Medya: Luna Hatun
Luna sabah Sultan Murad uyanmadan uyanmış üstüne giymeye başlamıştı. Kaftanını üstüne geçirecekken arkadan beline sarılan kolları hissedip durmuştu. O sırada Sultan Murad Luna'nın saçlarını koklamış ve öpücük kondurmuştu. "Benim sizden erken kalkıp çıkmam gerekiyordu." "Öyle mi kim söyledi sana bunu?" " Kaideler gereği öyleymiş Lalezar Kalfa söyledi bana." " Olsun sen biraz daha kal. Bir şey olmaz." "Tamam.." Sultan Murad ağalara kahvaltıyı balkona hazırlamalarını söyledi ve balkona çıktı. Luna da üstünü giyip balkona Sultan Murad'ın yanına gitmişti.
"Gönlümün sultanı.." "Hünkârım." "Ne yaptın bana böyle aşkından divane oldum." "Benim içinde aynen öyle hünkârım aşkınızdan divane olacağım yakında."
Ağalar kahvaltı sofrasını balkona getirdikten sonra ikisi de oturup yemeye başladılar.
O sırada onları izleyen Zümrüt Sultan sadece gülümsüyordu. Bu hatunun oğlunu bu derece hoşnut etmesini beklemiyordu lâkin bu duruma sevinmişti.
⸻♛⸻
Luna Hatun, kahvaltıdan sonra taşlığa indiğinde onu gören Lalezar Kalfa anında hızlı hızlı yanına gidip konuşmaya başladı. Luna Hatun ve Lalezar Kalfa'nın taşlığa gelmesiyle cariyelerin bakışları onlara dönmüştü. "Luna Hatun söyle bakalım ne oldu? Neden bu kadar geç geldin?"
"Hünkârımızla kahvaltı sofrasına oturdum Lalezar Kalfa. Kahvaltı ettik o yüzden geç kaldım." "Doğruyu mu söylüyorsun Hatun?"
"Yalan mı söyleyeceğim Lalezar Kalfa." "Oldu mu peki?" "Ne oldu mu?" "Hatun yaptınız mı diyorum işte." Utanarak. "Ha.. Şey evet." "Oh çok şükür Yarabbim." Lalezar Kalfa bakışlarını Luna Hatundan haremdeki diğer hatunlara çekip üç hatuna seslendi. "Delina, Nairi ve Jasna hatun gelin Luna Hatun'un eşyalarını gözdeler katına yerleştirin."
"Luna Hatun sende hamama git bir hazırlan, Zümrüt Sultanımız dairesinde seni bekliyor." "Tamam Lalezar Kalfa."
Luna Hatun önce hamama gidip iyice temizlendi, ardından yeni dairesine geçip su yeşili kaftanını giydi. Dairesine giren Lalezar Kalfa ile ona döndü. Lalezar Kalfa yanında üç ağa ve ellerindeki sandıklarla Luna Hatun'a dönüp konuşmaya başladı. "Luna Hatun hazır mısın?" "Hazırım Lalezar Kalfa." "Güzel, birazdan gideriz Sultanımızın yanına. Bunları hünkârımız senin için hazırlattı." "Anladım.." Derken gülümsüyordu. "Hadi çıkalım o zaman gel." Luna Hatun, Lalezar Kalfa'nın hemen arkasından ilerliyordu.
Zümrüt Sultan'ın dairesine vardıklarında kapıyı tıklattılar. "Gir!" Sesini duyduktan sonra içeri doğru adımladılar. "Sultanım.." "Lalezar sen çekilebilirsin."
Lalezar Kalfa çıktığı sırada Kösem Sultan Konuşmaya başladı. "Luna Hatun, keyfin yerindedir umarım." "Yerinde Sultanım sizde afiyettesinizdir umarım." "Afiyetteyim Allaha çok şükür. Seninle konuşmak istediğim şeyler var."
Luna Hatun Zümrüt Sultanı dinlemek için kulaklarını dört açmıştı. "Hünkâr oğlumun kalbine girmeyi başardın. Yakında evladını da kucağına alırsın umarım ancak biliyorsun ki Hünkâr oğlumun hareminde daha birçok hatun var. İnan bana onlarda senin yerinde olmayı, Hünkâr oğlumun yatağına girmeyi arzu ediyorlar. Allah bilir gerçekten başka hatunlarda gelip geçerler, belki de hanedana yeni üyeler katarlar. Bu yüzden senden tek isteğim merhametini kaybetmemen. Zira tarihte birçok Sultanın adı geçiyor. Kimi ağır bastı, zalim oldu oğlu tahta çıktı, kimiyse zayıf düştü ve unutuldu. Sen onlardan olma, güçlü ol ancak zalim olma."
"Merak etmeyin Sultanım, merhametimi kaybetmemek için her şeyi yaparım." Luna Hatun'un sözleri ardından kapı tıklatılmış "Gir!" emrini aldıktan sonra içeriye Lalezar Kalfa girmiş. Zümrüt Sultanın önünde eğilmiş ve konuşmaya başlamıştı. "Sultanım." "Lalezar bir şey mi oldu?" "Endişelenecek bir şey yok Sultanım. Hünkârımız Luna Hatunu bu gecede has odaya istediler." "Tamamdır, Luna Hatun sen git hazırlan Hünkâr oğlumu bekletmek olmaz." Luna Hatun eğilip daireden ayrıldı ve hazırlanmaya gitti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aysima Handan Sultan
Historical FictionBen Luna. Luna Puigmarti Espi. İspanyol köle. Bir zamanlar İspanyol İmparatoruyla evlenecekken kaçıp Osmanlı'ya satılan İspanyol güzeli. Sultan Murad Han'ın gözdesi, Baş Hasekisi, 7 evladının annesi Aysima Handan Sultan. Güzelliği, asaleti, zekâsı...