Sevgili okuyucularım bu benim ikinci kitabım heyecanlı ve sürükleyici bir kitap olduğuna yemin edebilirim
Umarım beğeniesiniz...
Multi :yüksek sadakat haydi gel içelimHava her zaman ki gibi soğuk sadece kulaklarım bu soğukluğu hissedip vücuduma yayıyor. Beklemekteyim ve kaçıncı sigaram olduğunu saymadım.
Karadere bizim yerimizdir. Bunu herkes bilir ve herkes ona göre tavrını alır... Bizden başka kimse burda mal satamadığı gibi başka kişilerden alınan mallar burda içilmezde. Her neyse...
Arkamdan Anıl seslendi.
"Ne zamandır burdasın ve hâlâ Ceylin'i mi bekliyorsun dostum?"
Umursamaz bakışlarımı yollayıp omuz silktim.
Seviyorum olum neden herkes hor görüyor bunu. Ne yani sevemez miyim amk? Herkes beni duygusuz mu biliyor? İçimi dökmeye cesaret edemiyorum ki! Bu yüzden kimse benden böyle şeyler beklemiyor.
Anıl'a bile içimi dökemedim ben. Herkes umrumda mı ki? Yanıma gelip bi dal sigara çıkardı paketten ve sigaramın son dumanına dikmişti gözlerini. Son dumanı ciğerlerime yollarken elimde kalan küçülmüş sigarayı önüme attım ve Anıl'ın uzattığı sigara paketinden bir dal alıp dudaklarıma götürdüm.Bu kadar bekleyiş artık beni boğarken Anıl'a burdan kafa dağıtmak için bir yerlere gitmemizi söylediğimde onaylar bir şekilde kafasını salladı ve mahallenin arkasına park ettiği arabayı almak için yola koyuldu.
Ağzımdaki sigarayı önüme attım ardından ayağımla üzerine basıp ezdikden sonra yüzüme çarpan ışık gözlerimi kamaştırdı. Anıl arabayla yanımda durunca kapıyı açıp yerime koyuldum ve gazı kökledi ve mahalleden uzaklaştık...
Arabanın içini dolduran müzik sesi aklıma gelenleri engelliyordu. Anıl kafası rahat bir çocuktu. Neden ben bu piç gibi kafası rahat biri değilim? Aşk böyle bir şey mi? Aşk insanı yenir mi kılıyor? Anladığım hiç bir şey yoktu. En iyisi gözlerimi kapatıp müzikle bir bütün olmaktı.
Emrimin altında olan bir bara geldik. Anıl anlamayan gözlerle baktığımda
"Kafa dağıtmamız lazımdı dostum" dedi.
Doğru ya kafamda oluşan kasvetli havayı silmek istemiştim. Müzikle oluştuğum transtan çıkıp kafayı toparladım. Yüz ifademi değiştirip çeki düzen verdim kendime ve arabadan inip bara doğru yola koyulduk.
İşte bu. Anıl her zaman halimden anlardı ve ne yapılması gerektiğini söylerdi. Bara girdiğimizde barmen Tolga 'ya doğru gittiğimde selam verdi.
"Yeni haber var mı?" Diye sorduğumda.
"Şurada ki gençleri görüyor musun ?"deyip parmağını uzattı. Parmağını uzattığı yere baktığımda benim gibi yapılı ve asi bir gurupla karşılaştım.
"Evet?" deyip konuşmasını bekledim. Tolga'nında gözleri onların üzerindeydi. "Dostum bunlar kendi huzurları için resmen bütün müşterileri patakladılar, gözüm seni ararken bulduğuma sevindim. Neyse seni tutmayayım işlerin vardır."dedi ve bardakları silmeye devam etti Anıllla konuşup hallettirmem gereken bir konu oluştu.
Gözlelerimi Anıl'a çevirdiğimde yanında iki kızla beraber eğlendiğini gördüğüm için biraz tebessüm etme hissi oluşmadı değil. Bu çocuk gerçekten eğlenmeyi biliyor.Neyse...
Gözlerimi Anıl dan ayırıp etrafı süzerken beni kesen kızları gözden kaçırmıyordum. Gözlerinden anlaşıldığı kadarıyla bunlarında diğer kızlardan bir farkı yoktu." Seninle yatmak için her şeyimi veririm" diyen gözleri görmemek elde değildi. Ayrı renkte olan gözlerin sahiplerinin ayrı birer fantazileri vardı sanki.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞK'A İNAT
RomanceÖyle bir gün gelirki bazı zamanlar kendini iyi hissetmeni garipsersin ve üzülürsün. Normal ruh halinin kötü olmasına üzülürsün. Çünkü doğru olan insanın bazı durumlarda kötü hissetmesidir. Ama sen sadece bazı durumlarda iyi hissediyorsan vardır tabi...