Merhabalarr yepyeni bir bölümle karşınızdayım.Bir önceki bölümde söyldiğim gibi bir sonraki bölümde kısa süreliğine de olsa çok özel ana karakterlerimizden biri ile tanışacağız yani bu bir geçiş bölümü diyebiliriz eminim ki çok seveceksiniz ben çok seviyorum şahsen bakalım siz sevecek misiniz :) Neyse bölüm sonunda konuşuruz tekrardan.Şu an çok bekletmek istemiyorum sizi.İyi okumalar diliyorum.Başlıyoruzz(:
¨
Hiçbir zaman gülümsemekten vazgeçme , üzgün olduğunda bile. Gülümsemene kimin, ne zaman aşık olacağını bilemezsin.
¨
Şubat ayının sonuncusu olduğunu tahmin ettiğim yağmuru izliyordum penceremden.Böylesine şiddetli yağdığına bakılırsa belli ki çok kızmıştı yeryüzüne .Canlı cansız tüm varlıklara haddlerini bilmeleri gerektiğini söylercesine ortalığı birbirine katıyordu.Artık yağmur değil dolu yağuyordu.Gök inanılmaz derecede şiddetli gürlüyordu.Çok alışık değildik Kızılcada şubat yağmurlarına genelde ocakta havalar sıcak olmaya başlardı.Anlaşılan beklenmedik şeyler sadece benim hayatımda olmuyordu.Bir yandan seviniyordum yağmura.Kendimi bildim bileli çok sevmiştim yağmuru ve gök gürültüsünü.Çok küçükken bile..Gök gürlediğinde yaşıtlarım annelerinin kucağına koşup ağlarken ben sessiz bir köşeye çekilip dinlemeyi tercih ederdim.Ne zaman yağmur yağıp gök gürlese çoğu kişinin aksine içime huzur dolardı.Bana göre gök gürlemesi kötüleşen yeryüzünü terbiye etmek için gökyüzünün ona kızmasıydı.Çünkü biliyordum sonunda yağmur dinecek gök gürlemesi susacak ve daha temiz bir yeryüzü karşılayacaktı bizi.Düşüncelerimi telefonuma gelen bildirim sesi böldü.
"neden-diye-sorma adlı kullanıcı uzun süreden sonra yeni bir gönderi yayınladı."
"Gökkuşağına ulaşmak istiyorsan yağmura katlanmak zorundasın."
Bu cümleyi görmek yüzümde bir tebessüm oluşturmaya yetmişti.Bu cümle sanki son günlerdeki hayatımı özetlemişti bana.Bu gönderiyi reblog yapıp,
"En güzel günbatımı görüntüsü bulutlu bir gökyüzünde oluşur."
yazdım.İki cümle de benim için benzer şeyler ifade ediyorlardı.İkisi de bu kabusun bitmesi için sabretmem gerektiğini öğütlüyordu.Düşüncelerimi bölmek için çalma listemden hızlıca bir müzik açtım.Bu şarkı"Shawn Mendes"in "It'll Be Okay" adlı şarkısıydı. Shawn Mendes olması ayrı şarkısı ayrı huzur vericiydi.Shawn Mendese 3 yıldan fazla bir süredir takıntılıydım neden bilmiyorum.Şarkıları ayrı dış görünüşü ayrı samimiyeti ayrı bağlıyordu beni kendine sanki.Shawnı düşünmek beni gülümsetmeye yetmişti zaten şarkı özenle seçilmiş gibi uymuştu ortama.Huzurlu bir ortam diye düşündüm.yaklaşık 5 dakika kadar camdan yağan yağmuru izledikten sonra aklıma uzun zamandır bir film izlemediğim geldi.Kumsalın öve öve bitiremediği "İn Time" adlı bir film olduğunu hatırladım.İzleyeceğime dair söz vermiştim.İzlemenin tam zamanı diye düşündüm.Filmi açmadan önce atıştırmalık bir şeyler ya da belki bir kahve almak için mutfağa doğru yöneldim.Mutfakta kimse yoktu.Kahve yapacağım sırada canım nedense puding çekmişti.Kahve mi puding mi diye düşünürken hızlıca tencereyi alıp puding paketini içine boşalttım.Yağızın en sevdiği puding olan çikolatalı pudingi yapıyordum.Yağız diye düşünürken eve geldiğimde olmadıklarını fark ettim.Bu yağmurda nerede olabilirlerdi ki?Birden annemin sabah derneğe gideceklerini söylediğini hatırladım.Acaba Yağız korkuyor muydu?Annemi aramanın iyi olucağını düşündüm.
Aranıyor...
"Alo?"
"Annem?"
"Efendim kızım?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
~Günbatımında Buluşalım
Teen Fiction"Günbatımı çok şey gizler içinde kimi zaman bugün yapamadığımız şeylerin burukluğunu kimi zaman da sonraki güne olan umudumuzu.." Afra'nın hayatında her şey yolundadır ta ki Cesur denen psikopatın Afra'nın hayatına zoraki girişine kadar.Afra'yı ba...