1)TANIŞMA

131 4 0
                                    







Birbirlerine yapışan kirpiklerimi zar zor açabildiğimde bir an dün geceyi anımsayamadım.
Şiddetli bir kavgadan çıkmış zihnim yavaş yavaş parçaları birleştirip bütüne vardı. Zehir gibi geçen bir geceyi daha ardımızda bırakmıştık.

Yatakta doğrulup ayaklarımı sallandırdım. Kalkacakken kapının tıklamasını fırsat bilip biraz yayıldım.

"Gel"

"Günaydın kar tanem. İyi misin?" Kocaman gülümseyerek ayağa kalktım ve babamın yanına giderek ona sıkıca sarıldım."Günaydıın kahramanım beniiim iyiyim sen nasılsın?"

"İyiyim kar tanem, hadi gel kahvaltımızı dışarıda yapalım baba-kız" Yüzüne endişeyle baktım

"Baba konuşucaklar yine gerek yok."

"Kızım her türlü konuşucaklar zaten, çenelerinden kurtulmak mümkün mü?" Kıkırdayıp onayladım onu.
Bu hayattaki en sevdiğim, güvendiğim insandı babam. Beni bu çatı altında gerçekten seven tek kişiydi. Kalktım ve kısa bir duş aldım. Bornozla makyaj masama oturup makyajımı sonra saçımı yaptıktan sonra üstüme krem rengi bir elbise geçirip alt kata indim. Masada annem, ablam ve abim gülerek kahvaltı ediyorlardı. Annem beni görünce gözlerini devirip neşeli halinden uzaklaştı.

"Günaydın." diye mırıldandım. "Şu ana kadar günüm harikaydı." ablamın bu söylediğine kapıdan giren babam sertçe seslendi. "Cansu!" Ablam kafasını eğip tabağındaki yumurtayla ilgilenmeye başladı.
"Hadi Berfu gidelim." diye kapıya çağırdı babam. O tarafa ilerlediğimde abimin sesi duyuldu.
"Şaşırmadık sevgili babam biricik çocuğuyla kahvaltısını dışarıda yapıcak belli ki." Sandalyesinde rahatça oturmuş olan abim konuştu bu sefer.
Babam ona dönüp "Evet canım oğlum. Eğer masada bizim için de birer tabak olsaydı biz de otururduk. Ha eğer çok gelmek istersen bizimle bekleriz." abim bunun üstüne imayla güldü ve bir şey demedi.
Babamla çıkıp arabaya geçtik. Kocaman gülümsedi bana. "Şöyle güzel manzaralı bir yere gidelim birtanem. Çok beğeneceğin bir yer biliyorum." kafamı salladım.Yol boyu konuşmadık. Boğaz manzaralı bir yere gelmiştik. İnip içeri geçtik.
Hoş bir masaya oturunca babam her şeyi istetmişti. Biliyordu beni. Kahvaltı yapmayı çok severdim. Ya tam olucak ya olmayacaktı. Geçiştirmeyi sevmezdim. Babam ellerini birleştirip bana baktı.
"Evet benim güzel kızım dört ay sonra 18 ine basıyor. Özellikle istediği bir hediye var mı, yoksa babası kafasındaki hediyeyi versin mi?"
Güldüm "hediyeye gerek yok baba, biliyorsun."
İtiraz etti "olmaz öyle şey, o hediye alınacak." diye sözümü kesti.
Çayından bir yudum alırken tereddütlü bir ses tonuyla konuşmaya devam etti.
"Ateşle nasılsınız?" Yutkundum. Ateş iki yıldır hayatımdaydı. Babam biliyordu ama konuşmaktan hep çekinirdim. "İyi baba." dedim kısaca.
"Bizi ne zaman tanıştırmayı düşünüyorsun?" diye sorunca gözlerimi kocaman açıp baktım ona.
Ateş uzun zamandır babamla tanışmak için darlardı beni ama babamın buna sıcak bakmayacağını düşündüğüm için hiçbir zaman konusunu açmamıştım. "Nasıl yani, Gerçekten tanışmak istiyor musun?" Tebessüm etti. "Elbette, iki yıldan fazladır hayatında. Yani şu ana kadar hayatında benden başka değer verdiğin bir erkeğin olması düşüncesi beni rahatsız ediyordu ama sanırım alıştım." Genişçe gülümsedim. "Yani o seninle çok uzun zamandır tanışmak istiyor aslında." dedim heyecanla. "E tamam o zaman ara akşam birlikte bir yemek yiyelim." Gülerek devam etti "aslında evde ağırlamak isterdim ama Melih tat bırakmaz." Gülümseyerek kafamı salladım.

Melih abim oluyordu. Ve Ateşle düşman denecek cinstendiler.
Ateşle aynı okuldaydık. O benden iki yaş büyüktü. Abim ve ablamla aynı sınıftaydı. Abimle ablam ikizler. Birbirlerinden de hiç ayrılmazlar. Okulda onların kardeşi olduğumu kimse bilmezdi.
Benim gibi bir insanı kardeşi yerine koymadıklarını ve bu yüzden bunu birine söylersem okulda asla bana rahat vermeyeceklerini direk söylemişlerdi.
Ben de ona göre davranıyordum. İşime de geliyordu. Onları görmemezlikten gelmek. Ateşte bilmiyordu ilk başlarda. Birbirimizi tanımaya başladık okul dışında. Bu buluşmalar düzenli bir hal almaya başlamıştı.
Zaman geçti. Ateş sürekli dibimdeydi. Ki bunu kimseye yapmamıştı okuldan. Takıldığı üç kişi daha vardı ve üçü dışında kimseyle muhattap olmazdı.
Bana karşı ilgisi Melihin dikkatini çekti ve babamın iş gezisinde olduğu bir gün odama dalıp bana bunun için vurmuştu. Okula gittiğimde patlak dudağımı gören Ateş delirmiş beni ciddi bir sorguya çektikten sonra Melihin kardeşi olduğumu öğrenince, okulda abimle ciddi bir kavga çıkarmıştı. Ardından Melih evde tekrar sinirlenip üstüme yürüyünce babam şansıma erken dönmüş ve beni korumuştu her zamanki gibi. Düşüncelerimden ayrılıp babama döndüm.

KAR TANESİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin