⁰⁹

6.5K 685 246
                                    

yüzüne vuran ışıkla gözlerini daha da sıkı kapatmaya çalıştı taehyung. ancak güneş ışığı tam yüzüne vurduğundan hiçbir şekilde kaçışı yoktu bu durumdan.

bedenini sol tarafa doğru döndürdü ve sırtını verdi bu sefer de güneşe. daha iyiydi.

gözleri kapalı, yan dönmüş bir şekilde yatarken burnuna değen parmakları hissetti.

"hyung~" dedi ardından da bir ses. gözlerini yavaşça araladı taehyung. ancak karşısında gördüğü kişi, kalbinin ritminin saniyelik de olsa bozulmasına neden olmuş ve garip hissettirmişti ona. "günaydın!" dedi yine aynı beden ı harfini uzatarak.

bir cevap veremeden gözlerini karşısındaki çocukta gezdirdi mavi saçlı. saçları dağılmış, yeni uyandığı sesinden belli olan ve yüzü hâlâ biraz şiş de olsa mükemmel görünen bu çocuk karşısında ne diyeceğini bilememişti taehyung.

yutkundu ve gözlerini kırpıştırdı ona bakmayı kesmek için.

"hyung!" dedi yine aynı beden bu sefer o da kendi gibi yan dönüp tam yüzüne bakarken. "günaydın dedim." dediğinde ise büzdü yine dudaklarını.

mavi saçlının bakışları yine tavşan çocuğun dudaklarına kayarken yutkundu ve hızlıca gözlerine çıkardı bakışlarını.

"bana hyung dememeni istediğimi söylemiştim jungkook."
"ama hyung'um değil misin sen benim? evet öylesin. ve sana hyung demesi çok hoşuma gidiyor."

derince bir nefes verdi taehyung. karşısındaki çocuğun yeni uyanmışken bile nasıl bu kadar güzel görünebildiğini sorguladı. ardından da gözleri yüzünün her bir yanında gezindirdi yine kısaca.

"yoksa sana taehyungie hyung mu demeliyim, hm?" dedi jungkook kocaman gülümseyip tavşan dişlerini gösterirken.

mavi saçlı iyi hissettmiyordu. kötü hissettiği söylenemezdi ancak hissettiği şeyler ilkti. ilk kez bu kadar karışık ve garip hissediyordu.

"hayır deme. taehyung de. ya da sadece hyung."
"tamam o hâlde hyung."

gülümsüyordu jungkook karşısındaki mavi saçlının yüzüne bakarken.

"hyung," dedi ardından da. "saçların.. çok güzeller. ben en çok maviyi severim. ve mavi saçlar sana çok yakışmış hyung. bundan önce yaptığın sarı ve kırmızı da çok güzeldi, özellikle siyah. ama mavi yapınca da ayrı güzel olmuşsun." dediğinde taehyung sadece güzel olmuşsun kısmına takılmıştı.

"güzel?" dedi sorgularcasına.

"evet hyung güzel. aramızda kalsın ama okuldaki çoğu kızdan daha güzelsin bence. tenin de sürdükleri onca kreme rağmen onunkilerin çok çok üstünde." dediğinde gülümsedi hafifçe karşısındaki çocuğa mavi saçlı.

"küçük de olsa, bir yerde modellik yapıyorum jungkook. bu yüzden böyle olmalıyım zaten. hem ben de sürüyorum bir şeyler yüzüme."

"ama olsun hyung, senin yüzün ve saçların onlardan daha güzel işte." dedikten sonra sessiz kalarak onu izledi tavşan çocuk. "çok güzelsin." dedi ardından da yanakları hafifçe kızarırken. hemen kaçırdığı gözleri ise utandığını belli ediyordu tavşan olanın.

kıkırdadı taehyung. ardından da "teşekkür ederim." dedi. "ama sen de güzelsin, bence kendini es geçme." derken ise jungkook, yatakta doğrulmuştu hafifçe.

eliyle yüzüne dokundu yanaklarındaki sıcaklığı alabilmek için. bu sırada ise taehyung da onun gibi oturur konuma gelerek birleşmiş ellerini onun bir diğer yanağına getirdi.

kendi elinin üst kısmını jungkook'un yanağına dokundururken kıkırdıyordu onun utanmış hali hoşuna gittiğinden. "komik değil hyung." dedi jungkook yine dudaklarını büzüp gözlerini bir kez bile taehyung'la kesiştirmezken.

lanet ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin