Let's Dance | BTS

12; Tequila

Merhaba,beklettiğim için üzgünüm fakat beklediğinize değeceğini düşündüğüm bir bölüm yazdım.

Yorum yapıp vote verirseniz çok sevinirim

İyi okumalar 🫶

-

Etrafta kafayı bulmuş insanlar, kimisi azgın kimisi üzgün feromonlar, sahnede son ses müzik eşliğinde dans eden striptizciler, havada uçuşan paralar, Son Damla, içkinin dibine vuran biz ve gözleri bir saniye üstümden ayrılmayan Taehyung..

"O yorumları keşke biraz daha erken silebilseydik" o kadar içmemize rağmen ayık sesiyle konuşan Jimin'i kafamı sallayarak onayladım.

"Sadece o yorumlardan anlamış olamaz, sonuçta hareket etmeden önce yalan olma ihtimalini de göz önünde bulundurmuştur" geldiğimizden beri neredeyse ilk defa düzgünce konuşan Hoseok'a döndü bakışlarım.

"Ne demek istiyorsun"

"Demek istediğim" derin bir nefes aldı "Taehyung senin türünün ne olduğunu çok daha öncesinden anlamıştı bence. İki yorum görüpte bu kanıya varmasının anlamı olamaz çünkü" düşünceli bir şekilde elimdeki bardağı kafama diktim ve gözlerimi öylesine etrafta gezdirmeye başladım.

Dün gece Taehyung kim olduğumu öğrenmişti. Ruh eşleri hatta asırlardır kurtlara liderlik eden o efsanevi türlerden olduğumuzu biliyordu.

Ben ona git dedikten sonra gitmiş ve ondan sonra hiçbir şey yazmamıştı. Bu gece de barda eğlence olduğundan izlemek adına buraya gelmiştik fakat nasıl olduğunu bilmediğim bir şekilde onların grubu da buradaydı.

Doğal olarak ilk geldiğim andan beri gözlerini üzerimden çekmiyordu. Hatta beni göz hapsine almış bir Alfayı kaşla göz arasında dışarı çıkarttırdığını da görmüştüm.

Gözlerim gezintisinin sonunda tanıdık siyah gözlerle kesiştiğinde elimdeki çoktan yenisiyle değiştirilmiş viski bardağını tekrardan kafama diktim. Siyah gözlerinde an be an gri parıltıların yer edindiğini görmek içimde Deltasını isteyen Vitama hiç iyi gelmiyordu.

Sinirlenmişti. Delta sinirlenmişti ve bunu gözlerinin renk değişiminden anlamak zor değildi. Onu ilk gördüğümde gözleri daha da koyu bir hal alıyordu fakat birbirimize yaklaştıkça başka özelliklerimiz meydana geldiğinden artık yeni renginin gri olduğunu anlamıştım.

Yani kısacası sinirlendiğimde gözlerimin mor olduğu gibi onun gözleri de gri oluyordu. Ve bu onu oluru varmış gibi çok daha yakışıklı gösteriyordu.

"Pekala benim size bir şeyler anlatmam lazım" konuşan Jimindi, hemen ardından içkisinden cesaret alırmış gibi büyük bir yudum aldı. Ben ise gözlerimi gri gözlerden çekerek tüm odağımı Jimin'e verdim.

"Dökül bakalım"

"O gece...Yoongiyi eve çağırdığım gece aramızda sandığınız gibi bir şey olmadı."

"Biliyordum işte" diyerek sessizce fısıldayan Hoseok'a anlamsız bakışlarımı göndermeye başladım.

"Neyi nasıl biliyorsun" dedim merak içinde

"Jimin anlatsın daha sonra benim de anlatacağım şeyler var" diyerek konuyu kestirip attı ben ise tekrar Jimin'e döndüm

"Bana...bana omegam diye seslendi. Biliyorsunuz bununla ilgili sorunum yok özellikle sıcak anlar yaşanırken hoşuma bile gider ama bu sefer....bu sefer gerçekten onun omegası olduğumu bilmek beni korkuttu."