DÖRDÜNCÜ BÖLÜM

18 2 2
                                    

O yıl yaz tatili hiç olmadığı kadar güzel geçmişti benim için ailemin eskiden beridir tanıdığı bir çekirdek ailenin tek oğluyla geçirmiştik tüm yaz tatilini. Ve inanır mısınız bilemem ama o gerçekten diğerleri gibi değildi. Trafik ışıklarında beraber su satarak öğle vaktine kadar oyalanırdık öğleden sonra ise kazandığımız paraları yemekle meşgul oluyorduk genelde. Ramazan ayı da bu sene yaz tatiline denk gelmişti gündüzleri trafik ışıklarında ki havuzlara girerdik sonrasında ise kullanılmayan terk edilmiş bir gecekonduya gider ateş yakardık. Isınmak için değildi tabii ki kıyafetlerimizi kurutmak için. Daha doğrusu şöyle özetleyeyim o kıyafetlerini çıkarırdı kuru kalması için benim  kıyafetlerimi çıkarmamı hiç istemezdi. Havuzda yeterince eğlendikten ve zabıtalardan kaçtıktan sonra o gecekonduya giderdik. Ufak bir ateş yakıp benim kıyafetlerimi kurutmaya çalışırken kendi kuru kıyafetlerini bana giydirirdi  Üşümemi istemezdi. Ramazan ayı yaz tatiline denk gelmişti dedim ya hani gündüzleri bunları yaptıktan ve eğlenceyi dibine kadar yaşadıktan sonra iftar saatinde eve gitmek yerine camii bahçesinde ki iftar çadırına gitmeyi tercih ederdik. Yatsı ezanından sonra ise teravih"e gidiyoruz diyerek tekrar çıkardık evden. Her gün yediğimiz dayaklar hoşumuza gidiyordu sanırım ya da birlikte vakit geçirmeyi seviyorduk bilemem. O yaz tüm yanlışlarımda benimle konuşur ikna etmek için elinden geleni yapardı yine de ben hep istediğim gibi davranırdım buna rağmen ne yanlış yapmıştı bana ne de kötü bir düşünce geçmişti aklından. Kaç sevgilim olduysa hepsini biliyordu kaç ay sürdüğünü ne yaşadığımı saklamıyordum çünkü hiç ayrı kalamıyorduk. Daha önce bahs etmiş olduğum erkekler gibi değildi başkaydı bunu hissedebiliyordum. Artık yaz tatili bitmiş ve liseye geçmiştim liseliydim artık ergenlik çağına girdiğimin farkındaydım. Annem ilk okula başladığım gün beni nasıl yalnız bırakmadı ise bugün de yanımdaydı. Eğitim öğretim yılının başlaması için beklediğimiz o zil çalmıştı sınıf arkadaşlarım ile tanışmak için can atıyordum. Yeni bir okul yeni sınıf ve yep yeni arkadaşlıklar başlayacaktı belki de bu okulda değişecekti hayatım ya da ben öyle sanıyordum. Şimdi diyeceksiniz bu kızın hayatında hiç mi güzel bir şey olmadı diye. Evet oldu beni gerçekten seven birisine aşık olmuştum onu da size anlatayım... 1.70 boylarında zayıf esmer kahverengi gözleri vardı. Benim hayatıma giren kaç kişi var ise hepsinin gözleri hep kahverengi olmuştur belki de benim gözlerim mavi diye belki de ben ela göz rengini tercih etmedim diye bilemem. Yaklaşık bir yıllık bir beraberliğimiz olmuştu sanırım hayatımda geçirdiğim en uzun ilişkiydi. Birbirimizden oldukça uzakta oturmamıza rağmen her hafta sonu buluşuyorduk... Ben keçiörende o ise sincanda oturuyordu, ama mesafeler engel değildi artık hafta sonları buluşmak için can attığım birisi vardı. Kardeşim yerine koyduğum tanıştığım günden sonra hayatımın merkezine koyduğum Furkan Kara... Ondan hiç bir şey saklamadığım için bu sevgilimi de biliyordu tabii defalarca uyardı her zaman ki gibi "bak kardeşim şıp sevdi gibisin seviyorum diyen herkese inanıyorsun sonunda canı yanan yine sen oluyorsun ben bu duruma üzülüyorum lütfen artık bir dur noktan olsun herkese güvenme" diye her zaman ki konuşmalarına devam etmişti ve ben yine her zaman ki gibi yine bildiğimi yaptım. Yaklaşık bir yıl devam eden ilişkimiz beni aldatmasıyla son bulmuştu, hem benimle hemde kendi mahallesi sincanda başka birisi ile sevgiliymiş. Öğrendiğimde yıkılmıştım yine olanlar olmuş terk edilmiştim ve beni teselli eden her zaman ki kardeşim canımın canı Furkan'dı...

HASRET KOKUSUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin