Mike ilk önce yönünü değiştirmeyi düşündü. Ama yapmadı. Artık korkmak ya da saklanmak yoktu. Ne yani eskisi gibi malzeme dolabına sokup hırpalıyacaklar mıydı ? Yapamazlar. Çünkü eski Mike yoktu artık. Mike emin adımlarla yürüdü. Tam onları geçti ve arkasında bıraktığı anda o iğrenç sesi duydu. Kevin, " Hey şapşal Mike ! Çok rahatsız edicisin, keşke ölsen. " Dedi. Mike sinirlenmemişti aslında. Aklında ki plân şuydu, Kevin'ın sözüne karşı ters bir cevap vercekti. E haliylede Kevin onu sıkıştırmak isteyecekti. Eğer Mike biraz daha ileri giderse diğerleride olayın içine girecekti. Mike'ı sıkıştırdıklarında Mike cebinden internetten sipariş ettiği Anında etkili bayıltıcı spreyi çıkartarak onları bayıltacaktı. Sonrasını o zaman düşünürdü. İşte planı buydu. Mike ise Kevin'e " Şüphesiz annende senin için öyle düşünüyordur Kevin. " Kevin şaşırmıştı ve sinirlenmişti. Buraya gel seni pislik diyerek Mike'ı malzeme dolabına soktular. Rita '' Boşversene Kevin ! Bu ezikle uğraşacak değiliz '' dedi ve Kevin'de şöyle ekledi '' Bana karşılık veremez bu küçük pislik cezasını çekmeli'' diyerek Mike'a çok sert bir yumruk attı. Mike en ufak bir acı hissetmedi. Belkide şuana dek yaşadığı acıların yanında bir hiçti. Ama genede şaşırmıştı. Canı yanmamıştı. Ama sinirlenmişti. Diğerlerine çaktırmadan elini cebine doğru götürdü. Cebindeki anında etkili bayıltıcı spreyi hissetti ve cebinden çıkarttı. Tam herkese sıkacakken Finn bağırdı '' Dikkat edin ! ''. Mike içinden '' Çok geç '' Diye geçirdi ve spreyi herkesin yüzüne sıktı ve bu arada kendisi ağzını ve burnunu kapattı. Herkes yere düştü. Mike hepsinin çantasına baktı telefon, tablet,bilgisayar vb. şeyler var mı diye baktı. Aklında çok kötü bir plan vardı. Telefonlarından başka şeyler yoktu. Yani kitapları vb. şeylerde vardı ama bunlar işine yaramazdı. Telefonlarını aldıktan sonra hepsini çantasına attı. Dolapta bulunan ince su hortumları buldu. Hepsini iyice bağladı. Saat geç olmuştu. Okulda hiç kimse kalmamıştı. Hemen hızlıca bahçeye çıktı , bisikletini aldı ve eve doğru sürdü.