11. Bölüm

572 37 12
                                    

Medya: Baş Haseki Aysima Sultan

Aysima Sultan, dairesinde nakış işlerken Lalezar Kalfa'yı bekliyordu. Sabahı yine Sultan Murad ile geçirmiş ardından dairesine gelmişti.

Kapı hafifçe tıklandığı zaman dikkati dağılmış, elindeki iğneyi parmağına batırmıştı. Sessiz dairede küçük bir inleme yankılanırken Genç Sultan kapıya dönmüş ve konuşmuştu. "Gir!"

İçeri giren Lalezar Kalfa ve iki hatun ile Aysima Sultan dikkatle hatunları incelemeye başlamıştı. "Lalezar Kalfa?"

Sultan'ın soru sorarcasına bakması ile Lalezar Kalfa gülümseyip konuştu. "Sultanım, bunlar bahsettiğim hatunlar." Önce hemen yanındaki hatunu gösterdi. "Suna Hatun ve Akşin Hatun"

İsminin Suna olduğunu öğrendiği hatun esmerdi. Kahverengi saçları beline kadar uzanıyordu. Akşin hatun ise tam tersiydi. Sapsarı omuzlarında biten saçları vardı. Gözleri ise yeşildi.

Hatunların karşısında tekrardan saygıyla eğilmesiyle Genç Sultan'ın yüzünde memnun olmuş bir ifade oluşmuştu. Bunun dışında ona karşı saygılı davranmaları onlara güveneceği anlamına gelmezdi.

"Benden başka bir isteğiniz var mı sultanım?" Kalfanın samimiyetle sorduğu soruyla kadından gülümsemişti.

"Teşekkür ederim Lalezar Kalfa, sen çekilebilirsin."

Kadın daireden çıktığında Genç Sultan'ın bakışları önünde dikilen iki hatuna dönmüştü. "Size gelince, evlatlarım size emanet. Onların tek bir kılına dahi zarar gelirse sizden bilirim." Hatunların kafalarını onaylar biçimde sallamasıyla tek kaşını kaldırıp sormuştu. "Bana söylemek istediğiniz bir şey var mı?"

"Hayır, sultanım." Akşin hatun'un konuşmasıyla kafasını olumlu anlamda sallamış ardından nakışını işlemeye devam etmişti.

⸻♛⸻

Ayşe Sultan, güvenilir cariyelerinden Esma hatunu yanına çağırmıştı.

"Sultanım beni istemişsiniz."

Ayşe Sultan, uzun kahverengi saçlarını omuzundan arkaya atıp gülümsedi. "Esma senden bir şey yapmanı istiyorum."

Esma hatun hevesle başını sallamıştı. "Benden isteğiniz nedir sultanım?"

Sultan, ayağa kalkmış yatağına ilerlemiş ve yastığının altından zehri dolu şişeyi çıkarmıştı. Hatuna doğru ilerlemiş karşısında durmuştu. "Bunu al."

Hatun tedirgin bir şekilde şişeyi almış karşısındaki güzel kadına bakıyordu. "Sultanım bu nedir?"

Sultan sinsi bir şekilde sırıtmış ardından konuşmaya başlamıştı. "Bu şişenin içindeki zehir insanın tenine değdi andan itibaren o kişiyi yavaş yavaş öldürüyor."

Hatun anlamayarak kadına bakmaya devam ederken merakla konuştu. "Sultanım.."

Ayşe Sultan, ellerini hatunun elini tutup konuşmaya devam etti. "Aysima'nın artık ölme vakti geldi. Zira beni sinirlendirmeye başlıyor. Hünkârımla arama giriyor. Al bu zehri, bu işi senin halletmeni istiyorum."

Hatun tedirgin olmuş, gözlerini korku kaplamıştı. "Sultanım, yakalanırsam öldürürler beni."

Sultan güven vermek istercesine hatunun ellerini sıkmıştı. "Merak etme sen yapmayacaksın zaten bu zehri haremdeki hatunlardan birine ver. O halleder, suçu da üstlenir."

"Ama-"

"Esma sadece sana güvenebilirim. Tabi eğer gerçekten yapamam diyorsan Gülizar veyahut Serap seve seve yapabileceğini söyledi." Ayşe Sultan içten içe gülüyordu. Emindi Esma hatun bu işi yapacaktı. Özellikle Gülizar gibi korkak bir hatunun bile bunu yapmak istediğini duyunca daha çok yapmak isteyecekti.

Aysima Handan SultanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin