20.Bölüm

259 25 3
                                    

Draken:"Cezayı nasıl çiğnersiniz?!?"dedi sinirle.

Takemichi ve Mikey yere diz çökmüş duruyorlardı. Pastane nin önünde yaşanan bu olayı müşteriler geçiştirdi ama dükkan sahibi, sarışın devin (draken) dükkanını talan etmesini istemiyordu. Çok öfkeli duruyordu.

Takemichi:"Ş-şey Draken-san sadece bir tatlıdan ne olur ki?"dedi terlerken

Draken:"Tatlı yedikten sonra yemek yemiyor. Böyle giderse dövüşte bayılıp kalacak... Mikey hala yiyor musun?!?!???"dedi diğer sarışına.

Mikey ağzına balık şekilde ki drayaki'yi sonuna kadar atarken konuşmaya çalıştı:"ken-cin...nom nom...ister misin?.. ÖHÖ-ÖGÖ"diyebildi tıkınırken buğazına kaçınca öksürük tutu.

Draken:"Boğulurken bile yiyorsun Mikey...diyecek bir şeyim kalmadı."dedi oğlanın sırtına vururken.

Mikey kendini toparladığında uyku moduna geçti. Takemichi, Draken'e Mikey'i sırtına almasında yardımcı oldu ve uzun boylu oğlan birşeyler mırıldanarak uzaklaştı.Takemichi ise başka bir sokağa girdi.

Bir çocuğun annesinin eline asılıp şeker istemesini ve pek çok insanın yanından geçmesini huşuyla izledi.

Taki birine çarpana kadar... Kız bir okul üniforması giyiyordu, kısa gümüş saçları hafif havalanmış ve mavi gözleri ona kısılarak bakıyordu...Senju...

Takemichi hemen kendini toparladı:"Özür dilerim iyi misin?"dedi gülümseyerek.

Senju:"Evet iyiyim, acımadı."dedi "Ben Senju Kawaragi ya sen?"

Takemichi:"Ben Takemichi Hanagaki tanıştığıma sevindim"

İkisi tokalaştı ama Takemichi ayrılamadan Senju onu tuttuğu gibi bir mağazaya ilerledi.

Senju:"Birlikte alışveriş yapalım Hanagaki!"dedi gülerek.

Mavi gözlü oğlan bunu geçen seferki gibi kabul etti. Pek çok mağazaya gidip kıyafet seçtiler. Senju giysileri üstünde tutuyor, emin olamıyorsa üstüne deniyordu.

Senju:"Bu nasıl Hanagaki?"dedi üstüne giydiği siyah elbiseyle kendi etrafında döndü ve... havayı tekmeledi."Sence bununla dövüşsem yırtılır mı?"

Çalışan kadın ve Takemichi:"Dövüşmek?/ Sana yakışıyor"dediler aynı anda farklı  cevap ve soruyla.

Senju:"Evet o zaman alıyorum."dedi ikisini aldırmadan geri soyunma kabinine girdi.

Alışveriş fastı iki saate bitti. Şimdi siyah saçlı oğlan tuttuğu alışveriş torbalarını taşımaya çalışıyordu.

Kız:"Bu gün çok eğlendim Hanagaki!"dedi mutlu mutlu.

Takemichi:"Evet bende öyle"dedi. Gerçekten kafasını dağitabileceği birşey olmasından memnundu. "Dondurma almak ister misin? Ben ısmarlıyorum."

Takemichi bozukluk çıkarıp makineden naneli ve vanilyalı (?) olanı aldı ve Senju'ya uzattı.

Senju:"Bunun tadı güzel olmaz, içinde nane var?"dedi dondurmayı alırken

Oğlan güldü:"Bir dene beğenmezsen sana yenisini alırım"diye güvence verdi.

Kız bir an tereddüt etti ama sonra dondurmayı yemeye başladı. Bir süre bile geçmeden gümüş saçlının şaşkınlıkla dolu yüzü ortaya çıktı.

Senju:"Bu çok güzel!"diye ciyakladı ışıldayarak. Bu tepkisi Takemichi'yi güldürmeye yetti. Konuşarak caddede ilerlediler. Hava kararmaya can atarken, iki arkadaş gülüşerek ilerledi.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
SENJU ÇOK GÜZELSİN!!!! Ve yazarınız sizi seviyor.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Tokyo Revengers: göz yaşlarıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin