde, anne bak bu adam bana bunları bunları yapıyor ben artık oraya gitmek istemiyorum diye. Annem ise duydukları karşısında şoka girmiş gibiydi dehşetle gözleri kocaman olmuştu unutmadım. Sonrasında ise bir kadının yanına gittik annemle "bana ne anlattıysan aynısını bu ablana anlat annem sakın korkma ben senin yanındayım" demişti. Bende annem yanımda diyerek her şeyi baştan sona anlatmıştım o kadına neler yaşadıysam hepsini tek tek. Aradan geçen bir kaç günden sonra ben okuldayken annem geldi dersteydik öğretmenimle bir şeyler konuştuktan sonra beni okuldan almıştı. Seninle bir yere gideceğiz demişti annem, öğretmeninden izin aldım bugün gitmeyeceksin okula demişti. Nereye gittiğimiz hakkında en ufak bir fikrim yoktu çocuktum çünkü ben nereden bile bilirdim ki bir doktorun benim kız olup olmadığımı öğrenmek için testler muayeneler yapacağını...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HASRET KOKUSU
Teen FictionEvlatlık verilen bir bebeğin hayatı kardeşi doğduktan sonra alt üst oluyor ne yapacağını bilemeyen bu kızın hikayesi okumaya değer... okuduğunuzda beğeni yorum yapmayı unutmayın ki en kısa zamanda yeni bölümler çabucak gelsin :)