BEŞİNCİ BÖLÜM

16 1 0
                                    

Dizlerini sırılsıklam yaptığım tek dostum bozmuştu sessizliği " Ben sana dedim be kardeşim üzülen yine sen olacaksın o gidecek sen kalacaksın diye ne zamana kadar beni dinlememeye devam edeceksin bilmiyorum" derken sözünü kestim "sevmek bir bana haram zaten kimi sevsem kime güvensem sırtımdan vuruyorlar beni bırakmayan güvenimi kırmayan tek insan sensin bana söz ver ölüm gelmedikçe ayrılmayalım bitanem ben sensiz çok güçsüzüm" kardeşim anında cevap vermişti "asla bırakmam birtanem asla ben diğer erkekler gibi değilim ben senin kardeşinim, dostunum, arkadaşınım ve sana söz veriyorum ölüm bizi ayırana kadar senden vazgeçmeyeceğım." Yeminler ettik biz bu yolu beraber yürüyecektik sonu ne olursa olsun. Yaşımıza inat büyük davranıyor kendi elimizden tutup kalkıyorduk yaralarımızı başkalarının sarmasına izin vermiyorduk Furkan'ın anne ve babasının aldığı karardan habersiz... Furkan akşam eve gidince öğrenmişti gerçeği annesi ve babası Ankara'dan gitme kararı almışlardı, terk ediyorlardı bu güzel şehri. Memleket özlemi çektikleri her hallerinden belliydi fakat Furkan kabul etmek istemiyordu bir türlü kardeşinden, birtanesinden ayrı kalmak istemiyordu ne kadar konuşursa konuşsun ailesi ikna olacak gibi değildi ve kimse Furkan'ın fikrini sormuyordu. O zamanlarda telefon kullanılmadığı için biricik kardeşine ancak yarın haber verebilirdi, aslında şimdi sokaklara çıksa bulma ihtimali vardı fakat akşamları nereye gider o yokken ne yapar bilmiyordu bu yüzden sabah olmasını bekledi...Sabah olmuştu güneş doğarken günün ne denli kavurucu bir sıcak olacağını, bitkilerin boyunlarını kaldıramamasından, kuşların baygın cıvıltısız halsiz hallerinden anlayabiliyordum. Yeni bir gün yeni bir haberin getiricisidir, gün doğmadan neler doğardı mağlum benim beklediğim günler doğmamak üzere sanki üzerine ölü toprağı serpilmişcesine sessizdi çünkü artık Furkan yoktu...

HASRET KOKUSUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin