"Siz genelev mi işletiyorsunuz?"
"Hayır, hayır. O çok kaba bir tabir. Birkaç mekanım var. Ben mekanı müdüre veriyorum. Müdür ne yapıyorsa yapıyor. Gelmek isteyen, yardıma ihtiyacı olan kızlar çalışmaya başlıyor. Bazıları şarkı söylüyor, bazıları garsonluk yapıyor. Bazıları ise karanlıkta çalışıyor."
"Celil amcanın kızı da mı çalışandı? Onun işi neydi?"
"O kurtulması tek imkansız olan yerde çalışıyordu."
"Yani karanlıkta çalışanlardan mıydı?"
"Evet. Başlarda öyle değildi. Bildiğim kadarıyla şarkı söylemek için gelmişti. Sadece de onu yapıyormuş. Gözü doyumsuzdu. İçeriden çok avans almış. Bir süre sonra ödeyememiş. Müdür de o işlerde çalışmasını söylemiş. İtirazı da olmamış."
"Nasıl ya? Böyle bir şeye nasıl izin verebilirsiniz?"
"Kendi ayaklarıyla geldi. Kendi parayı aldı. Kendi çalışmayı kabul etti. Ben ne yaptığımı anlamadım?"
"Böyle bir mekanın sahibi olmak bile iğrenç. Siz orada yardıma ihtiyacı olan insanların bedenlerini satıyorsunuz. Onlar da başka çareleri olmadığından kabul ediyor."
"Bana ne? Etmek zorunda değiller. Biz kimseyi zorla tutmuyoruz."
"Gitmesine izin vermediniz."
"Borcu vardı."
"Dur tahmin edeyim. Size bağımlı olsun diye borç çıkardınız ona değil mi?"
"Hayır!"Sesini yükseltti. Ben de böyle bir çıkış beklemediğim için biraz irkildim
"İrem'in sevgilisi vardı. Cihat. İrem sahnedeyken tanımış. Cihat gibiler başlarda iyidir. Sonradan ne mal oldukları ortaya çıkar. Sevgili olana kadar İrem'e para yedirdi. Ardından İrem'i kandırdı. Sürekli onların geleceği için olduğunu söyleyip İrem'den para istedi. O cahil de verdi. Birikmişi bittikten sonra içeriden avans almaya başladı. Cihat da istediği parayı alıp, başka sazanlar bulmaya gidince İrem de borçlu kaldı. Ödemesi gerektiğini söyledik. O da çalışıp ödeyeceğini söyledi. Biz yine tamam dedik. Ancak birkaç hafta sonra Cihat ile tekrar görüşmeye başladıklarını öğrendik. Cihat yanına gelmesini söylüyormuş. Güya bir türkü bar açmış. İrem de orada şarkı söyleyecekmiş. Gitmek için tabii önce bize borcunu vermesi gerekiyor. Cihat , İrem geç kalırsa başka bir kız bulur diye İrem elinden gelen en hızlı para bulma yöntemini kullandı. Karanlıkta çalışmaya başladı."
İçim çok kötü oldu. Hem kusmak hem de ağlamak istedim. Çok kötü bir durum bir kadın için. Aras'ın dediği gibi cahil. Cahillik etmiş. Ama bunları yaşamak zorunda değildi. Kimse bunları yaşamak zorunda değil. Özelikle Celil amcanın kızı olması beni daha çok üzdü.
"Bu resmen izinli tecavüz."
"Tecavüzün izinlisi olmaz."
"Olur. Kim bilir ne zorluklar yaşamıştır."
"Orada sandığının aksine sadece seks yapılmıyor. Karşındaki adam ne istiyorsa onu yapıyorsun. İrem de yaptı. Gerektiğinde dayak yedi. Gerektiğinde küfür yedi. Gerektiğinde istemediği yerlerine dokunuldu. Buna tecavüz demek istiyorsan de. Bu işlere kendi bulaştı."
"Celil amca ile ne alakası var?"
"İrem bir gün dayanamayıp bir müşterisinin cep telefonundan müşteri uyuduktan sonra babasını aramış. Her şeyi anlatmış. Adam da geldi. Kızını götürmek istedi. Durumu bana anlattılar. Senet imzaladık. İrem'in birikmiş borçları ve faizini ödemeyi kabul etti. Ödeme tarihi geçeli üç ay oldu. Sürekli bir bahane buldu. Duyduğuma göre İrem'i yurtdışına götürmüş. Londra'ya demiştim."Kanım çekildi. Celil amca için çok üzüldüm. Kahroldum bile diyebilirim. Yapabileceğim her şeyi düşündüm. Belki borcu ödeyebilirim diye düşündüm.
"Ne kadar borcu?"
"Senin ödeyemeyeceğin bir miktarda."
"Soruma cevap verin."
"800.000 son kalan taksidi artı gecikme ücreti 400.000 lira."Matematik dersinde bile bu kadar büyük sayıları görmemiştim. Gözlerim fal taşı gibi açıldı.
"Bir anlaşma yapsak."
"Ne gibi?"
"O kadar parayı ödeyemem. Doğru. Beni buraya yaşadıklarınızı anlatmak için getirtmediniz. Ben fotoğrafları size senet karşılığında satabilirim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Fotoğraf+18
Romance"Aras ne yapıyorsun?" "Bu evde kaldığın sürece istediğimi yapabileceğimi söyledim." "Taciz?" "Hoşuna gidiyor. Eğer istemiyorsan gidebilirim." Aras tam üstümde duruyordu. Nefesini hissedebiliyordum. Ne demem gerektiğini bilemedim. Aras gülümsedi. A...