24.bölüm

675 55 117
                                    

Hellooo yeni bir bölümle geldim medyada ki şarkıyı açıp okursanız daha iyi olur.

İyi okumalar aşklarımm

Mertle ayrılmamızın üzerinden tam tamına 2 yıl geçmişti. Ben bu süreçte iyice kendimi toplamıştım ve üniversite sınavını kazanmıştım puanım tam istediğim gibiydi.

Şuan ben Bursadaydım üniversiteyi Bursada okumak istiyordum . Hayır tabikide onları görmemek için buraya gelmedim.

Anlık birşeyle mertin bana aylar önce dedikleri geldi. ''Üniversiteyi başka şehirleri kazanırsak sakın ayrı kaldık diye üzülme ben hep senin kalbinde olacağım'' peki şuan noldu mert hani nerdesin?

Merte karşı içimde saf bir nefret vardı. Peki mert bu nefreti nasıl bitireceksin daha doğrusu bitirebilecek misin? Ha birde o gün mertin doğum gününde çok iyi yaptım araları açıldı.

~Mertin doğum günü 23 şubat günü..

Ciddi ciddi Deniz ile birlikte merte doğum günü partisi düzenlemiştik. Neredeyse tüm okulu partiye çağırmıştık.

Merte hediye olarak denize Fenerbahçeli kupa ve forma aldırtmıştım. Mert koyu beşiktaşlı olduğu için hiç sevmeyecek.

Benim üzerimde kırmızı mini bir elbise vardı ayakkabı olarak da siyah ince topuklu ayakkabım vardı. Saçımı da düzleştirmeyi tercih etmiştim.

Ben ise merte hediye olarak saat almıştım. Saatlere gerçekten zaafı var. Ama bu saat çift saatlerindendi. Saatin kadın için olanını bugün bileğime takmıştım.

Mert birazdan burada olurdu ah hadi ama yüz ifadesini çok merak ediyorum. Tam da o an mert içeri girdi konfetileri patlattılar hep bir ağızdan "Doğum günün kutlu olsun mert" diye bağırdılar.

Mert afallamıştı daha sonra ise dişlerini sıkmaya başladı yanında ki denize doğru "Bu da ne demek oluyor açıkla" dedi.

Bu seferde deniz afallamıştı hemen sonra bana sinirle baktı ve eliyle beni göstererek " Onun suçu " dedi.

Ben elimde pastayla onlara doğru yürüdüm " Ah hadi ama deniz sen Mert'in böyle şatafatlı doğum günü kutlamayı sevmediğini bilmemen benim suçum mu?"

Pastayı merte doğru uzatarak " Hadi üfle" dedim. Mert'de ikiletmeden üfledi. Pastayı yan masaya koydum ve onun yanına hediye paketiyle birlikte gittim.

Ona uzattım o ise ilk bileğim de ki saate baktı ve kutuyu aldı. Açtığında gördüğü saate şaşırmadı çünkü biliyordu.

Elinden saati aldım ve onun bileğine uzandım. Saati bizzat ben taktım ve birşey demeden geri çekildim.

Ben sinirleneceğini felan düşünmüştüm ama o içtenlikle güldü. Denizin jeton galiba köşeliydi ilk benim bileğim de ki saate baktı daha sonrada Mert'in bileğin de ki saate işte şimdi bunların çift saati olduğunu anladı.

Adeta tıslarcasına " Mert hemen o bileğin de ki saati çıkar " dedi. Mert'de " Sanane deniz sanane çıkarmayacağım" dedi.

Saate baktım uçağımın kalkmasına 1 saat kalmıştı gitmem gerekiyordu Mert'in yanına gittim ve kulağına eğilerek "Doğum günün kutlu olsun anonim bir daha görüşmemek üzere " dedim ve mekanı terk ettim.

*Şimdi ki zaman*

İşte herşey böyle olmuştu. Egeden aldığım bilgilere göre mert hâlâ o saati takmaya devam ediyormuş ve denizle de görüşmüyormuş.

ANONİM | TEXTİNGHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin