BÖLÜM 8

1K 67 41
                                    

(saat gece  11:00)

kanto manjinin binasına sonunda gelmiştim ve içeri girmekle bi an kararsız kaldım girsem nolurki altı üstü götüm elden gider olacağı bu değil mi ya ne düşünüyom ben ya derin bir nefes alıp binaya girdim ve asansörü aramaya başladım amk daha önce üyeler karşılamıştı bizi bunlar nerde amk offf hep kötü zamanları ben buluyom zaten sonunda asansöre ulaşınca asansörün çağırma düğmesine basıp gelmesini beklemeye başladım aynı zamanda sıkıldığım için ayağımla ritim tutturmaya çalışıyordum sonunda geldiği zaman hemen içine girip gitceğim kata yani 9 yazan düğmeye bastım bir süre sonra  geldiğimi belli eden bip sesi duydum ve kapılar açıldı hemen çıkıp yürümeye başladım ben öyle boş boş gezinirken bana doğru yürüyen  kokoyu  gördüm ona baktığım zaman yüzünde hiç mimik yoktu amk bu nasıl çete hepsi somurtuyor allah allah  yanıma gelmesini bekledim yanıma varınca bi an yüzüme baktı bendd onun yüzüne aval aval bakmaya başladım benim mal olduğumu düşünmüş olmalıki ovladı"takemichi gel benimle lider seni bekliyor" dedi ve cevabımı beklemeden  yürümeye başladı

(5 dakika sonra)

gideceğimiz yere geldiğimizde koko benden önce davranıp kapıyı açtı ve  benim geçmemi bekledi bi an yüzüne bakıp  ondan sonra göt korkusundan içeri girdim benim girmemle kapıyı arkamdan kapattı
hemen kapıya dönüp neler olduğunu anlamaya çalıştım şimdi fark ediyorum da neden ışıklar kapalı ve tek sadece ben varım mikey nerede birazcık korkmaya başladım amk biliyodum bişi olcağını korkudan
arka arkaya yürümeye başladım bi anda bir şeye çarptım durup bunun ne olduğunu düşünürken  belimde bi el hissettim ve korkudan elini belimden alıp koltuğa düşürmeye çalıştım ama oda  benim belimi diğer eliyle  tuttu ve  onla beraber koltuğa düştük ben nefes nefese onun yüzüne bakıp kim olduğunu anlamaya çalışırken o konuşmaya başladı

"takemichy bu kadar vahşi davranmana gerek yoktu"mikey

bu sesi duymamla onun üstünden kalkmaya çalıştım ama beni kendine daha çok bastırmasıyla şaşkınlıktan kafamı kaldıramadım ve gözlerim karanlığa alıştığı zaman  yüzüne baktım yüzünde hiç bir mimik yoktu sadece dümdüz yüzüme bakıyordu ama gözleri karanlıkla bütün olmuş gibi hiç gözükmüyorlardı gözlerimi onun gözlerinden çekip dudaklarına baktım istemsizce ben kendimden geçmiş bir şekilde öyle kalırken bi anda mikey dudaklarını dudaklarıma bastırdı ben ne olduğunu anlamaya çalışırken mikey öpüşmemizi derinleştirmeye başladı  gözlerim şaşkınlıktan açılıp mikeye baktım  mikey öpüşüne karşılık vermediğim için sinirlenmiş olucakki homurdanıp alt dudağımı ısırdı "ahh" acıdan hemen karşılık vermeye çalıştım mikey istediğini almış olacakki  memnun bir ifadeyle sırıtıp ağzımın açık olmasından yararlandı ve dilini içeri  soktu ve ağzımı keşfetmeye başladı bende beceriksizlikle ona ayak uydurmaya çalışıyordum
bi anda irkilip büyük bir inleme bıraktım mikeynin dudaklarına
mikey tatlı noktamı bulmuş olduğunu düşünerek elleriyle belimi tutup yerlerimizi değiştirdi öpücüğü kesip yüzüme bakmaya başladı "her geçen gün yeni şeylerini gösteriyorsun takemichy ve bu hergeçen günde sana daha çok aşık oluyorum"dedi ben şaşırmış bir  şekilde ona bakarken elini yüzüme götürüp yanağımı okşamaya başladı bi an nefesim kesilmiş gibi hissedip hızlı nefes almaya başladım  aynı zamanda düşüncelerimle boğuşuyordum "ne mikey bana mı aşık hala beni seviyormuydu peki neden 3 tanrı savaşında beni öldürüsiye dövdü ve hiç umrunda deilmiş gibi davrandı hayır kabul edemem ben mikey i seviyordum ama bu halini deil"
ben anlamadan gözyaşlarım koltuğu ıslatmaya başlamıştı bile mikey ne olduğunu anlamamış olacakki anlamsızca bana bakmaya başladı yüzüne sinirle bakıp
"madem bana aşıktın neden 3 tanrı savaşında beni öldürüsiye dövdün" dedim mikey afallamışcasına bana baktı ben hala ağlarken biraz üzerime daha çok eğilip dudaklarımız arasında 1 santım olacak şekilde durdu o anda gözlerime bakmaya başladı bir eliylede  gözyaşlarımı sildi ve ardından konuşmadan önce dudaklarıma kısa bir öpücük bırakıp geri çekildi ama hala dudaklarımız birbirine değmeye devam ediyordu ve onun sıcak nefesi dudaklarıma değiyordu" seni hala seviyorum yoksa sırf seni dövdüm diye seni sevmeyi bıraktığımımı sandın o gün ben olmasam oracıkta ölürdün

unutma, sana sadece ben zarar verebilirim ve seni sadece ben koruyabilirim ,senin benden başka kimsen yok "

mikey bunları der demez üstümden kalkıp kapıya doğru ilerlemeye başladı ben hala aynı şekilde kalmıştım tavanla bakışıyordum bir yandan da mikey çıkmadan önce " bunları bi düşün yakında benim olduğunu anlıcaksın kaçmak istesen bile benim karanlığımdan kaçamassın " dedi kapıdan tam çıkacakken bişi demeyi unutmuş olmaliki arkasını dönmeden sakince "sende şimdi çık" diyip  kapıdan çıkıp gitti ardından kapıyı arkasından sertçe kapattı bi an irkilip kafamı kapıya çevirdim ve sersemlemiş şekilde yattığım yerden kalkıp kapıya ilerledim ve kapıyı açıp dışarı çıktım
hemen karşımda koko vardı ve ifadesiz bir şekilde bana bakıyordu onun yüzüne kısa bi an baktım yüzümde nasıl bir ifade vardı bilmiyordum ama koko şaşırmıştı bu durumuma kafamı yüzünden çekip yoluma devam etmeye  başladım asansöre gidip düğmeye bastım ve asansörün kapısı açılıp girdim ve 0. kata bastım önüme döndüğüm zaman kapılar kapanmadan önce koko nun hala aynı yerinde olduğunu gördüm ve bana bakıyordu yanıma gelip de benle konuşmak istiyormuş gibi bi hali vardı ama fazla kurcalamadım ve kapılar o sırada da kapanmıştı zaten aşağı inerken daha deminki olayı düşünmeye başladım ben düşüncelerimle boğuşurken asansör gelmiş olmalıki bip sesi çıkıp kapı açıldı boş boş bakınırken geldiğimi anladım ve asansörden çıkıp evin yolunu tuttum

eve gelmiştim ve kapıyı açtığım gibi kimse yoktu ve karanlıktı toplantı yaptığımız yer tabi kimse olmıcak burası normal bir ev deilki amınakyim oflayarak üstümdeki çete üniformasını çıkartıp bir kenara fırlattım ayakkabılarımıda çıkarıp mikeylerin aynısı olan koltuğa attım kendimi ve bugün olan olayların getirdiği stresle uyumaya çalıştım ve yavaşca rüya alemine girdim.....

MİTAKE(kanto manji mikey)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin