⁰⁷

6.5K 668 128
                                    

"ne laneti?" diye sordu taehyung. daha sonra da gözlerini kocaman açarak "yoksa.." dedi birleşmiş ellerine bakarken. "..sen de mi o sayıları az olan ama hâlâ insanlar arasında yaşayan lanetli insanlardansın?"

"evet." dedi küçük olan dolu gözleriyle ona bakarken. "hay sikeyim!" dedi mavi saçlı boştaki elini alnına yaslarken. "niye söylemedin jungkook, aptal gibi zorladım seni. eğer bilseydim yapmazdım." dedi ardından da.

sessiz kaldı tavşan tokalı çocuk. ardından da "eğer benden bu kadar nefret ettiğini bilsem ben de devam etmezdim bu proje işine." diyerek onun gözlerine baktı.

"senden o kadar da nefret etmiyorum jungkook." dedi büyük olan kendini savunmak istercesine. ancak o sırada küçük olan birleşmiş ellerini kaldırdı ve gözü önüne getirdi.

"bana karşı yoğun bir nefret duygusu hissetmeseydin olmazdı." dedi. ardından da dolu gözleriyle gülümsemeye çalıştı.

"illaki yoğun mu olması gerek, tamam sevmiyordum seni bazen."

yalandan güldü jungkook. "benden ciddi anlamda nefret etmen gerekiyordu bunun olması için kim taehyung." dediğinde büyük olan sessiz kaldı ve kaçırdığı gözleriyle birlikte yutkundu.

"insanlar tarafından o kadar da sevilmediğimin farkındayım. hatta birkaç kişide daha oldu bu ışıldama olayı. ama hiçbirinde birleşmedi ellerimiz." dediğinde, jungkook dışında her yerde gezdirdiği gözleriyle bir şey diyemiyordu büyük olan.

mavi saçlı, "nasıl ayrılacak bunlar?" dedi arada oluşan birkaç saniye sessizlik sonrası yumuşamış sesiyle.

"bilmiyorum." diye mırıldandı tavşan tokalı çocuk da ikisinin birleşmiş ellerine bakarken.

"ama lanetli insanların bu laneti giderecek bir yolu vardır hep, öyle yazıyordu yani kitaplarda."

"kendin buluyorsun sana neyin iyi geldiğini. ama ben hâlâ bulamamıştım. annem.." dedi ve derin bir iç çekti. "..annem de lanetli, hatta ondan bana geçmiş. ama onunki farklı-" dediği an boştaki eliyle ağzını kapadı küçük olan. bunları bilmemesi gerekiyordu. tehlikeli bir durumdu.

"sorun olmaz." dedi taehyung onun yüzüne bakarken. ardından da durumdan her ne kadar hoşnut olmasa da gülümsedi hafifçe onu rahatlatmak için. "kimseye söylemem." diye eklendiğinde ise karşısındaki tavşan tokalı çocuk da elini ağzından çekmişti.

"ne yapacağız ama şimdi?" diye sorduğunda küçük olan "anneme gidelim, o belki yardımcı olur." dedi.

büyük olan başını salladıktan sonra çantasını masa üzerinden aldı ve koluna geçirdi. el ele koridarda yürüyüp otobüse bininceye kadar düşündüğü şey ise bundan sonraki zamanlarda hayatını nasıl devam ettireceğiydi.

oturdukları otobüs koltuklarında el ele duran ikiliye garip gözlerle bakan kişilere kaşlarını çatarak 'bir sorun mu var?' gibisinden bakan taehyung, elleri üzerine omzundaki ceketi koyarak insanların onları izlemesini engelledi biraz da olsa. ardından da jungkook'a döndü.

"bakmazlar şimdi, gerilme." dedi onun kulağına doğru fisıldarken.

"çok üzgünüm şu an." dedi tavşan tokalı büzmüş dudaklarıyla kafasını yerden kaldırmadan mavi saçlıya doğru fısıldarken.

"neden?" diye sordu büyük olan bakışlarını yanındaki küçüğün yüzünde gezdirirken.

"bize bakıyor tüm insanlar. sanki yanlış bir şey yapıyormuşuz gibi." dediğinde sesi daha da kısılmış ve dudakları da daha çok büzülmüştü.

lanet ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin