4.SAKLI GERÇEKLER

27 4 11
                                    

Her insanın pişmanlıkları vardır. Ben bu yaşıma kadar sadece iki kere pişmanlık hissetmiştim. Birisi hayatım boyunca unutamayacağım, Sefa Tunç'un bana bıraktığı pişmanlık. Diğeri ise ben daha 4 yaşında abimse 7 yaşına yeni girdiğinde olmuştu...

16.04.2008

Nisan ayındaydık ve İzmir gibi bir yerde yaşadığımız için hâliyle yanıyorduk. Abime sürpriz yapmak için heyecandan ölüyordum. Abim hayatımdaki en önemli kişiydi. Annem ve babam olmadan da yaşayabilirdim ama abimsiz asla. Abimin eve gelmesini dört gözle bekliyordum. Her yeri süslemiştim annem pasta yapmama yardım etmişti. Yüzlerce tatlı ve tuzlu kurabiye yapmıştık. Her yerim un olmuştu ama buna değmişti çünkü pasta çok güzel olmuştu. Çikolatalı, bol kremalı orta boyda bir pasta yapmıştık çünkü abim çikolataya bayılırdı aynı benim gibi.

Pasta çok güzel olmuştu ve yemek için sabırsızlanıyordum. Abimin eve gelmesine tahminen yarım saat vardı. Hemen süslenmek için odama koştum. Gri, diz kapaklarımın biraz üstünde bir elbise giymiştim. Saçlarımı annem Hollanda örgürüsü yapmıştı. Abim eve gelmeden herkes yerini almıştı. Ben ve Esma koltuğun arkasına, annem kapının arkasında konfeti ile bekliyordu, babam ise perdenin arkasına saklanmıştı. Abim eve girdiğinde hepimiz heyecanla yerimizden çıkıp ona şarkılar söylemiştik hep bir ağızdan. Abimin mutluluktan parlayan gözlerini ve yüzündeki mükemmel gülüşü aklıma kazınmıştı. Heyecanla bize doğru koşup sarıldı. Kocaman bir aile sarılmasıydı ve Esma da ailemizden sayıldığı için o da aramızdaydı. Esma benim çocukluk arkadaşım olduğu gibi abimin de kardeşiydi. Yani benden farksızmış onun için.

Esma da benimle yaşıttı. Yani abimle arasında 3 yaş vardı ama yine de kıskanıyordum işte. Abimi kimseyle paylaşamazdım bu kişi her şeyim Esma olsa bile. Pastayı kesip beraber oyunlar oynamıştık. Akşama kadar koşuşturup durmuştuk ama abimin arkadaşları da abime kendi aralarında sürpriz yapacakları için abimi bizden almışlardı.

Abimi asla hiçbir yerde tek bırakmazdım onun yaptığı gibi hatta abimin arkadaşlarıyla da aram iyi sayılırdı. Beni yanlarına alıyorlardı ve beni ayırmıyolardı. Futbol oynadıklarında bile kaleye sokar kalede oynayamayınca defansa koyup diğer takımdakilere hücum etmemi istiyorlardı. Ama bu sefer farklıydı. Beni aralarında istemiyorlardı. Kerem abi bile. Kerem abi grubun en büyüğüydü. Benden yedi yaş büyüktü. Kerem abi beni grupta en çok seven kişiydi bence. Benim yüzümden kavga çıktığında bile arkadaşlarını değil beni savunuyordu. Belkide küçüğüm diyedir bilmiyorum. Çok ısrar etmeme rağmen Oğuz abim ve Kerem abi de dahil hiç biri yanında istememişlerdi. Abimgil kendi arasında konuşurken duymuştum abime hiç yaşamadığı bir deneyim yaşatıcaklarmış. Normalde asla abimi bu güzel gününü batırmazdım ama çok merak etmiştim ve ilk arkasından iş çevirme planımı yapmıştım. Gizlice peşlerinden gitmiştim ve yol gittikçe ıssız bir sokağa dönüşüyordu. Abimgil benden uzaktalardı ama onları görebiliyordum. Abimgil dükkan gibi bir yere girip poşet dolusu şişelerle çıktılar. Sanırım Cola almışlardı. Ama Cola şişesine pek de benzemiyolardı. Bu içecek şişelerini ilk defa görüyordum. Kerem abinin yanında başka bir çocuk daha vardı ve onu ilk defa görüyordum. Sürekli etrafta birileri varmı diye bakıp duruyordu ve fazlasıyla büyük birine benziyordu. Ormana doğru gittiklerinde korksamda peşlerinden gittim ve büyük bir ağacın arkasından onları izlemeye başladım. İlk başta abim o şişedekilerden içmek istemedi ama Kerem abi ısrar edince bir yudum içti ve içtiği an yüzü buruştu. Acaba nasıl bir tadı vardı çok merak etmiştim bende içmek istedim ama yanlarına gidersem plan bozulur diye gidemedim. İçip içip komik bir o kadar da garip hareketler yapıyorlardı. Her ne kadar komik gözükseler de abimi ilk defa böyle gördüğüm için biraz korkmuştum. Abimgil yaklaşık bir saat boyunca içip içip garip sesler çıkarıp gülüştüler. Bir şişe oyunu oynadılar ve şişenin ucu kime gelirse o şişenin tabanının geldiği kişiye en sertinden bir yumruk atıyordu. Bir ara o yeni çocuk beni görüp parmağıyla gösterdi ama kimse oralı olmadı hepsi oyuna odaklanmıştı. Burada durmamın tehlikeli olduğunu fark etsem de daha yakın bir ağacın arkasına hızlıca gittim.
Yüzleri kızarmıştı.
Yeni çocuğun gözünün altı hafif morarmıştı ve bunu yapan abimdi. Kerem abiye çok bir şey olmamıştı sadece elmacık kemiğinin olduğu yer hafif kızarmıştı. Abimin ise kaşı kanıyordu.

BAĞ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin