Salı sabahı seyrek, yaşlı bir çam ağacının altında uzaktan gelen müzik sesine odaklanarak gerginliğimi bir nebze atmaya çalışıyordum. Son 48 gündür neredeyse her gece onu düşünerek uyuyor her sabah onu düşümde görmenin verdiği tebessümle uyanıyordum. Ne illet bi duyguydu böyle beni perişan ediyordu beni içten içe yiyip bitiriyor kendime karşı olan saygımı yitiriyordum. Ben heba oluyordum bazen iştahım kaçıyor bazen tüm huzurum yok oluyordu. Aşık mı olmuştum yoksa bu derin bir takıntı mıydı bilmiyorum kurs bitip evime gittiğimde yalnız kaldığimda geçmişi düşünüp çocukluğumun raflarını karıştırıyorum 6 yaşında iken bir yavru kedi sahiplenmiştim öyle seviyor ve bırakmıyordum ki hiç ellerimin arasında boğularak öleceğini tahmin etmemiştim.
"Günaydın. Çok mu geciktim"