Elbiseyi giydim. Elbiseye göre çok sade bir makyaj yaptım. Hoş evde makyaj hiç yapmazdim da bu elbiseye de boş yüzle çıkmak istemedim.yavaşça ve tedirgin olarak aşağı indim. evde kimse yoktu.
"aras?"
arka bahçenin kapısı açıktı. dışarısı parlıyordu. oraya doğru gittim. bahçeye bir masa kurulmuştu.
aras beni görünce ayağa kalktı. elini uzattı.
"bu masa çok abartılı değil mi?"
aras güldü.
"evime gelen kadınlara kendileri kadar güzel bir masa hazırlamak adetimdir."
"her gece böyle mi olacak?"
"kuralları biliyorsun. ben ne istersem o olur. böyle olmasını istediğimde böyle olacak. otursana."
arkamda duran bir adam sandalyemi çekti. oturdum.
"kırmızı beyaz?"
sorusuyla afalladım. alkol almayı düşünmüyordum.
"kalsın."
adam arasa baktıktan sonra kırmızı şarap koydu.
adamın işi bittikten sonra aras onu kovdu.
" çalışanlarım etraftayken yemek yemeyi sevmiyorum"
"onlar senin yediğin yemekten yiyemedikleri için vicdan azabı mı çekiyorsun?"
aras hafifçe güldü.
"güzel tahmin ama yanlış. ben çok fazla evde yemek yiyen birisi değilim. ama neredeyse her gün alışveriş yaparım. çalışanlarım dolaptan ne yemek isterlerse yiyebilirler."
"neden o zaman?"
"misafirlerimle baş başa yemek yemeyi seviyorum."
"en azından bir misafir olarak kabul edilmem güzel."
aras yemeğini yemeye başladı. ben de ona küçük lokmalarla eşlik ettim.
"günün nasıl geçti?"
sorusunu garipsedim. onunla böyle bir muhabbetimiz olacağını düşünmüyordum.
"eylül?"
"güzel diyebilirim sanırım. evi ve kütüphaneyi satışa çıkardık. celil amca yurt dışına kızının yanına gitti. bir iki yere de iş başvurusunda bulundum."
"iş teklifim hala geçerli."
"iş mi?"
güldüm.
"borcumu bedenimle mi ödemeliyim?"
"o kadar parayı başka nerede bulacağını düşünüyorsun?"
"bilmiyorum ama tek çare bu olmamalı."
"eylül eylül ... daha çok küçüksün ve cahilsin. küçük bir ev, eski püskü bir kitapçı, belki yarı zamanlı iki iş. bunların o kadar parayı ödemeye yeteceğini düşünüyor musun? o kadar parayı daha önce hiç bir arada gördün mü?"
yemeğim boğazımda kaldı. ne olursa olsun bunu bu şekilde halletmeyecektim.
"bana ödeme için bir zaman belirtmedin."
"ödemeden geçen her bir günde o para katlanıp büyümeye devam edecek. o saydığım şeyler belki bir aylık faizi öder. ya gerisi?"
çatalı ve bıçağı elimden bıraktım.
"amacın bu muydu? beni buna mecbur bırakmak mı?"
"ben mecbur falan bırakmadım. tavsiye veriyorum sadece."
"kendine sakla tavsiyeni."
masadan kalkacağım anda aras durdurdu.
"otur."
"doydum."
"ama ben doymadım. ben bitirene kadar masamda oturacaksın. ayrıca bana trip atma. en haz etmediğim şey."
"sana neden trip atayım ki? sen kimsin?"
"kim olduğumu sana öğretmemi ister misin?"
biraz korktum. masanın üstündeki bıçağa baktım ama aras benden önce almıştı.
"böyle tehlikeli oyunlara girmeni önermem küçük hanım."
aras ayağa kalktı. masanın etrafında dolaşıp yanıma geldi. bir yandan da bıçağa bakıyordu. bıçağı aniden boğazıma dayadı. diğer eliyle de çenemi sıkıca tuttu.
"tavsiyelerimi kendime saklama konusunda erken davrandım sanırım. sana en önemli tavsiyem.."
aras bana yaklaştı. nefesini kulağımda hissediyordum.
"benden korkman güzellik."
kulağımla yanağımın arasını hafif bir öpücük bıraktı. geri çekilip bıçağı masanın üstüne bıraktı. elini beyaz bir beze silip eve girdim.
öptüğü yeri silip ben de kalktım. odama gittim ve üstümü çıkardım. pijamalarımı giymek için dolabı açtığımda arasın aldığı gecelikleri gördüm. asssla bunları giymezdim.
kendimi çok pis hissetmiştim. duşa girmek için odadan çıktım. o sırada banyodan çıplak olan arass çıktı. hemen gözümü kapatıp arkamı döndüm.
"utandın mı?"
"neden evde böyle geziyorsun?"
"kendi evim. istediğim gibi gezerim."
"şimdi çekil. banyoya girmem lazım."
arası itip geçerken beni iki okumuzdan tutup duvara yasladı.
"bir daha bana emir verirsen hiç hoşlanmayacağın şeyler yaparım sana."
"şu anki gibi mi?
öyle diyordum ama hiç hoşuma gitmemiş de değildi. biraz ıslandığımı fark ettim. bu elimde olan bir şey değildi. ne ladar iğrenç birisi olsa da vücudu güzeldi.
aras iki elimi bir eliyle tutup duvarda birleştirdi. kaçmaya çalışınca beni ters çevirdi ve kendisiyle duvar arasına sıkıştırdı.
"aras! bırk beni!"
aras boştaki elini kadınlığıma götürdü.
hassiktir
"hoşuna gitmeyecek şeyler dedim."
"gitmiyor zaten."
ıslandığımı hissettiğini biliyordum.
bir parmağı ile tüm kadınlığımı sertçe ezdi.
"pek öyle gözükmüyor."
dokunuşuyla hafifçe inledidm.
bundan çok utandım. kendimi tutamamıştım. arasın keyif aldığı belliydi. geri çekildiği anda kendimi hızlıca banyoya atıp kapıyı kilitledim. nefes nefese kalmıştım.
"kendi odasının banyosu yok muydu sanki? bu neydin şimdi?"
kısa bir duş aldıktan sonra hızlıca odama gidip kapıyı kilitledim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Fotoğraf+18
Romance"Aras ne yapıyorsun?" "Bu evde kaldığın sürece istediğimi yapabileceğimi söyledim." "Taciz?" "Hoşuna gidiyor. Eğer istemiyorsan gidebilirim." Aras tam üstümde duruyordu. Nefesini hissedebiliyordum. Ne demem gerektiğini bilemedim. Aras gülümsedi. A...