İKİNCİ BÖLÜM

16 1 0
                                    

Daha sonra adliyeye gidip bazı kağıtlar verdik oradaki insanlara, kim olduklarını bilmiyordum tabii ki çünkü daha yaşım sekizdi nereden bile bilirdim ki hakimin karşısında bir suçu itiraf edeceğimi. Evet sekiz yaşındaydım ve bir hakimin karşısında ifade veriyordum yaşadıklarımı anlatıyordum oradaki insanlara. Uzunca bir süre görmedim o adamı ve ailesini evlerinden taşınmışlardı ve karşımızdaki dükkanı da kapatmışlardı. Sonradan öğrendiğim kadarıyla o kişi ceza almış ve dört duvar arasına yani hapishaneye girmişti. Ben ise ortaokula geçmiştim sınıfımdaki bir çocuğa aşık olmuştum her gün yan yanaydık ben ise açılamıyordum ona sınıfımı değiştirme kararı aldım. Uzak kalırsam unuturum diye düşünmüştüm sanki sınıf değişince görmeyecekmişim gibi. Yan sınıfındaydım artık, yine görüyordum onu her gün her sabah ve her akşam... Orta ikiye geçtiğimde ona açıldım ve ondan hoşlandığımı söyledim ilk başlarda ilgilenmiyormuş gibi davransa da sonradan sonraya yakınlaşmaya başladı bana. Her teneffüs yanıma geliyordu konuşuyordu bende seviniyordum benimle ilgilendiğine. Sonrasında ise bir gün okul çıkışında evine davet etti ders çalısmaya kabul etmeli miydim bilmiyorum sınıflarımız ayrıydı sonucunda. Okulda işlediğimiz konular farklıydı ama seviyordum onu kabul ettim. O zamanlar sabahçı ve öğlenci olmak üzere ikiye ayrılıyordu okul saatleri biz ise sabah gidip öğlen çıkıyorduk. O gün beraber ders çalışacaktık evinde, ben annesinin evde olduğunu düşünmüştüm çalışmıyordur evde oğlunun yanındadır demiştim kendi kendime. Yanılmıştım eve girdiğimizde ikimizden başka kimsenin olmadığını fark etmiştim ilk yarım saat ders çalıştık. Sonrasında ise yavaş yavaş yakınlaşmaya başladık daha önce yaşamıştım bu anı devamının nasıl olacağını tahmin edebiliyordum. Çünkü sekiz yaşında bir kömürlükte 30-35 yaşlarında bir adam karartmıştı hayatımı. Nasıl unutabilirdim ki o günü daha dün gibiydi her şeyi yaşadıklarımı ve canımın yanmasını... Sonra dudaklarımda hissettiğim bir sıcaklık ile bu düşüncelerden sıyrılıp kendime geldim. Evet beni öpüyordu kolları bütün bedenimi sarmıştı. Hayır dur bir dakika ben o gün böyle hissetmemiştim bu farklıydı o gün kendimi geri çekiyordum istemiyordum ama şimdi bambaşkaydı beni öpmesi hoşuma gidiyordu. Sanırım istiyordum bana dokunması huzur veriyordu sanki bulutların üzerine çıkmıştım aynadan yansımamıza bakıyordum kollarında yatıyordum bu ben miydim gerçekten yanakları kıp kırmızı üzerimize yorgan örtmüş sarılıp yatıyorduk. Sadece hoşlandığım çocuk ders çalışalım demişti neden hemen tamam dedim ki kahretsin saat çok geç olmuştu eve gitmem gerekiyordu ama burada mutlu ve huzurluydum. Eve geldiğimde annem bahçedeydi komşularımızla birlikte elma ağacının altında çay içiyorlardı okul çıkış saati çoktan geçmiş ve oldukça geç gelmiştim eve. Annem pek soru sormazdı bana nerede kaldın saat kaç oldu gibi azarlar işitmiyordum diğer çocuklar gibi bu yüzden saati de pek takmıyordum doğrusu. Canım ne zaman isterse çıkar ne zaman dışarıdan sıkıldıysam o zaman gelirdim eve annemde alışmıştı bayağı bu duruma. Çünkü ilgilenmesi gereken bir kızı vardı ve o kesinlikle ben değildim...

HASRET KOKUSUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin