~2. Bölüm~

43 21 176
                                    

Medya: Ömer Karadağ

*Bir dik duruşun; kaç yenilgi, kaç gözyaşı, kaç kalp ağrısı, kaç kalp ağrısı ettiğini bilemezsiniz.

***********

Ömer'den

Son anda bütün gücümle frene basmama rağmen, olacaklara engel olamamış ve aniden karşıma çıkan kadına çarpmıştım. İçimde büyük bir endişe uyanırken, arabanın kapısını açıp dışarı çıktım.

Üstündeki beyaz elbisesiyle, arabamın tam önünde yatan bedeni gördüğümde anılarım zihnimin derinliklerinde uyanmış, içimde bir acı hissetmeme neden olmuştu.

Eğilip kadının omzunu tuttum, dokunduğum an yüreğimde hissettiğim suçluluk duygusu daha da kabarmıştı.

"İyi misin?" Kadının belinden tutup, kendime çektiğimde yüzüne gelen saçları yüzünden omzuna doğru dökülüp, biraz önce saklı olan yüzünü ortaya çıkartmıştı.

Kapalı gözlerini çevreleyen kirpikleri uzun ve hacimli bir görüntüye sahipti, makyajın da verdiği etkiyle buğday olan teninin yanak kısmı, kırmızılaşmış ve güzel bir görüntü oluşturuyordu. Ağzı, burnu, gözleri birbiriyle o kadar orantılıydı ki.

Bunları düşünecek zaman olmadığını fark eder etmez, kadını kucağıma alıp hızla arabanın arka koltuğuna yatırdım. Kendim ön koltuğa geçtikten sonra, kullanabileceğim en hızlı şekilde sürmehe başlamıştım.

Ona çarpmıştım,  zarar vermiştim. Ve bundan dolayı, anlatılamayacak kadar büyük bir suçluluk duygusu duyuyordum. Katil olmak istemiyordum.. Olacaksam da masum bir kadının katili asla..

Sürati iyice arttırdığımda, arada bir arkamı dönüp arka koltukta bilinçsizce yatan kadını kontrol ediyordum. Biraz daha hızlı..

Hastaneye geldiğimizde hızla frene bastım. Aşağı indikten sonra, arabanın kapısını açmış ve arabada yatan kadını kucağıma almıştım. Bir kaç saniye yüzüne baktıktan sonra, koşarak hastaneye girdim.

"Yardım edin! Acil yardım!" Sesim hastane koridorunda yankılanırken, koridordaki insanların bakışlarımı üzerimde hissedebiliyordum. Beyaz önlüklü bir hemşire gelip, kızı bir kaç diğer hemşire yardımıyla sedyeye yatırdığında ne yapacağımı şaşırmış durumdaydım.

Ona çarpmadan önce hız yaptığımın farkında bile değildim, anlık bir şeydi. Üstelik arabayı hızlı kullanmamaya dikkat eden biriydim. Ancak o ara ne olduysa olmuş, belki de Buse aklımı karıştırmıştı. Kendisi de oldukça dikkatsizdi, bir anda önüme çıkıvermişti.

"İyi ol lütfen iyi ol.." Koridorda dolanıp mırıldanırken, telefonumun çalmasıyla elimi cebime attım. Arayan kişiyle derin bir nefes aldım, hala ne istiyordu benden?

"Ne istiyorsun hâlâ, ne yüzle arıyorsun beni? Bir daha rahatsız etme demedim mi sana?" Öfkeli sesim ikinci kez koridoru inlettiğinde, içimdeki öfke duygusunun kabardığını hissediyordum. Bu yaptığı yüzsüzlüktü..

"Hiç bir şey sandığın gibi değil, senin gibi olmadı hiç bir zaman. Seni sevdiğim gibi değildi.. Anlık, çok gereksiz, hatta saçma sapan bir şeydi"" gözlerimi kapattım ve derin bir nefes aldım.

"Ne anlatıyorsun sen ya? Buse bir daha beni arama, yanıma bile yaklaşma, yoksa yapmak istemeyeceğim şeyler yapmak zorunda kalacağım! Hem demedim mi sana hayatımda başka biri var diye. Ne iğrenç bir kadınsın sen rahatsız etme beni. Çık hayatımdan artık" Telefonu kapattıktan sonra, öfkeyle cebime koydum.

Gül GüzeliHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin