Medya: Valide Hayrunnisa Zümrüt Sultan
Aysima Hatun hazırlanıyordu. Zümrüt Sultan akşam yemeğinde onu ve Atike Sultan'ı davet etmişti. Üzerine mor bir kaftan giyip saçlarını düzeltti. Ardından boynuna ve bileklerine kokularını sürüp aynadan kendine baktı. Kaftanının üstünden hafiften belirginleşmiş karnını okşadı. Hamileliğinin 3. Ayındaydı. Bu üç ay boyunca karnında hünkârın çocuğunu taşıdığı için kimse ona zarar vermeye yeltenmemişti.
Korkmuşlardı çünkü Zümrüt Sultan bizzat Aysima Hatun'a ve karnındaki bebeğe her kim zarar verecek olursa en büyük ve acı verici cezaya çarptırılacağını hatırlatmıştı.
Ayşe Hatun ve Hoşfidan Hatun'un sesi hiç çıkmamıştı. İkisinin tek derdi hünkârın koynuna girip hamile kalabilmekti. Ki en zoru da buydu. Haremdeki hatunlar –buna Ayşe ve Hoşfidan hatunda dâhil- , Aysima hatun hamile kalınca hünkârın onu unutacağını ve ona ilgi göstermeyeceğini, yanına çağırmayıp istemeyeceğini düşünmüşlerdi. Lâkin Sultan Murad bunun tam aksini yapıp çoğu gece yanına Aysima hatunu çağırıp onunla ilgilenmiş, onu hediyelere boğmuştu.
Ayşe ve Hoşfidan hatun dışında son zamanlarda bir hatun daha has odaya girip çıkmaya başlamıştı. Elya hatun. Elya hatun diğer hatunların aksine Aysima hatunla uğraşmaya devam ediyordu. Gözdeler Katında olması da cabasıydı.
Taşlığa inmiş, Valide Sultan dairesine doğru gidecekken kolunun tutulması ile arkasını döndü. "Ne oldu Elya hatun?" Elya Hatun yüzündeki kin ve nefret belli olacak şekilde sormuştu."Nereye böyle?"
Aysima Hatun, kaşlarını çatmıştı. "Seni ne ilgilendirir?" "Hünkârımızın yanına mı gidiyorsun hatuncuk? Eğer öyleyse söyle de cezanı şimdiden keseyim."
"Benim yanıma geliyordu Elya Hatun. Senin için bir sorun var mı?" Atike Sultan Elya hatun'un arkasında belirip konuşunca Elya hatun korkuyla arkasını dönmüştü. Aysima hatun gülümsemişti. Bu saraya geldiğinden beri Atike Sultanla gerçekten yakınlaşmışlardı. Bu sarayda ki en yakın dostu oydu.
"Haşa Sultanım, ne haddime." "O zaman sen kimsin ki hünkârın kadınına, çocuğunu taşıyan hatuna böyle davranıyorsun! Derhal Aysima dan özür dile!" Elya Hatun duyduğu şeyle kaşlarını çatmış, anında itiraz etmeye başlamıştı. "Lâkin Sultanım-"
Atike Sultan sabrı taşmış olduğu için iyice hiddetli bir şekilde bağırmıştı. "Sana derhal özür dile dedim!" Harem Atike Sultanın bağırışı ile inliyordu. Daha önce kimse onu böyle görmemişti.
"Özür dilerim Aysima hatun. Affet. Bir daha olmaz." "Güzel." Atike Sultan anında gülümseyerek Aysima hatuna döndü. "Aysima hadi gidelim." Aysima hatun kafasını sallayıp Atike Sultan ile Valide Sultan dairesine gitti.
Taşlıkta hatunlar, Elya hatunun haline kıkırdayıp gülerken, Elya hatun sinsice sırıttı. Planını bugün ortaya koyacaktı ama önce Sedef kalfayı bulması gerekiyordu.
⸻♛⸻
Atike Sultan ve Aysima hatun, Valide Sultan dairesine vardıklarında kapı açıldı. İçeri girip hafifçe eğildiler. "Atike'm, Aysima." "Validem." "Atike'm kızım nasılsın? İyisindir umarım." "İyiyim validem, sizi sormalı." "Aysima, sen ve torunum nasılsınız? Afiyettesinizdir inşallah." "Afiyetteyiz validem. Siz nasılsınız?" "Bende iyiyim, Allaha şükür."
Sultanlar ve Aysima hatun biraz daha sohbet edip yemeğe geçtiler.
"Aysima, duyduğuma göre keşkül seviyormuşsun?" Zümrüt Sultan birkaç gün öncesinde Lalezar Kalfa ve Sultan Murad sayesinde öğrendiği bilgiyi teyit etmek için sormuştu bu soruyu. Aysima hatun, Kösem Sultan'ın bunu nereden, nasıl bildiğini anlamaya çalışırken onu onayladı. "Evet validem."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aysima Handan Sultan
Ficción históricaBen Luna. Luna Puigmarti Espi. İspanyol köle. Bir zamanlar İspanyol İmparatoruyla evlenecekken kaçıp Osmanlı'ya satılan İspanyol güzeli. Sultan Murad Han'ın gözdesi, Baş Hasekisi, 7 evladının annesi Aysima Handan Sultan. Güzelliği, asaleti, zekâsı...